Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha sonra alınan 26.10.2011 tarihli ek raporda ise davacıya ait ... tarafından yapılan dairenin tesliminden 4 ay 3 gün sonra olayın meydana geldiği, su borusu ve fitings malzemesinin ayıplı olduğu, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'a göre ...'nin ayıplı maldan sorumlu olduğu, bu nedenle kusurun ...'de olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre sigortalı konutta zarara sebep olan su sızıntısının davacıya ait konutun su tesisatındaki arıza nedeniyle meydana geldiği sabittir. Yine bilirkişi raporunda arızanın meydana geldiği tesisatın, su saati ve vanasından sonraki kısımda olduğu belirtilmiş olup su sızıntısı binanın ortak kullanımında olan tesisattan kaynaklanmamıştır. Bu haliyle sigortalı konutta meydana gelen zarar davacının maliki olduğu konuttan kaynaklandığından artık 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi (6098 sayıkı TBK 69) gereğince davacı meydana gelen zarardan sorumludur....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/115 Esas KARAR NO : 2022/88 DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/02/2020 KARAR TARİHİ : 11/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili tarihli dava dilekçesinde özetle şöyledir; "...Gizli Ayıplı çıkan ... serisi ... seri no'lu 8 nozullu otomatik dolum makinesininin Davalıya İadesi ve bedeli olan 155,000,00-TL'nin, Davalı şirket ile sözleşme tarihi olan 17.09.2018 tarihinden itibaren işlemiş olan ve işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte ve Islah hakkımız Saklı Kalmak Kaydıyla şimdilik 100 TL maddi zararımızın faizi ile birlikte Davalı taraftan tahsiline, Öncelikle teminatsız, Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise takdir edilecek en uygun teminatla davalı adına kayıtlı tüm taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişiler nezdindeki doğmuş ve doğacak tüm hak ve...

      Hatta bu borç, eserin tesliminden sonra da ayıba karşı tekeffül sorumluluğu olarak sürer. Bütün bunların dışında BK m.361 gereğince, yüklenici sadece yapılan şeyin ayıplı olmasının iş sahibinin verdiği emir sonucu meydana gelmesi veya ayıbın nedeni herhangi bir sebeple iş sahibine ait bulunması halinde sorumluluktan kurtulur. Fakat sorumluluktan kurtulması, eserin ayıplı olarak ortaya çıkacağının ve bu ayıptan iş sahibinin sorumlu olacağının iş sahibine bildirilmesi halinde mümkündür. Bu genel açıklamalardan sonra, somut olaya gelince; Taraflar arasında sözlü bir eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı çekişmeli değildir. Bu sözleşmeyle davalı, davacıya ait otonun iç ve dış döşemelerinin yenilenmesi işini yüklenmiştir. Uyuşmazlık da, dış tavan döşemesinde ortaya çıkan ayıplardan kaynaklanmaktadır. Bu ayıplar eserin tesliminden sonra, sonradan ortaya çıkan ayıplardır. Bu niteliği itibariyle ayıplar, gizli ayıptır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, taşınmaz satış sözleşmesi gereği satın alınan taşınmazın geç tesliminden kaynaklanan kira tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece Tüketici Mahkemesi sıfatıyla karar verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan temin ettiği 2000 ton sanayi tipi margarinin Cezayir'e ihraç edildiğini, Cezayir firmasının malların ayıplı olması nedeniyle ikame mal gönderilmesini talep ettiğini ve bu talebin kabul edilerek bir kısım malların değiştirildiğini, ancak Cezayir firmasınca mallar üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde ihraç edilen malların tümünün ayıplı olduğunun belirlendiğini, Cezayir firmasının müvekkili tarafından kendilerine verilen 106.000 USD bedelli teminat mektubunu nakde çevirdiğini ve bunun yanında müvekkili aleyhine Cezayir mahkemelerinde 363.198,08 USD talep ettiğini, belirtilen hususların ve Cezayir’de müvekkili aleyhine açılan davanın davalıya ihbar edildiğini, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 25/12/1990 tarihli sözleşme gereğince davalının ayıplı mal nedeniyle oluşan zararı üstlendiğini, dava dışı Cezayir firmasının nakde çevirdiği teminat mektubu bedeli ve dava ettiği miktarın toplamı olan 469.198,08 USD ve bunun dışında kendi...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... tarafından yaptırılan ...'ndan daire satın aldığını, dairenin teslimatının yapılmasına rağmen teslimin birçok eksik ile yapıldığını ve taşındıktan sonra birçok ayıplı iş belirlediğini, bunun yanında apartmanın ortak kullanım alanlarında da eksik imalat bulunduğunu ileri sürerek, yapılacak keşif neticesinde daire içerisinde ve ortak kullanım alanlarında belirlenecek eksik ve ayıplı işlerin belirlenerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL'nin yasal faiziyle tahsilini, ıslah ile de talebini 7.102,29 TL artırarak faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiştir....

              Bu nedenlerle mahkemece yapılması gereken iş; dava konusu duvarın 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine uygun seçileçek uzman bir bilirkişiye incelettirilmesi, eserin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp niteliğinde mi bulunduğunun açıklattırılması, açık ayıplı ise talebin reddine, gizli ayıplı ise ayıbın alınan rapor ile öğrenilmiş olacağı ve davalı birleşen dosya davalısı tarafından süresinde dosyaya rapor ibrazı ile ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kanıtlandığı kabul edilerek gizli ayıptan kaynaklanan zararın ayıbın ortaya çıktığı tarihteki rayiç piyasa fiyatlarıyla hesaplattırılarak birleşen davada hüküm altına alınması olmalıdır. Aksi düşüncelerle davanın reddi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir....

                Aynı Kanun'un 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış, 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluk benzer hükümlerde hizmet yönünden 13- 16. maddeler arasında ve 83/1 maddesinde ise; “Bu Kanun'da hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır...” düzenlemesi mevcuttur. Bu tanımlardan ve düzenlemelerden hareket edildiğinde eser sözleşmelerinden kaynaklanan ve bir tarafı yüklenici ve diğer tarafı nihai tüketici olan uyuşmazlıklara tüketici mahkemelerinde bakılacağı açıktır. Sözü edilen Yasa'da göreve ilişkin açık bir düzenleme bulunduğu halde eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda eksik iş, ayıplı iş, fesih ve zamanaşımı gibi konularda bir düzenleme yapılmamıştır. Düzenleme yapılmaması kanun koyucunun bilinçli bir tercihidir. Kanun koyucunun eser sözleşmelerinin niteliğine uygun düşmeyecek hallerde atıf maddesi olan aynı kanunun 83. maddesi gereğince genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümünü istediği açıktır....

                Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı Yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun Yasa'nın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre istisna sözleşmesinden doğan ilişkileri de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim ... Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.2003 gün ve 2003/...-127 E., 2003/102 K. sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Somut olayda, davacı salon perdelerinin yapımı için sipariş verdiğini ancak sipariş verilen perdelerin ayıplı olarak tesliminden kaynaklı olarak, malın misliyle değiştirilmesi ve bu nedenle yapılan masrafların iadesi için eldeki davayı açmıştır....

                  Zira teslim edilen eserin ayıplı olması halinde, ayıbın niteliğine göre iş sahibinin muayene ve ihbar yükümlülüğü vardır. Açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede (BK m.359); gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmelidir (BK m.362/III). Ayıp bildirimi süresine yapılmadığı takdirde iş sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır. Eksik işler nedeni ile ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren beş yıllık zamanaşımı süresinde (BK m.126/son) eksik işler bedeli talep edilebilir. Bu durumda mahkemece öncelikle, tazminat konusu yapılan kalemler tek tek değerlendirilerek, bunların ayıplı iş mi yoksa eksik iş mi, ayıplı işlerin ise gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğu belirlenmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu