"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, ayıplı ifa nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Eksik ifa ve ayıplı ifa ayrımının sınırları yasalarımızda açıkça belirlenmediğinden bu boşluk Yargıtay içtihatları ile doldurulmaktadır. Bu ayrımın hukuki sonuçları önemli olup birbirinden farklıdır. Çünkü özel hüküm yerine genel hükme başvurmak muayene ve ihbar süresi geçirilmişse önem arzedecektir. Nitekim ayıplı iş (ifa) için mutlaka ihbar gerekirken eksik ifa da ihbara gerek kalmadan dava açılabilir. Bazı durumlarda eksik ifa ile ayıplı ifanın ayrımında güçlük yaşanmaktadır. İşte burada bitmemiş yani tamamlanmamış ifa ile ayıplı ifa ayırımını iyi yapmak gerekir. Bu husus doktrinde de tartışmalıdır; ifa etmeme çok kapsamlı bir kavram olup teknik ve gerçek anlamda “gereği gibi ifa etmemeyi” karşılamamaktadır. Borçlanılan edimin niteliklerine uymaması halinde gereği gibi ifa etmeme, kötü ifa veya ayıplı ifa demek mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle tazminat talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, sosyal tesislerin belediyeye ait taşınmaz üzerinde yapılmış olması açık ayıp olarak nitelendirilip, davacının konutu teslim aldıktan sonra 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun ve Bk.198. maddesinde öngörülen sürelerde davalıya yapmış olduğu ayıplı ifa ihbarı olmadığından dava reddedilmiş isede dava konusu olayda 4077 sayılı kanunda düzenlenen ayıplı ifa değil eksik ifa söz konusu olup, 4077 sayılı yasanın 30. maddesine göre bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki dava konusu eksiklikler nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidilebileceği kabul edilmelidir. Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelemesine bu aşamada gerek görülmemiştir....
Ayıp nedeniyle alıcı sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gereklidir. Aksi halde TBK'nun 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabilir. Bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gereklidir....
Ayıp nedeniyle alıcı sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gereklidir. Aksi halde TBK'nun 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabilir. Bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gereklidir....
Anılan ilam bu haliyle edimlerin aynı zamanda ifası (birlikte ifa) yükümlülüğünü vermektedir. İlamın infazı, ayıplı aracın teslimi ile belirlenen tazminat tutarının ödenmesinin birlikte gerçekleştirilmesini gerektirir. Bu durumda takip başlatan alacaklının, ayıplı aracın devir ve tesciline hazır olduğunu bildirene usulüne uygun iadesi sağlanana kadar takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/.... maddeleri gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı taraf, yüklenicinin ayıplı imalatı nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiş ise de, 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 360. maddesi hükmünde belirtilen ayıplı imalâttan kaynaklanan zararın varlığı kanıtlanamadığı gibi, davacının dosyaya sunduğu belgelerdeki masrafların da ayıplı imalâtla bağlantısı bulunmadığından, mahkemece menfi zarar isteminin kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Yine aynı Kanunun 49. madde hükmü uyarınca, manevi tazminat istemi için davacının kişilik haklarının hukuka aykırı şekilde ihlal edilmesi gerekir. Davacı bu hususu da kanıtlayamamıştır. Mahkemece sözleşme ilişkisinin ifa ile sonuçlanmamış olması gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından; davacı tanıklarından davacının, ayıpları ve eksik işleri öğrenir öğrenmez önce şifaen görüşme ve sonrasında noter ihtarı ile ihtar yükümlülüğünü yerine getirdiğinin anlaşıldığı, bilirkişi raporuyla davalının bir kısım edimlerini sözleşmede kararlaştırılan ürünlerden farklı ürünlerle yerine getirdiği, bu sebeple bir kısım yönünden ayıplı ifa olduğu, bir kısım yönünden yerine getirmediği, eksik ifa olduğu, ayıplı ifanın söz konusu olduğu kısımlar yönünden açık ayıp olduğu, davacının ayıp ihbarında bulunduğu, sözleşmeye göre eksik işler ve ayıplı işlerin toplam bedelinin bilirkişi raporuyla belirlendiğinin anlaşıldığı belirterek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava, ayıplı ifa nedeniyle semenin tenzili ile teslim olunan maldaki verim düşüklüğü nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalılar vekilleri, ayıplı mal teslimi olmadığını, davacı yanca talep ettiği malın teslim olunduğunu, herhangi bir sorumlulukları bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemişlerdir....