Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir (Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 tarihli ve 2003/21-368-355 ve 23.06.2004 gün 2004/13-291-370 sayılı kararları da aynı yöndedir.). 3. Değerlendirme 1. Dosya içeriğine göre kabul edilen ve davalı tarafça temyize konu edilen toplam maddi tazminat miktarı 5.712,85 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı ... vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2....
Somut olayda; Dava, haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı şirketin faaliyeti nedeniyle davacının ticari itibarına yönelik hukuka aykırı bir saldırı oluşup oluşmadığı ve davacı lehine maddi ve manevi tazminat koşullarının bulunup bulunmadığı hususunda olduğu, uyuşmazlığın tacirler arası haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de karşı görevsizlik kararında belirtildiği gibi dava, davalı şirket yetkilileri tarafından hatalı düzenlenen kaçak elektrik tutanağı nedeniyle davacının kişilik haklarının zarar görmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerinden kaynaklıdır. Davacı doktor olup kendisi tacir olmadığı gibi kaçak elektrik tutanağı düzenlenen yerin davacının yetkili müdürü olduğu özel hastane ile de ilgisi bulunmamaktadır....
kalacağı üzüntüden dolayı manevi tazminat talep ettiklerini; küçük yönünden velayeten bu taleplerde bulunurken müvekkili anne ve babanın da down sendromlu bir çocuk sahibi olmalarından dolayı maruz kaldıkları manevi üzüntüden dolayı 20.000,00'şer TL manevi tazminat talep ettiklerini belirterek, bu bedellerin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bilahare talebini alınan bilirkişi raporundan sonra maddi tazminat yönünden sigorta poliçe limiti olan 720.000,00 TL'ye yükseltmiş ve harcını da karşılamıştır....
Bu yasal düzenlemeye göre, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri aleyhine idare mahkemelerinde dava açılamaz. Davaya konu edilen olayda, davalı doktorun görevi sırasında hatalı müdahalesi iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istendiğine göre, kamu görevlisi hakkında adli yargıda açılan tazminat davasında kast ve kusur aranmaksızın husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yasal düzenleme gözetilerek, davanın husumet nedeniyle reddedilmesi gerekirken, yargı yolu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi doğru olmayıp kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DOKTOR HATASI NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT KAMU GÖREVLİSİ DOKTORUN HATASI HİZMET KUSURUİDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (İYUK) (2577) Madde 2DEVLET MEMURLARI KANUNU (657) Madde 131982 ANAYASASI (2709) Madde 129 "İçtihat Metni" Davacılar H.. Ç.. ve diğeri vekili Avukat K..G.. tarafından, davalı M.. D.. aleyhine 23/05/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, doktor hatası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklı hekimin hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
KARAR Davacı, şiddetli ... ve kilitlenme şikayeti üzerine davalı hastanede diğer davalı doktor ... tarafından menisküs yırtığı tanısı konulduğunu, 16/02/2010 tarihinde ameliyat edildiğini, ancak aradan geçen zamana ve fizik tedavi görmesine rağmen şikayetlerinin geçmediğini, ayağını bükemez hale geldiğini, bunun üzerine yapılan muayene ile ilk ameliyatta hata yapıldığını, ikinci kez ameliyat yapacaklarını bildirdiklerini, davalı doktor tarafından 29/04/2010 tarihinde ikinci ameliyatın yapıldığını, ancak yine iyileşememesi üzerine, başka hastanelerde yaptırdığı tetkik ve araştırmalarda davalı doktorun hatalı ameliyat nedeniyle dizinde büyük tahribat meydana geldiğini, menisküs ameliyatının yapılmadığının tespit edildiğini belirterek uğradığı zararlara karşılık fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminat olarak toplam ....000 TL nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/05/2015 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu nedeniyle davanın reddine dair verilen 15/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, tedavi hatası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı doktor tarafından yapılan göz ameliyatı sonrasında şikayetleri sonucunda yapılan muayenesinde mercek tırnağının içeride kırıldığının ve ancak kornea nakli ile görmesinin sağlanabileceğinin tespit edildiğini belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne;her bir davacı için 5.000 00 er YTL maddi,davacı A..... çin 15.000 00 YTL,davacı E........ için 7.500.00 YTL manevi tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile davalılardan alınmasına karar verilmiş hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, sezeryanla doğum ameliyatı sırasında hatalı anestezi uygulandığı ve bu nedenlerle ölüm gerçekleştiği iddiasına dayalı maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davada, davalı hastanenin doğumun gerçekleştirilmesi amacıyla kendisine başvuran davacıyı, görevli doktorları aracılığı ile doğumu gerçekleştirmeyi üstlendiği açıktır. Uyuşmazlık ameliyat sırasında anesteziyi yapan davalı doktorun hukuka aykırı bir eyleminin, kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davadaki ileri sürülüşe ve kabule göre dava temelini vekillik sözleşmesi oluşturmakta olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır (B.K. 386-390)....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, davalıların eylemlerinin haksız rekabet yarattığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece haksız rekabet eyleminin gerçekleştiği, ancak davacının zararını ispat edemediği gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı, tanınmış bir hekim olduğunu ve davalılar tarafından bilgisi ve izni dışında adı kullanılmak suretiyle alan adı alınarak davalı şirketin işlettiği özel hastanenin sitesine yönlendirme yapıldığını, bu şekilde ünvanı ve iş potansiyelinden haksız yararlanıldığını iddia etmektedir....