KARAR Davacı, davalı şirket tarafından inşa edilen daireyi dava dışı Ş......’den satın aldığını, davalının ayıplı ifada bulunduğunu, ayıplı ifa nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere 17.500TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davacı ile aralarında satım ilişkisi bulunmadığını, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı, dava konusu taşınmazı mevcut haliyle gezip görerek satın alan davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı ifa nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Davacının dava konusu daireyi dava dışı.LL.’den satın aldığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu husus çekişmesizdir. Davacı, davalının imalatçı-üretici sıfatı ile sorumluluğuna dayanmıştır....
İlgili uyuşmazlığın hatalı imalatının, gizli ayıbın ve montaj hatasının bulunup bulunmadığının tespitinin teknik inceleme gerektirdiği, bu hususun makine mühendisliğinin alanına girdiği anlaşılmakla makine mühendisi bilirkişi tarafından yapılan incelemede bunkerin yükünü güvenle taşıması gereken ayakların tasarım imalat yönünden hatalı ve ayıplı olduğunun ve bu ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğunun bunkerinin montajınında hatalı ve ayıplı olduğunun ve bu ayıbında gizli nitelikte olduğunun tespit edildiği, bu haliyle davalının gizli ayıptan kaynaklı olan tazminden sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava, ayıplı maldan kaynaklanan alacak ve tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nin 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, aynı kanunun 10.maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılması mümkündür. Dava konusu olayda, traktör ... ilinde satın aldığından, akdin ifa yeri ...'dır. Bu durumda mahkemece, somut uyuşmazlıkta ... mahkemelerinin de yetkili olduğu gözetilerek, davanın yetkili mahkemede açıldığının kabulü gerekir. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....
Mahkemece, davaya konu araçtaki arızaların oluşumunda kullanıcı hatası bulunmadığı, araçta imalat hatası nedeniyle ciddi motor arızası meydana geldiği ve araca yarım motor yapıldığı, yarım motor yapılması nedeniyle araçta değer kaybı meydana geldiği, bu arızanın da üretim kaynaklı olduğu, bu durumun aracın gizli ayıplı olduğunu gösterdiği, sık arızalanmadan dolayı maldan yararlanamamanın süreklilik arz ettiği, garanti belgesine göre araç için 2 yıl süreyle garanti verildiği, davanın garanti süresinde açıldığı gerekçesiyle, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ve aracın tamir süresince kullanılamamasından kaynaklanan zarardan da davalıların sorumlu olduğu anlaşıldığından ikame araç kira bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Elektronik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 06/09/2019 tarihli raporda özetle; dava konusu cep telefonunun donanımsal açıdan hasarlı/ayıplı olduğunun tespit edildiği ve fakat söz konusu donanım hasarının/ayıbının kullanıcı kaynaklı olduğu, tespit edilememesine rağmen davacı tarafından dile getirilen arızaların da kullanıcı kaynaklı olduğu değerlendirilen cam/ekran donanım hasarıyla ilişkili olduğu ve bahse konu arızaların üretici kaynaklı olmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir. Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 06/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir: Davalı ... ...Ticaret A.Ş. ayıplı olduğu iddia edilen ürünü tamir etmeye çalışan yetkili servis olup davacıyla akdi bir ilişkisinin bulunmadığı ve dolayısıyla iş bu dava bakımından pasif husumet ehliyetine (taraf sıfatı) sahip olmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca iş bu davalı aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar vermek gerekmiştir. Diğer davalı ......
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın mevcut arızasından kaynaklı olarak gizli ayıplı olduğu, her ne kadar servisçe onarılmaya çalışılsa da arızanın davam ettiği ve maldan faydalanmamayı sürekli hale getirdiği ‘ gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ileilk derece mahkemesi kararının, HMK'nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına Buna göre:davanın kabulü ile dava konusu aracın fatura bedeli olan 105.335,36 TL'nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, dava konusu aracın her türlü takyidattan ari şekilde davalıya teslimine karar verilmesi üzerine; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir . 1- Tüketici hukukunda ayıba ilişkin düzenleme, uyuşmazlıkta uygulanması gereken 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un (THKK) 4. maddesinde yer almaktadır....
Dava, davacının davalıdan satın almış olduğu otomobilin ayıplı olması iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişimi talebine ilişkindir....
Şti. ile imzalanan sözleşme kapsamında davalıdan satın alınan bir kısım lastiğin ayıplı olduğunu ederek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, mahkeme tarafından seçilen hasarı en fazla oluşmuş olan 4 adet lastik üzerinde gerçekleştirilen kontroller sonucunda, davaya konu lastiklerin teknik şartlar açısından standartlara uygun olduğu, lastikler üzerinde oluşan hasarların sürücü kaynaklı ve yetersiz bakım sonucu kaynaklandığı, bu sebeple 6098 sayılı 219. maddesi kapsamında ayıplı maldan söz edilemeyeceği, dolayısıyla TBK'nun 227. maddesinde düzenlenen seçimlik hakları kullanamayacağı gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysaki hükme dayanak yapılan raporda taraflar arsındaki sözleşme ve teknik şartname hükümleri değerlendirilmediği gibi rapor da bu haliyle yetersiz olup hüküm kurmaya elverişli değildir....
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıplı ürünün iadesi ile satış bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Davaya konu cep telefonu 17.05.2013 tarihinde satın alınmış olup cep telefonu 25.09.2013 tarihinde arızalanmış, davacı ayıp nedeniyle üründen faydalanamamanın süreklilik arzettiğini ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak cep telefonunun iadesi ile ödenen bedelin tahsilini istemiştir. 4077 sayılı Kanunun 4/3. maddesi gereğince, imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava; ayıplı maldan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalı Nissan Otomotiv A.Ş'den araç satın aldığını, alınan araçta gizli ayıpların mevcut olduğunu, aracın satın alındıktan yetkili servise götürüldükten sonra bir çok gizli ayıbının bulunduğunun ortaya çıktığını beyanla araçta indirim talep etmiştir. Davalının araç satımını meslek edindiği, bu bağlamda davalının yasada tanımlanan şekilde satıcı olduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Yasanın kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin 2021/1129 E., 2021/1630K....