Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı,davalı Anadolu AŞ den satın aldığı televizyonun arızalı çıkması nedeniyle diğer davalı servise gönderildiğini ancak 30 ... gününde teslim edilmediğini bildirerek ödenen bedelin tahsilini,1000 TL manevi tazminatının davalı servisten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece dava konusuz kaldığından ayıplı mal hakkında karar verilmesine yer olmadığına,manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    . - K A R A R - Dava, ticari mal satımından kaynaklanan faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemini ilişkindir. Davalı vekili, icra takibine konu edilen faturalara konu malların müvekkiline teslim edilmediğini belirterek davanın reddi ile % 40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir, Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller davalı şirket temsilcisi tarafından eda edilen yemin nazara alındığında mal teslimi hususu davacı tarafından ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı şirkete ait, davalıya kasko sigortalı aracın kazada hasarlanması sebebi ile hasar bedelinin tahsili talep edilmiş, mahkemece uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi, Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. Aynı Yasanın 3/e bendinde “tüketici; bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanan veya tüketen gerçek veya tüzelkişi” olarak tanımlanmıştır. Her alıcı tüketici değildir. Bu duruma göre; tüketici sayılabilecek kişinin mal ya da hizmeti ticari faaliyeti dışında özel kullanım ya da tüketimi için talep etmesi gerekir. Burada kastedilen kişinin ticaret veya mesleği ile ilgili olmayan kullanımı ya da tüketimidir....

        Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. 2012/1028-7087 Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olay değerlendirildiğinde davacı tüketici ile satıcı davalı arasında konut satımından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

          Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır....

            Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı taarfından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır....

              Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının düzenlediği faturaların davalı defterlerinde yer almadığı, ancak faturalarla uyumlu lehe delil teşkil eden davacı defterlerine ve davacı tanık beyanlarına göre faturaya konu malların davalıya teslim edildiğinin ispat edildiği gerekçesiyle davacının defterinde bakiye alacak olarak gözüken 13.897,40 TL yönünden davanın kısmen kabulüne, alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, faturaya dayalı mal satımından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı faturaya konu malların teslim alınmadığını savunmuştur. Malların davalıya teslim edildiğinin ispat yükümlülüğü davacıya aittir. Davaya konu faturaların salt davacı ticari defterlerinde kayıtlı olması dayanak belgelerle doğrulanmadığı takdirde tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir....

                Otomobil fabrikası A.Ş. aleyhine açılan ayıplı araç satımından kaynaklanan dava neticesinde davanın davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddin, davalı ... A.Ş. yönünden aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verildiği kararın temyiz incelemesi neticesinde onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı ... tarafından borçlu ... A.Ş. aleyhine Ankara 3. Tüketici Mahkemesine yazılan müzekkereye cevap var; 2013/5307 Esas, 2015/2164 Karar sayılı ilamdan kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan ilamlı icra takibine ilişkin olduğu takibin haricen tahsil nedeniyle kapandığı anlaşılmıştır.Davacı tarafça dava dışı tüketiciye ödenen ayıplı araçtan kaynaklı bedelin davalı satıcıdan rücuen tahsiline yönelik dava açılmış ise de; dava dışı tüketici tarafından davacı tarafa yönelik ayıplı araca dayalı Ankara 3....

                  Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....

                    Böylece sanığın ücret gelirlerinden yapabileceği tasarruf miktarı belirlendikten sonra, bu miktara 1992 tarihinden önce edindiği ve fakat inceleme döneminde sattığı taşınır ve taşınmaz malların satış bedeli ile 1992 ve 2010 yıllar arasındaki taşınır ve taşınmaz mal alım-satımından kaynaklanan arizi kazançlar eklenerek bulunan miktarın tamamının taşınır ve taşınmaz mal edinmek maksadıyla tasarruf edildiği değerlendirilmelidir. Diğer taraftan; inceleme döneminde, ayrıca; edinilen borçların, kişiler tarafından gönderilen havale ve alacakların da tasarruf miktarına dahil edilmesi gerektiği de kuşkusuzdur....

                      UYAP Entegrasyonu