Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile imzalanan bireysel sözleşme ve toplu iş sözleşme hükümleri karşılaştırıldığında ücret ve ücret ekleri konusunda çelişki olduğunu, işçilere bireysel iş sözleşmesinden fazla olarak toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ücretler ödenmekle birlikte, bireysel iş sözleşmesinde ödenen birtakım ücretlere de daha fazla oranda ödeme yapıldığını, davacının toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı diğer ücret eklerinden de faydalandığını, buna göre toplu iş sözleşmesi ile ücretinde artış olduğunu, bu durumda davacı işçinin bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine % 4 lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, bireysel sözleşmede kastedilenin asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti...

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile imzalanan bireysel sözleşme ve toplu iş sözleşme hükümleri karşılaştırıldığında ücret ve ücret ekleri konusunda çelişki olduğunu, işçilere bireysel iş sözleşmesinden fazla olarak toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ücretler ödenmekle birlikte, bireysel iş sözleşmesinde ödenen birtakım ücretlere de daha fazla oranda ödeme yapıldığını, davacının toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı diğer ücret eklerinden de faydalandığını, buna göre toplu iş sözleşmesi ile ücretinde artış olduğunu, bu durumda davacı işçinin bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine % 4 lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, bireysel sözleşmede kastedilenin asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti...

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile imzalanan bireysel sözleşme ve toplu iş sözleşme hükümleri karşılaştırıldığında ücret ve ücret ekleri konusunda çelişki olduğunu, işçilere bireysel iş sözleşmesinden fazla olarak toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ücretler ödenmekle birlikte, bireysel iş sözleşmesinde ödenen birtakım ücretlere de daha fazla oranda ödeme yapıldığını, davacının toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı diğer ücret eklerinden de faydalandığını, buna göre toplu iş sözleşmesi ile ücretinde artış olduğunu, bu durumda davacı işçinin bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine % 4 lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, bireysel sözleşmede kastedilenin asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti...

Davalı tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan Kredi Bağlantılı Sigortalar Bilgi Formu, Hayat Sigortası Başvuru Formu, Hayat Sigortası Katılım Sertifikası murisin ıslak imzasını içermekte olup, davacı tarafından imza inkarına yönelik bir vakıa ileri sürülmemiştir. Bu nedenle, mahkemenin sigorta belgelerinde muris imzasının bulunmadığına yönelik kabulü yerinde görülmemiştir. Öte yandan, Hazine Müsteşarlığının, 22/06/2015 tarih ve 20 sayılı, Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğin Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Genelgesi'nin 6. maddesinin (b) bendi uyarınca, sağlık beyanında yer alan sorulara sigortalı tarafından verilen sözlü cevapların elektronik ortamda kaydedilerek sigortalının imzasının alınması da mümkündür....

Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkette özel sağlık sigortası kapsamında sigortalı bulunan Hakan Fındık'ın, Acıbadem Hastanesindeki tedavisine ilişkin 30.491,55- TL bedelli, 23.05.2017 tarihli faturanın hastaneye provizyon onayı verilerek ödendiğini, sigortalının aynı zamanda bireysel sağlık sigortası kapsamında davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, Sağlık Sigortası Genel Şartları 12. maddesinin "tedavi masraflarının birden fazla sigortacı tarafından temin edilmiş olunması halinde bu masraflar sigortacılar arasında teminatları oranında paylaşılır" düzenlemesi gereği, poliçe limiti uyarınca ödenen tutarın %50'lik kısmından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu iddiasıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır....

Şöyle ki; 25.2.2011 tarih, 27857 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6111 Sayılı Kanun'un 59.maddesi ile 2918 sayılı Kanun'un 98'inci maddesinin uyuşmazlığı ilgilendiren kısmı" Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın T3 tarafından karşılanır.(Ek cümle: 4/4/2015- 6645/60 md.) Ancak, T3, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez....

İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, davacı ile davalının murisi arasındaki tüketici kredisi ve bireysel bankacılık sözleşmesi gereğince alacaklı olduğu iddiası ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. Müttefeva Halil Doğan' nın davacı bankadan kullanmış olduğu bireysel kredi ve kredi kartı borcu nedeni ile muris borçlunun yasal mirasçılara ihtarname gönderildiği ve ihtarnamede verilen süre içerisinde ödeme yapılmaması üzerine davacı tarafça İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün 2017/6910.E ve 2017/6911.E sayılı dosyaları ile davalı ve dava dışı mirasçılar hakkın ilamsız icra takibi başlatılmıştır....

Bankası A.Ş ... şubesinden kredi kullandığını ve Ensaf Hayat Sigortası poliçesinin tanzim edildiğini, poliçede sigorta başlangıç tarihinin 08/02/2017 bitiş tarihinin 08/02/2018 ve vefat halinde ödenecek teminat bedelinin 120.000,00 TL olduğunu, murisin mirasçıları olan davacıların murisin ölümünden sonra teminat bedelinin ödenmesini talep ettiğini ancak; davalı şirket tarafından ret gerekçesi belirtilmeden teminat bedelinin ödenmesinin reddedildiğini, kredi hayat sigortası başvuru formunun matbu olarak düzenlendiğini, müteveffanın kimlik bilgileri dışında diğer kısımların doldurulmamış olduğu, başvuru formu sigortalı tarafından doldurulmadığı için müteveffanın hastalığını saklaması gibi bir durumunun söz konusu olmadığı, müteveffanın hastalığının sigorta sözleşmesi yapılırken kendilerine bildirilmediğinden beyan yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle reddetmek müteveffadan sağlık taraması ya da sağlık durumuna ilişkin belge istenmesi yönünde bir istekte bulunulmadığı, bu konuda...

    Davacı Vekili istinaf sebepleri olarak; 4447 sayılı yasadan kaynaklı ihtilaflara bakma görevi bireysel iş hukukuna bakan iş mahkemesine ait olmakla ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararının hatalı olduğunu, zira İstanbul 35 İş Mahkemesi bireysel iş uyuşmazlıklarına bakan iş mahkemesi olduğunu, 4447 sayılı yasadan kaynaklı ihtilaflara da bireysel iş uyuşmazlıklarına bakan iş mahkemesi bakmakla görevli olduğunu, İlk derece mahkemenin verdiği görevsizlik kararının hatalı olması nedeni ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davaya bakma görevinin İstanbul 35. İş Mahkemesine ait olduğuna karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece dosyaya toplanan deliller incelenmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/435 Esas KARAR NO : 2021/866 DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan), Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 04/09/2020 KARAR TARİHİ : 18/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan), Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Muris ... ile davalı arasında, murisin ......

      UYAP Entegrasyonu