Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

manevi tazminatın ve söz konusu ticari ilişki nedeniyle davalı tarafa fazladan yaptıkları 6.500 TL ödemenin davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece, ticari ilişkiden kaynaklanan 6.500 TL alacağın tahsili talebinin kabulüne, ayıplı mal satışından kaynaklı maddi zararın 1.000 TL'sinin kabulüne, ıslahla arttırılan maddi tazminat miktarının zaman aşımı nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, davacı maddi tazminat talebini belirsiz alacak davası olarak açmış, bilirkişi raporundan sonra harcını yatırmak süretiyle bedel arttırımı yapmıştır....

    Davacı vekili rapora itiraz dilekçesinde özetle; ayıplı aracın satıştan önce önemli bir kısmının tamir gördüğünü ve sonradan boyandığını, araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunu, gizli ayıbın satıştan sonra oluştuğuna ilişkin delil bulunmadığını belirterek aracın yenisi ile değiştirilmesi gerektiğini belirtmiştir . Açılan dava, 4077 Sayılı Yasa uyarınca ayıplı mal satımınından kaynaklanan tazmina istemine ilişkindir....

    Mahkeme, mütalaasına başvurulan bilirkişi raporuna da dayanarak, araçta 61.500 km de ortaya çıkan şanzıman arızasının kullanımdan kaynaklanmadığı, aracın imalatından kaynaklanan gizli ayıplı bir üretimden kaynaklanması nedeni ile şanziman onarım bedelinin 16.551,69 TL olduğunu belirtmesi karşısında davacının maddi tazminat taleplerinin bu miktar yönünden kabulüne karar verilmiş, manevi tazminat istediğine gelince, meydana gelen olayda davacının kişilik haklarının ihlale uğramadığı ve ayıplı üretim hususunun bilinerek ve isteyerek gerçekleştirilmediği gerekçesi ile reddine karar vermiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan, 6502 Sayılı Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasında; "Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz." denmektedir....

      tapusunu devretmekten kaçındığını ileri sürerek dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini; eksik ve ayıplı işler ile geç teslimden kaynaklanan kira alacağı için de toplam 15.000,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

        Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, dava konusu aracın ... kamyonet tipi ticari bir araç olup, ticari maksatla kullanıldığı, aracın 02.10.2009 tarihinde davacı tarafından satın alındığı, davacının ihtarnamesini 30.01.2012 tarihinde gönderdiği ve iş bu davayı 08.05.2012 tarihinde açtığı, davalıların ayrı ayrı yasal süresinde zamanaşımı itirazında bulundukları ticari bir ilişkiden kaynaklanan ayıplı malın iadesi ve buna ilişkin tazminat isteminin yasal süresi içerisinde karşı tarafa ihtar edilmediği gibi, zamanaşımı süresi içinde davanın da açılmadığı ayrıca davacının maddi ve manevi tazminat taleplerini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ticari mal satışı nedeniyle ayıplı olduğu iddia olunan malın aynen iadesi ve tazminat istemine ilişkin olup, satıcı ve üretici firma aleyhine açılmıştır....

          Dava, ayıplı araç satımından kaynaklı onarım bedeli , manevi tazminat, maddi tazminat talebine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının maddi tazminat talepleri yönünden aracın yetkili servis kayıtlarında davacı tarafından talep edilen servis bakım masraflarının ne amaçla yapıldığının ve aracın ayıplı olup olmadığı hususlarında otomotiv alanında uzman bilirkişiden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle eksik inceleme,araştırma ve değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmiş olması yerinde görülmemiş, belirtilen gerekçelerle davacının istinafı yerinde görülmekle HMK'nın 353/1- a.6.maddesi gereğince kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 2- HMK'nın 353/1- a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1....

          Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinde imalatçı-üretici: kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanlar olarak tanımlanmıştır. 4077 sayılı Kanunun 06/03/2003 -4822 S.K./4. md. ile değişik 4.maddesinde; ”Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal...

            DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)|Tazminat (Manevi Tazminat) KARAR : İSTEM: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri Gülsen ve Fatih'in, müşterek çocukları olan diğer davacılar Elif Sahil ve Deniz'in davalı şirkete ait Ülkem Koleji'nde öğrenim görmekteyken davalı şirketin ayıplı hizmet sunması neticesinde sözleşmeyi feshettiklerini, çocuklarının ve diğer çocukların okulun çok soğuk olmasından şikayet etmeleri üzerine okuldaki danışma görevlisine, müdür yardımcısına ve okulun sahibine bu konu hakkında şikayetlerini bizzat dile getirmelerine ve en son okul sahibinin olumsuz tutum ve davranışları sebebiyle aralarında tartışma çıkmasına rağmen hala bu konuya bir çözüm bulunmaması neticesinde davalı şirket yetkililerinin gereken özeni göstermeyip mevcut sorunu çözemeyerek sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediklerini ve ayıplı hizmet sunduklarını, davalı şirketin müvekkili T1 hakkında haksız şikayette bulunarak...

            Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....

              Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Dosya kapsamından, davacı tarafından davalıya satılan konut taksitlerinin ödenmediği iddiasıyla elatmanın önlenmesi talep edildiği anlaşılmaktadır. Somut olay değerlendirildiğinde davacı satıcı ile davalı tüketici arasında konut satımından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Adana 1....

                UYAP Entegrasyonu