Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08/01/2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince, davanın devre mülk satış sözleşmesinin iptali talebinden ibaret olduğu, devre mülk satış sözleşmelerinin 4077 sayılı Tüketici Koruma Kanunun 2. maddesi kapsamı dışında kaldığı, sözleşmenin usûlünce kurulmamış olduğu iddiası ile davacının tüketici sıfatı kazanmadığı, sözleşmenin 6100 sayılı HMK'nın 12/1. maddesi uyarınca davanın aynına ilişkin olup taşınmazın bulunduğu yer genel görevli mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine kararı verilmiştir. ......

      Ancak arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm veya devre mülk temlik alınmasına dayalı olarak açılan davalarda temlik sözleşmesinin yazılı olması yeterlidir. Bu nedenle mahkemece davanın esastan incelenerek sonuçlandırılması gerekirken devre mülk satın alınmasına ilişkin sözleşmelerin resmi şekilde yapılması gerektiğinden bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak davanın reddine, dair verilen karar davacıların temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2019 NUMARASI : 2017/2 ESAS - 2019/136 KARAR DAVA KONUSU : MADDİ TAZMİNAT (Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Manavgat 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2017/2 Esas, 2019/136 Karar Sayılı 25/04/2019 tarihli kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Side Tatil köyü için 07/06/2004 tarihinde devre mülk satış vaadi sözleşmesi düzenlenerek her yılın 31 ve 32....

        Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tanımlar bölümündeki 4.maddenin (ç) bendinde ise devre mülk hakkı .../6/1965 tarihli ve 634 sayılı KMK’nun Devre Mülk Hakkı başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenen hak olarak tanımlanmıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devre mülk satış sözleşmesinin feshi ve ödenen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Ankara 1. Tüketici Mahkemesince, davaya konu devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması ve adi sözleşme ile satın alınan devre mülk sözleşmesi ile ilgili anlaşmazlıkların çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davalının tacir, davacının ise tüketici sıfatına haiz olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

            İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, taraflar arasında imzalanan komisyon sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46....

            Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin devre mülk sözleşmesi niteliğinde olması davacının 6502 sayılı Kanun'un 3/1- k maddesi gereğince tüketici sıfatını taşıması, davalıların da aynı Kanun'un 3/1- ı-i maddeleri uyarınca satıcı-sağlayıcı olması nedeniyle, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanun'un ''Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri'' başlıklı 50.maddesi aşağıdaki gibidir: (1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez. Devre tatile konu taşınmazın inşa edileceği arsa için yapı ruhsatı alınmadan tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi yapılamaz....

            Şu ana kadar sorunum çözülmedi." demekle; 6502 sayılı tüketiciyi koruma yasası devre mülk yönetmelik hükümlerine aykırı olarak cayma hakkını kullanmamın engellenmek istendiği ve aldatılarak yapılan edimleri yerine getirilmeyen) üzerime devre mülk kat mülkiyet tapu tahsisi yapılmayan satışlardan caydığından söz konusu beş satışın ve verilen tapunun iptal edilerek imzalamış olduğu değerli evraklarının, firmadan istenecek resmi belgelerin tensip zaptıyla istenmesini ödemiş olduğu 39.730.00 TL'nin bugünekadar işleyen avans faizi ile birlikte tarafıma iade edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle :"Davacı taraf ile imzalanan sözleşme devre mülk sözleşmesi değildir. Davaya konu sözleşme bir devre mülk sözleşmesi olmayıp, devre mülk sözleşmesinin unsurlarını da taşımamaktadır....

            Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tanımlar bölümündeki 4.maddenin (ç) bendinde ise devre mülk hakkı 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı KMK’nun Devre Mülk Hakkı başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenen hak olarak tanımlanmıştır....

              UYAP Entegrasyonu