Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 20.06.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde inşaat ruhsatının alınması için herhangi bir süre öngörülmemiştir. Bu durumda, inşaat ruhsatının alınması için makul süre, Dairemizin yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere altı aydır. Somut olayda, sözleşme konusu taşınmaz üzerinde eski bir bina bulunduğu anlaşılmaktadır....

    Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; -K A R A R- Dava, sigorta ödemesine dayanan rücuan tazminat ve yangından kaynaklanan zararın tahsili istemine ilişkindir. ...15. Asliye Ticaret Mahkemesi, taraflar arasındaki ihtilaf kira ilişkisinden kaynaklanmış olmakla, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ...2. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, ihtilafın kiracılık ilişkisinden kaynaklanmadığı, mal sahibinin aynı zamanda kiralayan olması sıfatının esas alınarak görev hususunun belirlenemeyeceği, davalı ...'in malik olması nedeniyle kusursuz sorumluluğundan kaynaklı olarak Türk Borçlar Kanununun 69....

      Bir bina inşasından maksat, o yapının sözleşmeye, fen kurallarına ve amacına uygun imal edilmesidir. İşte, yüklenici bu nitelikleri taşıyan bir bina meydana getirmişse, sözleşmede aksine hüküm bulunmayan hallerde yapının arsa sahibine tesliminde, sözleşmede ayrık hüküm varsa teslimden önce ve ancak sözleşme koşullarına uygun oranda arsa payı veya bağımsız bölümün tescilini isteyebilir. Kuşkusuz yüklenicinin teslimden sonraki borcu ayıba karşı tekeffül borcu olarak devam edeceğinden, yüklenici eserdeki ayıp ve eksikliklerden ve koşulları yerinde ise arsa sahibinin ceza-i şart alacağı ile sözleşmedeki diğer alacaklarından ve ayrıca kanundan kaynaklanan alacaklarından da sorumludur....

        Yargılama aşamasında "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair" 6110 sayılı yasa kabul edilmiş ve 14/02/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir. 6110 sayılı Yasa'nın geçici 2. maddesinde hakimlerin hukuki sorumluluğu nedeniyle tazminat davasının ilgili hukuk dairesinde açılacağı düzenlenmiştir. Yine 01/10/2011 gününde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 47. maddesinde de hakimlerin hukuki sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasının ilgili hukuk dairesinde açılacağı belirtilmiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler ile görev hususunun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemece yeniden değerlendirme yapılıp davalı ...'na yönelik hakimin hukuki sorumluluğundan kaynaklanan talep konusu hakkında karar verilmelidir. Bu yönün gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

          Bu genel kuralın yasadan kaynaklanan istisnalarından biri TMK'nın 724. maddesinde düzenlenen kendi levazımı ile başkasının taşınmazına inşaat(yapı) yapılması, diğeri de TMK'nın 725. maddesinde düzenlenen taşkın inşaat halidir. Olayımızda TMK’nın 724. maddesinde düzenlenen hal söz konusu olup, TMK’nın 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir. Davalı-karşı davacı birleştirilen dosyada, TMK’nın 724. maddesine dayalı temliken tescile karar verilmesini istemiştir....

          Malzeme sahibinin TMK’nın 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK’nın 724. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşınmaz mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır....

            ın tazminat miktarından sorumlu olmayacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davalı ...'nin taşınmazı haricen sattığı, davalı ...'nin de kabulündedir. Ayrıca Nuri beş yıl önce 1500 TL bedeli davacıdan aldığını da kabul etmiştir. Dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan bina taşınmaza değer kattığından davacı yararına sadece TMK'nın 723/son maddesi uyarınca malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değerine ilişkin bir tazminata hükmedilmelidir. Mahkemece yapılacak iş; keşif yapılarak binanın dava tarihi itibariyle asgari levazım bedelinin saptanarak davalı ...'nin de kabulüne göre davacı tarafından ödenen 1.500,00 TL arsa bedelinin de dava tarihine kadar beş yıl içinde güncellenmiş değerinin hesaplanıp davalı ...'den tahsiline karar vermekten ibarettir. Tazminat bedelinin bina ve muhdesatların yapım yılı itibariyle değeri hesaplattırılarak sorumluluğu bulunmadığı halde davalı ...'dan da tahsiline karar verilmesi doğru değildir...''...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/378 Esas KARAR NO:2023/467 DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:02/06/2023 KARAR TARİHİ:05/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; ... ve Ticaret A.Ş. 19/06/2020 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili’ne tescil edildiğini, şirketin iki kurucusu bulunmakta olup, kuruculardan birisi ... A.Ş, ikinci ise ... olduğunu, davalı şirketin sermayesinin müvekkili şirket ve ...’un sermaye paylarından oluştuğunu, şirketin yönetimi ve dışarıya karşı temsili Yönetim Kurulu’na ait olduğunu, yönetim Kurulu üyesi olarak da davalı şirketin tescil tarihinden itibaren 3 yıllığına ... ve ... A.Ş’nin yetkilisi olarak ... seçildiğini, ancak her zaman icracı ortağın ... olduğunu, şirketin sermayesinin 1.000.000 TL olduğunu, bunun yarısını ......

                İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davanın husumet yokluğundan reddedildiğini, davalı ile bina maliki .... şirketi arasındaki sözleşmeye göre davalının AVM'nin bütün yönetimini üstlendiğini, bu sözleşmeye göre davalının projenin bakımı, tamiri ve proje ile ilgili diğer yapım sözleşmelerinden doğan hakların kullanılması ve bu sözleşmeden kaynaklanan görevlerin ifasını yerine getireceğini, hasara sebebiyet veren teras giderinin tıkalı olması kiracının gidermekle mükellef olduğu bir sorun olmadığını, kaldı ki bu durumu AVM yönetimine bildirdiğini, ancak AVM yönetimi tarafından herhangi bir önlem alınmadığını, davalı şirket ile bina maliki arasındaki sözleşme gereğince rücu hakkını kullanması yalnızca sözleşmenin taraflarını bağlayacağını, davalı şirketin iş görülmesi ve yönetilmesi esnasında ihmal ve dikkatsizlikle bina malikine verilen zararlar dolayısıyla sorumluluğu bulunduğunu, dava konusu hasarın kiracı sigortalının sorumluluğunda olmadığını, kaba inşaat halinde kiracıya teslim edilen...

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/232 Esas KARAR NO : 2022/269 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/03/2022 KARAR TARİHİ : 04/04/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... ile birlikte ... Lab. Ve Sağ. Hiz. Ltd. Şti'nde %50 oranında hissedar ve aynı zamanda şirket müdürüyken davalının 06/08/2020 tarihinde hissesini eşi ...'ya devrettiğini, ...'nın daha sonra şirket müdürlüğüne devam ettiğini, gerek şirket müdürlüğü gerekse de hissedar-şirket müdürü olduğu dönemlerde yaptığı işlem ve fiillerle şirketin zarara uğramasına sebep olduğunu, ...'nın hisse devralması nedeniyle selef sıfatıyla ...'...

                    UYAP Entegrasyonu