DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; araç kilometresinde oynanması nedeniyle, ayıplı araç satışından kaynaklanan ayıp nedeniyle bedelde indirim talebine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Bu durumda, malların ayıplı olup olmadığını keşfen incelenmesinin mümkün bulunmadığı tespit edilmiş olup; davalı tarafta malların ayıplı olduğuna dair herhangi bir delil tespiti, yetkili makamlarca alınmış bir belge ya da özel bir inceleme raporu sunamamış bulunduğundan, mahkememizce malların gizli ayıplı olduğunun ispat edilemediği sonucuna varılmıştır. Taraflar arasındaki yazışmalarda da davacı tarafın malların ayıplı olduğuna dair bir kabulünün bulunmadığı, buradan da davalı savunmasının teyit edilmediği görülmüştür. Hal böyle olunca, malların ayıplı olmadığı kabul edilmiş, bedelinin ödenmesi gerektiği belirlenmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalıya ara dinlendirme ve boston işleme makinesi satıldığını, mal bedeli 17.000,00 TL’nin mahkemenin ayıplı olduğu ileri sürülerek ödenmediğini, sözleşme konusu alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, müvekkilinin taraflar arasında yapılan sözleşme gereği satın aldığı makineyi davacının sağlam ve çalışır vaziyette teslim edeceği, müvekkilinin de mal bedelini taksitler halinde ödeyeceğini, ancak davacının zamanında makineyi teslim etmediğini, daha sonra ayıplı ürün teslim ettiğini, müvekkilinin ayıplı mal nedeniyle bedelde indirim talep ettiğini ve ödemezlik def'ine bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
CEVAP: Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, aracın ayıplı olmadığını, davacıya karşı hiç bir yükümlülükleri bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava konusu uyuşmazlığın; dava konusu araç üzerinde meydana gelen ayıp nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğu, dava, ticari satışta satıcının ayıplı mal satışından dolayı sorumluluğu hukuksal nedenine dayanmaktadır. Satıcının ayıplı maldan doğan sorumluluğunu düzenleyen TBK 231. Madde hükmü uyarınca; "satıcı daha uzun bir süre üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar"....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilince davalıya fatura kapsamında satılarak teslim edilen mal bedellerinin ödenmemesi nedeniyle aleyhine girişilen takibe davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanca satılan malların ayıplı olduğunu ve böylece müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2019 NUMARASI : 2018/307 ESAS 2019/180 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : ÇORLU 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin 18/06/2019 tarihli ve 2018/307 Esas 2019/180 Karar sayılı dosyasında verilen karar; dahili davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen bina inşaat dış cephe kaplamasının yapım sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün yerine getirilmemesi ve ayıplı olması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı ve 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
AVM'ye gittiğini, aracını ana giriş kapısı önüne park ettiğini, aracın yanına geldiğinde camının kırık olduğunu ve içinde çantasının olmadığını fark ettiğini, olayda davalıların güvenlik zaafiyetinin bulunduğunu ve zararının tazmin edilmediğini ileri sürerek, maddi - manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, tüketici davacı ile satıcı ve hizmet sunan davalılar arasında mal ve hizmet satışından kaynaklanan bir ilişki bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara 2. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Sigorta Şirketi'nin asli kusurlu olduğunu, söz konusu hileli işleme karşı davalılara yönelik olarak 25/01/2023 tarihinde Kırkhan(HATAY) Cumhuriyet Başsavcılığı'na TCK Madde 157 kapsamında "dolandırıcılık" suçundan şikayette bulunulduğunu, anılan dosyada soruştur- manın halen devam ettiğini beyanla açılan davanın kabulünü, müvekkilinin hile ile yanıltılarak ayıplı araca değerinden fazla ödeme yaptığı ve aracın satılması halinde piyasa değerinin çok altında satılmak zorunda kalınacağından müvekkilimin gizli ayıplı malın satışından dolayı uğradığı zararın tazmini için fazlaya dair dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminatın satış tarihi itibarıyla işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davalıların mal varlıkları ve banka hesapları üzerine tensiben ihtiyati haciz konulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davalının davacıya ayıplı mal satıldığı iddialarını kabul etmediklerini, davalının davacıya sattığı kitaplarda hiçbir ayıp olmadığını, davacının kendisine ayıplı mal satıldığını ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, davacının ise buna ilişkin dosyaya hiçbir yazılı delil sunamadığım, satış sonrasında ve davalının hakimiyeti dışındaki olaylar nedeniyle ayıptan davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davalının her sattığı malın daha sonra ayıba uğrayacağını bilebilmesi ve bu yönde müdahalede bulunmasının hayatın olağan akışı içerisinde mümkün olmadığını, davalının üzerine düşen tüm dikkat ve özeni gösterdiğini, davacıya ayıplı mal satmadığını belirterek; davanın reddine, davacının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....