Mahkemece; sözleşmenin Devre Tatil Sözleşmesi niteliğinde olduğu, Devre Tatil Sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda 4077 sayılı Kanunun 6/B ve 23.maddeleri uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesinde devre tatil sözleşmesi; en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla taşınmazın kullanım hakkının devri veya devri taahhüdünü içeren sözleşme olarak tanımlanmıştır. Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve icra tehdidi ile ödenen tutarın istirdadına ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olduğundan haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersiz olup, taraflar geçersiz sözleşmeye dayalı olarak verdiklerinin iadesini her zaman talep edebilirler. Devre mülk hakkı ise 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir haktır. Bu hak da taşınmazın aynına ilişkin olduğundan satışının resmi şekilde yapılması zorunludur. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olmakla resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yoktur....
Tatil Kentinin yapımında, Belediye güvencesi altında her türlü tanıtım reklam ve pazarlama yaparak devre mülk satışları yapmaya, bedellerini tahsil etmeye, devre mülk satışlarına dair sözleşmeler yapmaya, sözleşmelere Belediye Başkanlığı adına temsilci sıfatıyla ve şirket yetkilisi olarak imza atmaya, devre mülk satış sözleşmesi hükümlerinin icrasına, Devre mülk inşaatlarını yaparak alıcılara teslim etmeye, Belediyenin şirket ortağı olması hasebiyle Belediye Başkanlığı ve G...... T......Ticaret Limited Şirketini temsilen M.... A......'i yetkili kıldığı, davalı Belediye Başkanlığınca 15.11.1996 tarihinde yapı ruhsatı verilmesinden sonra 14.04.1997 tarihli Belediye Encümen kararıyla Belediye Muhasebe Şefinin davalı Şirkette sorumlu muhasebeci ve umumi denetleyici olarak görevlendirildiği; K.... Tatil Kenti ile devre mülklerin tanıtımına yönelik resim ve yazıların bulunduğu broşürde 'proje, yapım, işletme, bakım, çevre düzeninin G.........
Uygulamada özellikle taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu devre mülk sözleşmelerinde ortaya çıkan uyuşmazlıklar konusunda yeterli açıklıkta bulunmamaktadır. KMK’nın 65. maddesinde devre mülk hakkına uygulanacak hükümlerin sırasına ilişkin getirilen düzenlemede tüketicinin korunması hakkındaki kanunlara bir atıfta bulunulmaması bu yasaların uygulanmasını engellemeyeceğinden uyuşmazlıkların yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda 634 sayılı Kanun’dan sonra yürürlüğe giren 4077 sayılı Kanun ve bu kanunu yürürlükten kaldıran 6502 sayılı TKHK ile bu kanunlara göre çıkartılan yönetmelik hükümleri ve devre mülk hakkının ayni hak devrini içermesi nedeniyle bu husustaki diğer yasal mevzuat doğrultusunda çözümlenmesi gerekmekte olup, uygulamada bu doğrultuda verilen kararlarla şekillenmiştir. Öncelikle uyuşmazlığa konu sözleşmenin şekli ve niteliği hususunun değerlendirilmesi gerekir....
KARAR Davacı, 27/06/1997 ve 11/09/1997 tarihli devre mülk sözleşmeleri ile davalıdan 11 adet A, 6 adet B, 5 adet C grubu devre mülk satın aldığını, devre mülk bedellerini ödeyerek yükümlülüğünü yerine getirdiğini, ancak davalıların edimlerini yerine getirmediklerini, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından devre mülkler için 9.142,00TL'nin iadesine karar verildiğini, fazlaya dair haklarının saklı tutulduğunu belirterek, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilen tutar düşüldükten sonra kalan bakiye devre mülklerin raiç değeri olan 153.158,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının, ... 4....
Davalılardan Belediye, devre mülk satımına ilişkin sözleşmenin tarafı olmadığını, sözleşmede belediyenin imzası olmaması nedeniyle her zaman sözleşme düzenlenebileceğini bu yüzden bedelden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın usulden ve esastan reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile bir adet devremülk için 7500 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş olup hüküm davalı belediye tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devre mülk satışı nedeniyle uğranılan zararın tazminine yöneliktir. Davacı eldeki davasında delil olarak bir adet davalı şirketle yaptığı 25.11.1996 tarihli devre mülk satış sözleşmesi aslı ile 6640 Gulden bedelli bir adet tahsilat makbuzu fotokopisine dayanmıştır....
Somut olayda davacı vekilince Devre Mülk Satış Sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile olmadığı halde sözleşmenin feshi, rezervasyon bedeli ve cayma tazminatı talep edildiği, sözleşme bedelinin ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davalının bedelini ödediği devre mülkün tapusunu almamasının dürüstlük kuralıyla bağdaşmayacağı, öyle ki bedeli ödenen taşınmazın tapuda devrinin öncelikle tüketici tarafından talep edilmesinin beklenmesinin doğru olacağı, bu hususta Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 26/01/2022 tarih ve 2022/33- 103 E....
KARŞI OY Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satış sözleşmesine ilişkin olup 4077 Sayılı Yasanın 4822 Sayılı Yasa ile değişik 3-e maddesinde tüketici, “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Somut olayda davacılar murisinin devre mülk satış sözleşmesini oluşturan taşınmazları ticari veya mesleki amaçla edindiğine dair delil mevcut olmadığı gibi bu yönde bir iddia da bulunmamaktadır. Davacılar murisinin “...” isimli devre mülklerin üçüncü kişilere satılmasında aracılık hizmeti vermesi dolayısıyla oluşan komisyon alacağına karşılık söz konusu devre mülklerin davacıların murisine satılmış olması sonuca etkili değildir. Devre mülk satış bedeli nakden ödenebileceği gibi aynen ya bir hizmet vermek suretiyle de ödenebilir. Somut olayda davacılar murisinin vermiş olduğu aracılık hizmeti karşılığında doğan komisyon alacağı, satış bedeli yerine geçmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2021/123 ESAS - 2021/586 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....