iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,'' şeklinde sayılan işlerinden olduğu gözetildiğinde bu daireler tarafından bakılmak üzere HMK 352. maddesine göre dosyanın görevli daireye gönderilmesi gerekmiştir....
iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,'' şeklinde sayılan işlerinden olduğu gözetildiğinde bu daireler tarafından bakılmak üzere HMK 352. maddesine göre dosyanın görevli daireye gönderilmesi gerekmiştir....
Hukuk Dairesi iş bölümünün 1. maddesinde; "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit),kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar" şeklindeki düzenlemeler yer almıştır. Bu düzenlemeler karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, tacirler arası alım-satım akdinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," gerğince değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12., 13., 14., veya 43. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Gücünde Kararname’ye koşut olarak yapılan düzenleme 4956 sayılı Yasa ile eklenen ek geçici 18. madde ile getirilmiş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, 02.08.2003 tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurup 20.04.1982- 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgeleyen ve bu sürelere ilişkin prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde ödeyen sigortalıların belgeledikleri sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği, 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalı olma niteliğini taşımaları halinde sigortalılık başlangıç tarihleri ile hak ve yükümlülüklerinin 04.10.2000 tarihinde başlayacağı hüküm altına alınmıştır. 5510 sayılı Yasa'nın “sigortalılığın başlangıcı” başlıklı 7. maddesi ile “sigortalı bildirimi ve tescili” başlıklı 8. maddesinde, gelir vergisi yükümlüsü olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma...
Gücünde Kararname’ye koşut olarak yapılan düzenleme 4956 sayılı Yasa ile eklenen ek geçici 18. madde ile getirilmiş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, 02.08.2003 tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurup 20.04.1982- 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgeleyen ve bu sürelere ilişkin prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde ödeyen sigortalıların belgeledikleri sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği, 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalı olma niteliğini taşımaları halinde sigortalılık başlangıç tarihleri ile hak ve yükümlülüklerinin 04.10.2000 tarihinde başlayacağı hüküm altına alınmıştır. 5510 sayılı Yasa'nın “sigortalılığın başlangıcı” başlıklı 7. maddesi ile “sigortalı bildirimi ve tescili” başlıklı 8. maddesinde, gelir vergisi yükümlüsü olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma...
tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 3165 sayılı Yasa ile değişik 24.maddesinin 1/d bendine göre, kanunla ve kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; Limited şirketlerin ortakları,bu kanuna göre sigortalı sayılır.Aynı Yasa’nın 25/c bendine göre ise, bu kanuna tabi sigortalılık, şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sona erer. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 5754 sayılı Yasa ile değişik 4/b-3.maddesine göre, bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise; anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma...
Maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisi bulunmadığı gibi bu yönde bir iddiada bulunmamaktadır Dairemiz adi ortaklıktan kaynaklanan kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevlidir. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ihale devir sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....
ın maktüle yönelik eylemine iştirakinden bahsetmedikleri ve otopsi raporunda maktülün kafasında ölümüne neden olan yaranın dışında başkaca bir travma bulgusunun da tespit edilmediği dikkate alındığında, kardeşi Ulaş'ın peşinden olay yerine gelen sanık ...'ın maktülü kasten öldürme suçuna iştirak ettiği yönünde yeterli delil bulunmamasına bağlı olarak beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, bozmanın lehe mahiyetine göre sanığın TAHLİYESİNE, Üye ...'nin sanık ...'ın TCK'nun 39. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği yolundaki karşı oyu ile oyçokluğuyla 31/05/2016 gününde karar verildi. KARŞI OY: Sanık ...'...
ın eylemine iştirakinden) mahkûmiyetine, ırza geçme suçundan beraatine ( sanık ...'ın eylemine işitakten), aralarında evlenme akdi olmaksızın evlenmenin dini merasimini yapma suçundan mahkûmiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanık ...'ın ırza geçme ve hürriyeti tahdit suçlarından beraatine, ırza geçme suçundan (sanık ...'ın eylemine iştirakten) mahkûmiyetine, kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine, aralarında evlenme akdi olmaksızın evlenmenin dini merasimini yapma suçundan mahkûmiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanık ...'nin hürriyeti tahdit ve ırza geçme suçlarından beraatine, kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine, sanık ...'...