Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava dışı tüketici İlker Günindi'nin Ankara 3....

Açıklanan bu karşılıklı ihtarlaşmalardan, davacı tarafından ayıplı ürün verildiği bir an için kabul edilse dahi, davalımızın bu cevabi ihtar tarihinden çok önce bu durumu bildiği, emtiaların satın alan üçüncü şahıslar tarafından kendisine çok önce iade edilmeye başlandığı anlaşılmaktadır. Davalının cevap ihtarında durumun davacıya defalarca bildirildiği yazılı ise de, bunun davalıca ispatı gerekmekte olup, davalının sunduğu ------görüşmelerinin hiç birinde söz konusu ayıp ihtarını içeren ve malların geri alınmasını bildiren bir görüşmenin olmadığı, bu nedenle ayıplı mal iddiasında bulunan davalı tarafından süresinde ve usulünce ayıp ihtarı gönderilmediği mahkememizce kabul edilmiştir. Süresi içinde gönderilen bir ayıp ihtarı bulunmadığından artık malların gerçekten ayıplı olup olmadığının sonuca etkisi bulunmamaktadır....

    Somut olayda, davacı davalılar murisine ait su aboneliği nedeniyle ödenmeyen su bedellerinin davalılardan tahsil edilmesine karar verilmesini istemiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi, Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 1. maddesinde Yasa’nın amacı; “... ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir” şeklinde belirtilmiştir....

      Davaya konu ayıplı mal satışı nedeniyle davacı şirketin itibarının sarsıldığına dair dosyada delil bulunmadığı, dinlenen davacı tanığının sadece olayın basına yansıdığını beyan ettiği, mal varlığı zararının meydana gelmesinin tek başına manevi tazminat için yeterli olmadığı, olayda manevi tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar kısa kararda sehven "davacı ve davacın vekilinin yüzüne karşı" ibaresi kullanılmışsa da, duruşma zaptından da görüleceği üzere karar duruşmasına sadece davalı katıldığından, söz konusu maddi hata gerekçeli kararda düzeltilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı; 29/06/2010 tarihinde davalı ....şti. den sıfır kilometre araç aldığını ancak sonrasında Sulh Hukuk Mahkemesince yaptırdığı delil tespitinde aracın kimi yerlerinde boya kalınlığının farklı olup aracın bu haliyle ayıplı mal niteliğinde olduğunun anlaşıldığını belirterek, araçtaki boyadan kaynaklanan ayıbın yol açtığı %10 değer kaybına karşılık 3.150,00 TL maddi zararın, 535.27 TL ayıbın tespiti ve ihbarı için yapılana masrafın ve davacının aracın ayıplı çıkması nedeni ile yaşadığı manevi yıkıma karşılık 3.000,00 TL manevi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/31 Esas KARAR NO : 2022/563 DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/01/2021 KARAR TARİHİ: 07/09/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketten ...-EURO bedelle satın aldığı motorun ve paraşüt teknesinin sürekli tamir ve bakım masrafı gerektiğini, müvekkilli ayıplı malın iadesi ve maddi kayıpların ödenmesi taleplerini içerir ihtarname gönderdiğini, ancak davalı tarafın uğranılan zararı gidermediğini ve malları iade almadığını, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek satıma konu malların gizli ayıplı olduğunun tespitine, mal bedeli olan ......

            Davacı davalıya davalının talebi üzerine yeni mal göndermiş ancak eski gönderdiği mallardan ayıplı çıktığı iddia edilen mallar davacıya davalı tarafından iade edilmemiştir. Kanundaki ayıpsız benzeriyle değiştirilmesi hakkını kullandığı anlaşılan davalının ayıplı malı davacıya iade etmesi gerektiğini yasal olarak belirlenmiş bir kuraldır. Bu kuralın aksi ancak davacı satıcıyla aksi yönde bir sözleşme yapılması halinde geçerli olabilir. Yani bu halde ayıplı mal iade edilmeden ayıpsız misli ile değiştirilebilir. Davalı iade yükümlülüğünü ispat- layacak herhangi bir delil dosyaya sunmamıştır. Bu yüzden davalının iade yükümlülüğünü yerine getirmediği açıktır. Burada uyuşmazlık konusu olan bir başka husus da hangi bedelli malların ayıplı olduğu üzerindedir. Yani iade edilmeyen ve ayıplı olan mallar bilinmelidir ki bu malların bedeli de belirlenebilsin. Davacının ayıplı mallar için düzenlediği fatura bedeli 17.522,30.-TL'dir....

              İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında -----yapımı için kurulan sözleşme kapsamında, ayıplı ifa sebebiyle oluşan zararın tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan------ sureti ile bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

                - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalıya mal teslimi yapıldığını, davalının mal bedellerini ödememesi üzerine başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini iddia ederek davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip dayanağı bir kısım faturaların davalıya ödendiğini, bir faturanın mal teslim edilmediği için ödenmediğini, iki adet faturanın ise ulaştırılmadığını, tebliğ edilmeyen faturalardan davalının sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının sunduğu fatura ve mal teslimine ilişkin evrakların birbirini teyit etmediği, alacak miktarı tutarında malın tesliminin kanıtlanamadığı, davalının yapılan icra takibinden dolayı herhangi bir zarara uğradığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında faturalar içeriğindeki malların müvekkilince davalıdan satın alındığını, anılan malların ayıplı çıkması sonucu müvekkilinin zarara uğradığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 128.250.000.000.TL tutarındaki ayıplı mal bedelinin ayıp ihbarı tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte ve ayrıca 50.000.000.000.TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu