Hukuk Dairesi iş bölümünün 1. maddesinde; "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar," 6.maddesinde; "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1521. maddesinden kaynaklanan (Ticaret şirketlerinde, ortakların veya pay sahiplerinin şirketle veya birbirleriyle şirket ortaklığından veya pay sahipliğinden kaynaklanan davalarda veya şirketin yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri, müdürleri, tasfiye memurları ya da denetçilerine karşı açılacak davalar) davalar ile taşıma (kara, hava, deniz ve uluslararası sözleşmeler dâhil) ve sigorta hukukundan kaynaklanan alacak davaları yanında...
Suça iştirakinden bahsedilemeyeceği gibi bu yönde aleyhine bir delil de bulunmayan sanık hakkında eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile mahkumiyet kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, 2. Yaş düzeltme davasının kesinleşmesi beklenilmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğine, 3. Ve sair hususlara, ilişkindir. C. Sanık ... Müdafiinin Temyiz İsteği 1. Kızı kaçan ve aslında mağdur olan sanığın suça iştirakinden bahsedilemeyeceği gibi iştirak hükümlerinin uygulama koşullarınının da oluşmadığı gözetilmeden usul ve kanuna aykırı şekilde mahkumiyetine karar verilmesine, 2. Zincirleme suç hükümlerinin tatbiki sureti ile fazla cezaya hükmedilmesine, 3. Ve sair hususlara, ilişkindir. III. GEREKÇE A....
Mahkemece, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 21/2. maddesi gereğince paylaşıma konu eşya ve gayrimenkulün aynından doğan kamu alacaklarının rehinli alacaktan önce ödenmesinin gerektiği, eşya ve gayrimenkulün aynından doğmayan diğer kamu alacaklarından dolayı konulan haczin, diğer hacizlere iştirakinin ise, aynı Yasa'nın 21/1. maddesi uyarınca kamu alacağının hacze iştiraki için bir malın öncelikle haczedilmiş (kat'i olarak) ancak henüz paraya çevrilmemiş ve kamu alacağı için de haczedilmiş olması gerektiği, ilk haczin, kamu alacağından dolayı konulması halinde kamu idareleri haricinde (6183 sayılı Kanun'un 69. maddesi) diğer alacaklıların kamu alacağına iştirakinden söz edilmediği, bu nedenle, kamu alacağından dolayı konulan hacze, diğer alacaklıların iştirak edemeyeceği, bedeli paylaşıma konu mal üzerine birden çok amme alacağından dolayı konulan hacizlerin tarih sırasına göre belirleneceği, taşıta, şikayetçi ile sıra cetvelinin 1. ve 2. sırasındaki şikayet...
belgede sahtecilik suçu yönüyle gümrük müşaviri olan sanık açısından suç tarihinde yürürlükte bulunan 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun geçici 6. maddesinin 6. fıkrasındaki “Gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcıları, görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı fiillerinin niteliğine göre Türk Ceza Kanunu’nun Devlet memurlarına ait hükümleri uyarınca cezalandırılır” hükmü uyarınca eylemin 5237 sayılı TCK'nun 204/2 maddesindeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK'nun 66/1-d ve 67/4. maddelerine göre 15 yıllık olağan ve 22 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, atılı suçun TCK.nun 40/2. maddesi anlamında kamu görevlisi tarafından işlenebilecek özgü suç olması karşısında, bu suça iştirak edenlerin ancak azmettiren ya da suça yardım eden sıfatı ile sorumlu olabilecekleri, bu nedenle şirket yetkilisi olan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nün gümrük müşaviri olan sanıkları azmettirme suretiyle eylemlerine iştirakinden...
HUKUK DAİRESİ TEMEL GÖREV BÖLÜMÜ: Madde 5: " Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m.77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar." Madde 11: "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar." İŞ BÖLÜMÜ KARARININ 6....
Dolayısıyla 30.12.1997 tarihinde üç yıllığına anonim şirket yönetim kurulu üyesi olan davacının bu üyeliğinin 13.11.2013 tarihli genel kurulda yeniden seçilene değin devam ettiğinin kabulü gerektiğinden ve davanın yasal dayanağı olan 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4. maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;… b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise; … 3)Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,… sigortalı sayılırlar.” düzenlemesi karşısında, tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Gücünde Kararname’ye koşut olarak yapılan düzenleme 4956 sayılı Yasa ile eklenen ek geçici 18. madde ile getirilmiş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, 02.08.2003 tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurup 20.04.1982- 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgeleyen ve bu sürelere ilişkin prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde ödeyen sigortalıların belgeledikleri sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği, 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalı olma niteliğini taşımaları halinde sigortalılık başlangıç tarihleri ile hak ve yükümlülüklerinin 04.10.2000 tarihinde başlayacağı hüküm altına alınmıştır. 5510 sayılı Yasa'nın “sigortalılığın başlangıcı” başlıklı 7. maddesi ile “sigortalı bildirimi ve tescili” başlıklı 8. maddesinde, gelir vergisi yükümlüsü olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma...
Gücünde Kararname’ye koşut olarak yapılan düzenleme 4956 sayılı Yasa ile eklenen ek geçici 18. madde ile getirilmiş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, 02.08.2003 tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurup 20.04.1982- 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgeleyen ve bu sürelere ilişkin prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde ödeyen sigortalıların belgeledikleri sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği, 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalı olma niteliğini taşımaları halinde sigortalılık başlangıç tarihleri ile hak ve yükümlülüklerinin 04.10.2000 tarihinde başlayacağı hüküm altına alınmıştır. 5510 sayılı Yasa'nın “sigortalılığın başlangıcı” başlıklı 7. maddesi ile “sigortalı bildirimi ve tescili” başlıklı 8. maddesinde, gelir vergisi yükümlüsü olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma...
Gücünde Kararname’ye koşut olarak yapılan düzenleme 4956 sayılı Yasa ile eklenen ek geçici 18. madde ile getirilmiş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, 02.08.2003 tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurup 20.04.1982- 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgeleyen ve bu sürelere ilişkin prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde ödeyen sigortalıların belgeledikleri sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği, 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalı olma niteliğini taşımaları halinde sigortalılık başlangıç tarihleri ile hak ve yükümlülüklerinin 04.10.2000 tarihinde başlayacağı hüküm altına alınmıştır. 5510 sayılı Yasa'nın “sigortalılığın başlangıcı” başlıklı 7. maddesi ile “sigortalı bildirimi ve tescili” başlıklı 8. maddesinde, gelir vergisi yükümlüsü olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma...
Aynı Yasa’nın 25/c bendine göre; “Bu Kanuna tabi sigortalılık, şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği, 25/e bendine göre ise; İflasına karar verilmiş olan tasfiye halindeki özel işletmeler ile şirket ortaklarının, özel işletmenin veya şirketin mahkemece tasfiyesine karar verildiği, iflasına karar verilmiş olan veya tasfiye halindeki özel işletmeler ile şirket ortaklarından hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı tarihten bir gün önce itibaren sona erer.” 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 5754 sayılı Yasa ile değişik 4/1-b-3. maddesine göre; “Bu Yasanın kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise; Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, sigortalı...