WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla, geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

Bahar dönemine karşılık toplam 20.000.00 TL ödemeyi yaptığını; davalının taahhütlerini yetine getirmediğini, tapunun teslim edilmediğini; davalı şirketin, devre mülk satım sözleşmesi yaptığını, Kat Mülkiyeti Kanununa göre devre mülk kullanımının 15 günden aşağı olamayacağını, davalı şirketin tüm projelerde kat mülkiyetine göre oluşturulan bağımsız bölümleri 26 ayrı kişiye hisselendirilmiş olduğunu, bu durumda bir kişinin kullanımının 13 gün olacağını, 26 hisseye ayrılmış bir bağımsız bölümde devre mülk kurulmasının hukuken de mümkün olmadığını, ayrıca sözleşmenin noterde yapılması gerekirken resmi şekle aykırı yapılması da sözleşmenin iptali sebebi oldıuğunu belirterek; davanın kabulü ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin iptaline, müvekkili tarafından ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi kapsamında güncel değerinin hesaplanarak faiziyle müvekkilline iadesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Davanın dayanağı olan bila tarihli devre mülk satış sözleşmesinin, Ankara ili, Ayaş ilçesi, Uğur Çayırı Köyünde bulunan taşınmazdaki devre mülk hissesinin davalı tarafından, davacıya satışına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Taraflarca daha sonra 30.12.2018 tarihli 2. bir sözleşme yapılmış, devredilen devre mülk ve satış bedeli (22.110,00 TL) bu sözleşmeyle değiştirilmiştir. Tapu kayıtlarının incelenmesinde, taraflar arasındaki ilk akdedilen sözleşmeye konu taşınmazın bir kısım payının 31/10/2018 tarihinde, davalı tarafından, davacıya devredildiği görülmüştür. Taraflar arasında imzalanan 2 adet sözleşmeye, bedele ve bedelin ödendiğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır....

Zira yukarıda izah edildiği üzere ekonomik olarak zor durumda olan müvekkilin bu derece müşterilerine yardımcı olması karşısında davacının bu tutumu Medeni Kanunun iyi niyet kuralları ile bağdaşmamaktadır.'' şeklinde olduğunu, cevap dilekçesi incelendiğinde görüleceğini, davalının cevap dilekçesinde yapmış olduğu bu kabul ve açıklamalar da dikkate alınarak, Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin geçerliliğinin kabul edilerek başkaca hiçbir açıklamaya yahut delile gerek olmaksızın ilgili taşınmazın müvekkili lehine tapuya tescilinin yapılması gerektiğini, davalı şirketin internet sitesinde devre mülk satışı yapmaya devam ettiğinden bahsettiğini, cevap dilekçesinde de ''devre mülk için çeşitli sorunlardan dolayı tapuda devir işlemlerini yapamadıkları'' beyanlarının bulunduğunu da belirttiklerini, durum böyle olunca, karşı tarafın iddia ettiği gibi iyi niyet mevcut ise müvekkilinin kazandığı o zaman yapamadıkları devre mülk hakkının tapuda devir edilmesi işlemini gerçekleştirmeleri gerektiğini...

şeylerin hiç birini yerine getirmediğini iddia ederek, davalının eşi ile arasında yapılan ve sonradan tarafına devredilen devre mülk sözleşmesinin feshine, devre mülk sözleşmesine ilişkin ödediği 15.425,00 TL bedelin yasal faiziyle birlikte tarafına iadesine, adına olan tapunun iptaliyle davalı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri ve bu sözleşmelerle birlikte düzenlenmiş olan yeniden satım, değişim ve ilgili diğer tüm sözleşmeler cayma hakkının kullanılması ile birlikte kendiliğinden sona erer. (7) Tüketicinin ödeyeceği bedel, kısmen veya tamamen satıcı veya sağlayıcı ile kredi veren arasındaki anlaşmaya dayanılarak bir kredi veren tarafından karşılanıyorsa, tüketicinin sözleşmeden cayması ve buna ilişkin bildirimin cayma süresi içinde ayrıca kredi verene de yöneltilmesi hâlinde, bağlı kredi sözleşmesi de herhangi bir tazminat veya cezai şart ödeme yükümlülüğü olmaksızın sona erer. (8) (Değişik:24/3/2022-7392/8 md.) Devre mülk hakkı veren sözleşmeler de dâhil olmak üzere tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi kurulamaz. (9) (Değişik:24/3/2022-7392/8 md.) Devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil sözleşmeleri en fazla on yıl için kurulur. (10) (Değişik:24/3/2022-7392/8 md.)...

    Yaz dönemine karşılık toplamda 30.000,00 TL bedel ödemeyi borçlandığını, sözleşmenin tanzim edildiği tarihinden bu yana taksitler halinde müvekkilce bedelin ödendiğini, davalının, sözleşmede taahhüt ettiği gibi daireyi teslim etmediğini, davalı şirketin, müvekkiline tapu teslim etmediğini, sözleşmede öngörülen bedellerin ödenmesine rağmen müvekkilin halen tapu alamadığını, ayrıca davalı sözleşmenin içeriğinde yer alan "tesis içerisinde yer alan sosyal donatılar" başlıklı taahhütlerini eksik yerine getirdiğini, davalı şirketin, devre mülk satım sözleşmesi yaptığını, Kat Mülkiyeti Kanununa göre devre mülk kullanımı 15 günden aşağı olamayacağını, davalı şirketin tüm projelerinde devre mülk tapusu kuramadığını, tüm projelerde kat mülkiyetine göre oluşturulan bağımsız bölümlerin 26 ayrı kişiye hisselendirildiğini, bu durumda bir kişinin kullanımı 13 gün olacağını, 26 hisseye ayrılmış bir bağımsız bölümde devre mülk kurulmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca sözleşmenin noterde yapılması...

    Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmesinin haricen yapıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1464 KARAR NO : 2023/1187 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2023 NUMARASI : 2023/81 ESAS 2023/88 KARAR DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firmanın devre mülk ve otel konseptinde çalışan bir firma olup davacının, davalı firmadan devre mülk hakkı satın almak için iletişime geçtiğini, davalı firmadan devre mülk hakkı satın almak isteğini ilettiğini, davalının davacıya en iyi özelliklerdeki bir bağımsız bölümden devre mülk hakkı tesis edeceğini, ödenmesi gereken bedelin 58.900,00- TL olduğunu, devir işlemleri için herhangi bir çaba gerekmediğini, kendilerine vekalet verilmesi halinde devir işlemlerinin de firma tarafından gerçekleştirileceğini, ön bilgilendirme formunun kargo ile gönderebileceklerini ve daha sonrasında istenen özelliklerde devre...

      İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

      UYAP Entegrasyonu