Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tazminat, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir....

    olan toplam 9 parça daha taşınmaz bıraktığı ve bu taşınmazların mirasçılarına intikal ettiği, davacı ...’nin mirasbırakan tarafından kendisine temlik edilen 5 nolu bağımsız bölüm için diğer mirasçıların muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemli dava açtıklarını beyan ettiği anlaşılmaktadır....

      TMK'nın 396. ve izleyen maddelerinde düzenlenen vasilik ve kayyımlık kurumları ile aynı Kanunun 701. ve takip eden maddelerinde düzenlenen elbirliği mülkiyet ve yine aynı Kanunun 640. maddesinde düzenlenen miras ortaklığı kavramları birbirlerinden ayrı kurumlar ve kavramlardır.Davacı ehliyetsizlik ve taşınmazın terekeye iadesi isteği ile muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil davası açtığına ve mirasbırakanın davacı dışında mirasçıları bulunduğuna göre, diğer mirasçıların davaya muvafakatları sağlanmadan veya terekeye yöntemine uygun temsilci atanmadan davanın görülüp sonuçlandırılması olanaksızdır. Hâl böyle olunca, taraf teşkili sağlanmadan davanın esastan karara bağlanması yanlış olduğundan kararın bozulması gerekir. Davalı ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ün 9 parsel sayılı taşınmazının ½ payını dava dışı oğlu ...’e, ½ payını gelini...’ye temlik ettiğini, taşınmazın ifraz ve tevhid sonucu 27 parsel numarasını aldığını, ... ve...’nin 27 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını davalı kızları ...’e devrettiklerini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma ve muvazaalı amaçlı olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, mümkün olmaması halinde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, işlemlerin gerçek satış olduğunu, iyiniyetli 3. kişi konumunda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

          VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu ipt... ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu ipt... ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, ortak mirasbırakanları ...'nin çekişme konusu 3357 parsel sayılı taşınmazı 3. kişiden temellük edip davalıların murisi olan oğlu ... 18 yaşını tamamladığında onun adına tescil ettirdiğini, amacının kız çocuğunu miras hakkından yoksun bırakmak olduğunu ileri sürerek davalıların murisi ... adına olan kaydın ipt... ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, murisleri ...'nin kardeşlerine her zaman destek olduğunu, gözleri görmeyen ve çalışamayan kök mirasbırakanları ...'...

            Hukuk Dairesi'nin 2016/7130 Esas, 2019/5122 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça dava konusu parsellerde murise ait hisselerin muvazaalı olarak davalıya devredildiğinin ileri sürülerek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu, mahkemece davanın reddine yönelik kararın verildiği, davacı vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Yukarıdaki Yargıtay kararı içeriğinde de belirtildiği şekilde, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda davacı tarafça muvazaa iddiasının ispatı gerekmektedir. Dosyaya yansıyan bilgi, belge ve deliller dikkate alındığında davacı tarafın iddiasını ispat ettiğinin kabulü mümkün değildir. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir....

            Eldeki dosyada yukarıda değinilen ilkeler ve yargısal uygulamalara uygun şekilde öncelikle ehliyetsizlik iddiası yönünden inceleme yapılmış, ayırt etme gücünün nisbi bir kavram olması, kişiye eylem ve işleme göre değişmesi ve yasal zorunluluk sebepleri ile ( TMK 409/2) akıl hastalığı ve akıl zayıflığının uzman bilirkişi raporu ile belirlenmesi gerektiğinden bu yönde en yetkili sağlık kurulu olan Adli tıp kurumu 4 İhtisas Kurulundan rapor alınmak suretiyle murisin tasarruf tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu tespit edilmiştir. Murisin ehliyetli olduğu tespit edilmiş olduğundan davanın, muris muvazaası hukuksal nedeni yönünden incelenmesi gerekmiştir. Muris muvazaası iddiası yönünden yapılan inceleme; 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’nda sözü edilen muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı malın temliki hususunda anlaşmakta, ancak görünüşteki sözleşmenin niteliğinin değiştirilmektedir. Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir....

            Bir başka deyişle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı trafik sicil kaydının iptali ve tescil isteğinde bulunulması mümkün değildir. Ancak; Türk Borçlar Kanununun 19. maddesi hükmünde genel muvazaa düzenlenmiş olup, “…..tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradelerinin esas alınması gerektiği” öngörmüştür. Sözleşmenin bu biçimde yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanma olanağına sahiptir. Özellikle, resmi sicillere bağlı tutulan malların muvazaalı devrinde Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinin uygulanabileceği ve muvazaa iddiasının araştırılacağı yasal ve yargısal uygulama gereğidir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.05.2009 günlü ve 1999/4-286 esas, 1999/293 karar sayılı kararında da aynı görüş benimsenmiştir....

              Hâl böyle olunca, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda asıl olanın mirasbırakanın iradesi olduğu gözetilerek, mirasbırakana ait taşınmazlar ile mirasbırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır taşınmaz mallar ve haklar araştırılmalı, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgeler mercilerinden getirtilmeli, her bir mirasçıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmalı, yukarıda belirtilen olgular ve açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Davacılar vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olarak açılan davada ....... Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ..... Mahkemesince, dava konusu edilen taşınmaz........

                  UYAP Entegrasyonu