Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi TARİHİ: 17/01/2019 NUMARASI: 2017/228 E. - 2019/24 K. DAVANIN KONUSU: Fikir ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.) |Fikir ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/12/2022 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin murisi ...'ın yöresel bir kemençe sanatçısı olduğunu, birçok eseri bulunduğunu, ...'ın "..." isimli albümde yer alan "..." adlı eserin sözleri ve müziğinin kendisine ait olduğunu, davalılardan ...'nin müvekkillerinin murisi ...'ın ... isimli kasetinde yer alan "..." adındaki eserini izinsiz olarak kullandığını ve eseri izinsiz olarak ismini ve sözlerini değiştirdiğini, davalıların albümde yer alan ... adlı eserin müvekkilinin murisi ...'...
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, dava konusu derginin sayfalarının Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu anlamında “eser” sayılıp sayılmayacağı ve buradan varılacak sonuca göre bunların haksız kullanımının Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa aykırılık mı yoksa haksız rekabet mi (6762 s.TTK.m.56 vd.) sayılacağı noktasında toplanmaktadır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun “tanımlar” başlıklı 1/B maddesinin (a) bendine göre eser, sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musıki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini ifade etmektedir. Yasanın benimsediği tanımda nesnel (objektif) ve öznel (subjektif) olmak üzere iki unsur bulunmaktadır. Nesnel unsur maddede sayılan türlerden birine dahil olmak, öznel unsur ise “sahibinin hususiyetini taşımak”tır....
Dolayısıyla bir fikir ve sanat ürününü bu formatlardan birine sokmak mümkün değilse, onu kanuna göre eser saymak ve korumak da mümkün olmayacaktır. 5846 sayılı kanunun 1/B maddesinde; sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımlarının ilim ve edebiyat eseri olduğu bilinmektedir. FSEK 2/1.maddesinde: İlim ve edebiyat eserleri çeşitleri arasında yer alan "herhangi bir şekilde dil, yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayarlar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşulu ile bunların hazırlık tasarımları" koruma kapsamındadır....
İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/48 Esas KARAR NO : 2021/200 DAVA : Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/02/2021 KARAR TARİHİ : 04/05/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline alacağını temlik eden ... Yetkilisi ... tarafından 05/03/2014 tarihli hisse devir anlaşması uyarınca ... tarafından devralındığını, ...'...
Fikir ve düşünceler, ancak bir şekle büründüğünde yani eser formunda açıklığında fikri hukuk kapsamına girer. Diğer taraftan eserde algılanabilir olma dışında düşüncenin açıklanış formatı da önemlidir. Yani fikir ve sanat ürününün FSEK'te öngörülmüş olan düşünceyi ifade formatlarından birine dahil olması gerekir. FSEK'te eser formatları olarak; İlim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri ve bağlı eser olarak kabul edilen işlenme eserler gösterilmiştir. Dolayısıyla bir fikir ve sanat ürününü bu formatlardan birine sokmak mümkün değilse, onu kanuna göre eser saymak ve korumak da mümkün olmayacaktır. 5846 sayılı yasanın "Güzel Sanat Eserleri" başlıklı 4. maddesi: "Güzel sanat eserleri, estetik değere sahip olan; 1....
İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/238 KARAR NO : 2023/5 DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/08/2015 KARAR TARİHİ : 05/01/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili şirketlerden ...'in müzik eserlerinin yayımcılığını yaptığını, ... ve ...'e ait tüm eserlerin de Türkiye'deki tek mali hak sahibi olduğunu, diğer müvekkilinin ise ...'...
Sübjektif unsur gereğince, bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilebilmesi için, bu ürünün onu meydana getiren kişinin "hususiyetini" taşıması gerekmektedir. Başka bir deyişle eser onu yaratan zihnin bireyselliğini gösteren özellikler taşımalıdır. Objektif unsur gereğince, bir fikir ve sanat ürününün hukuk alanında korunmayı hak edebilmesi için, sahibinin hususiyet arz eden fikri çabasının somut neticesi olması gerekir. Başka bir deyişle bu fikri çaba gözle görülebilir, elle tutulabilir, kulakla duyulabilir, kısaca algılanabilir olmalıdır. Fikir ve düşünceler, ancak bir şekle büründüğünde yani eser formunda açıklığında fikri hukuk kapsamına girer. Diğer taraftan eserde algılanabilir olma dışında düşüncenin açıklanış formatı da önemlidir. Yani fikir ve sanat ürününün FSEK'te öngörülmüş olan düşünceyi ifade formatlarından birine dahil olması gerekir....
Ancak, hüküm yeterli araştırma ve incelemeye dayanmadığı gibi karara temel alınan bilirkişi raporu da uyuşmazlığı çözmeye elverişli bulunmamaktadır. 5846 sayılı Kanun'un 2/3. maddesi uyarınca bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleri, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri ilim ve edebiyat eseri olarak kabul edilmiştir. Bu bakımından, bir mimari projenin eser sayılabilmesi için, sahibinin özelliğini yansıtması gerekli ve yeterlidir. Aynı Kanun'un 4/3. maddesine göre, mimarlık eserlerinin de güzel sanat eseri olarak korunabileceği hüküm altına alınmıştır. Burada eser olarak korunan şey mimari proje sonucunda ortaya çıkan yapıdır....
-TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. GEREKÇE : Dava Fikir ve Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan hakların ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir. 6102 TÜRK TİCARET KANUNU IV – Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri (1) 1....
Davacının dava konusu 16/12/2014 tarihinde eseri teslim alıp, eserdeki hasarı ve zararı belirledikten sonra davalı şirkete 23/12/2014 tarihinde başvuruda bulunduğu ve davanın 09/12/2016 tarihinde açıldığı dikkate alındığında 2 yıllık süre içinde davanın açıldığının kabulü gerektiği ve talebin incelenebileceği görülmüştür. Gönderimin üzerinde ... yazısının olduğu ve bu ibarenin özel fayda bildirimi olarak kabul edilmesi gerektiği Mahkememizce kabul edilmiştir. Zira sanat eseri olduğu hususu bu şekilde gösterilmiş olmakla davalı taşıyanın taşıma yükümlülüğünün ayrıca dikkatle takibi gereken hale geldiği ve eserin hava limanına ulaşması ve daha sonrasında hangi koşullarda saklanması ve taşınması gerektiği hususunu da açıklamaktadır. Bu durumda davalı şirketin taşımanın başından itibaren davacıya teslimine kadar ki süre içinde esere özel koşulları sağlaması gerekmektedir....