"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ev başkanının sorumluluğundan kaynaklanan kasko sigortası ile ilgili rücuen tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanunu'nda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi :İşletme Müdürlüğü DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ev başkanının sorumluluğundan kaynaklanan haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanunu'nda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....
Dava, konut sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat talebi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Riziko tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 58. maddesinde bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin malikinin, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı hüküm daha sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 69. maddesinde yer almıştır. Yapı sahibinin sorumluluğu kusursuz sorumluluk olup yapı sahibi zararın meydana gelmesinde bizzat kusurlu olmasa dahi zarardan dolayı sorumluluğu bulunmaktadır. Somut olayda, davalı şirkete konut sigorta sözleşmesiyle sigortalı olan konuta iddiaya göre davacıya ait üst kattaki konuttan su sızması nedeniyle hasar meydana gelmiş ve bu nedenle sigortalıya hasar ödemesi yapılmıştır. Sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin rücuen tahsili amacıyla davacıya karşı icra takibi başlatılmıştır....
Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığınıng iderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Taraflar arasındaki uyuşmazlık bina sahibinin sorumluluğuna dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay’a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 3.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 22.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, 6098 sayılı BK.nın 69 ve 70. maddelerinde düzenlenen bina sahibinin sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'na 6572 sayılı Kanun'un 27. maddesiyle eklenen Geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay (4.) Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Buna göre 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 08.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Sigorta AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: sigortalı araç sahibinin, sigortalı sigortalı aracı 29/09/2016 tarihinde teknik servise bıraktığını, tamirhane sahibinin oğlunun, aracı kullanarak kazaya karıştığını, sigortalının, kazadan sonra bunu öğrendiğini, nitekim ifade tutanaklarında da bu hususun yer aldığını, sigortalı araç sahibinin bilgisi ve onayı olmaksızın aracının 3. bir şahıs tarafından kullanılarak davaya konu kazaya sebebiyet verildiğini, ZMSS Genel Şartlarının A.6. maddesi ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 86. maddesi gereğince, sigortalı araç sahibinin meydana gelen zarardan herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, bu durumda, müvekkili şirketin sorumluluğundan da söz edilemeyeceğini, dolayısıyla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/67 ESAS DAVA KONUSU : Tazminat (Bina Sahibinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) KARAR : Van 5....
Bununla birlikte malzeme sahibinin tescil istemi reddedilmişse taşınmaz malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat vermesi gerekir. Malzeme maliki iyiniyetli değilse tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemeyeceği, aynı yasanın 723.maddesinde düzenlenmiştir. Eldeki davada, mahkemenin yeterli inceleme yapmadan davacıyı iyiniyetli kabul etmiş ve taşınmazdan ayrılarak tescili istenilen kısmın ifrazının mümkün olmaması nedeniyle davanın reddine karar verdiği halde ikinci kademedeki istem olan bina bedellerinin tazmini konusunda olumlu ya da olumsuz bir karaR vermemiştir. Somut olayda; malzeme malikinin ikinci kademe istem olarak Türk Medeni Kanunun 723. maddesi uyarınca tazminat talep etmiş olması nedeniyle davacının iyiniyetli olup olmadığının belirlenmesi önem arz etmektedir. Dosyadaki deliller davacının iyiniyetli olduğunun kabulüne yeterli değildir....
Bu bakımdan sorumluluktan kurtulmak oldukça zorlaştırılmıştır (Erten Ali, Türk Borçlar Hukukuna Göre Bina ve İnşa Eseri Sahiplerinin Sorumluluğu, BK.58, Ankara 2000, s.230; Baş Ece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Açısından Bina ve Yapı Eserlerinden Doğan Sorumluluk, XII Levha Yayınları, s.113; Deschenaux Henri, Tercier Pierre, Sorumluluk Hukuku, Çeviren Salim Özdemir, Ankara 1983, s.37). İlliyet bağını kesen hallerden birinin varlığı veya zarara yapım bozukluğu veya bakım eksikliği dışında ve bunların bir katkısı olmaksızın mücbir sebepten üçüncü bir kişinin kusurundan kaynaklanan başka bir kazanın sebep olduğu kanıtlanmadığı takdirde ispat yükü yerine getirilmiş sayılır. Eldeki davada ise illiyet bağını kesen bu sebeplerden; zarara “üçüncü bir kişinin kusurundan kaynaklanan başka bir kazanın sebep olması” tartışılmaktadır. Kural olmakla birlikte, hiçbir kimse, aynı zarardan üçüncü kişinin de sorumlu olduğunu ileri sürerek, kendi sorumluluğundan kurtulamaz....
Bir tanımlama yapmak gerekirse; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, yüklenicinin finansını kendisi sağlayarak arsa maliklerine ait arsa üzerine bina yapımı işini yükümlendiği, arsa malikinin ise bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerde bina inşaatı sebebiyle yükleniciye ödenmesi gereken ücret (bedel), arsa sahibi tarafından ayın olanak ödenmektedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ilk unsur “yüklenicinin bir inşaat (bina) meydana getirme borcu altına girmesidir.” Zira, bu tür sözleşmelerde yüklenici finansı sağlayarak sanat, beceri ve emek sarfıyla bir bina meydana getirmekle, buna karşılık arsa sahipleri de taşınmaz malda belli bir mülkiyet payını yükleniciye devretmekle yükümlüdür. Kural olarak da arsa sahibi bu borcunu Türk Borçlar Kanununun 479. maddesi gereğince eserin teslimi anında yerine getirmekle mükelleftir....