, müvekkili şirketin davalı şirketle arabuluculuğa başvurduğunu fakat anlaşamadıklarını, müvekkili şirketin satıcı konumunda olduğunu ve söz konusu satılan telefonu ----- temin ederek tüketiciye sattıklarını, bu durumda--- ithalatçı firma olarak garantör konumunda olduklarını, dolayısıyla ilgili telefonun ayıplı olmasından dolayı ----- sorumlu olduğunu, ithalatçı firma olan ------servis hizmetini kendisi sağladığını , ---------- yetkili servis istasyonlarının ayrı bir tüzel kişiliği olsa dahi, satış sonrası hizmetlerin sağlanmasından ve yürütülmesinden yetkili servis istasyonları ile birlikte müteselsilen sorumludur." şeklinde de belirtildiği üzere ayıplı olan maldan uğranılan zararlardan yetkili servis ile ithalatçı konumunda olan firmanın müteselsilen sorumlu olduğunu, tüketicinin uğradığı zarardan dolayı sorumlu tutulan müvekkili şirketin tüketicinin ayıplı maldan dolayı uğradığı zararı karşıladığını, müvekkili şirketin, --------- temin ettiği malın ayıplı çıkmasından dolayı ödemek...
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu ayıplı maldan sorumluluğa ilişkin olarak ise 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendine göre (Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. 4.fıkrası hükmüne göre ise; Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın 2012/-3-12832 tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir....
Her ne kadar mahkemece satın alınma tarihinde yürürlükte bulunduğu söylenen 4077 sayılı kanunun ayıplı mal başlıklı 4. maddesinde ürünün iadesiyle sözleşmeden dönme ve bedelinin tahsili taleplerinin yalnızca satıcı firmadan talep edilebileceği, ithalatçı firmadan talep edilemeyeceği belirtilmiş ise de; sözleşmenin kurulduğu tarih itibarıyla yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK'nun 13/3. maddesinde; ”Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde, 4 üncü maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Yine aynı kanunun 4/3 maddesine göre; İmalatçı - üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10.maddenin 5.fıkrasına veya 10/B maddesinin 9.fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur....
Davacı vekili dava dilekçesinde 08.06.2017 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olduğundan bahisle ödemiş olduğu satış bedelinin faiziyle geri verilmesini, satılan araç için nakdi giderlerin ödenmesini, ayıplı maldan doğan doğrudan zararın giderilmesinin malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönmeyle bedelin iadesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretsiz onarım yönündeki talebinin karşılandığını, dolayısıyla ayıptan kaynaklanan eksikliğin mevcut durumda bulunmaması sebebiyle davacının davasının reddi gerektiğini ileri sürmüştür....
Davaya konu cep telefonu 14.04.2013 tarihinde satın alınmış olup cep telefonu garanti süresi içerisinde arızalanmış, davacı üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu ve ayıp nedeniyle üründen faydalanmamanın süreklilik arzettiğini ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak cep telefonunun iadesi ile ödenen bedelin tahsilini istemiştir. 4077 sayılı Kanunun 4/3. maddesi gereğince, imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur ancak 4077 sayılı Kanunun mezkur maddesi gereğince tüketiciye karşı sorumlu olan davalılara karşı ayıp ve seçimlik hak iddiasının kabul edilebilmesi için 14.06.2003 tarihli, 25138 sayılı Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik esas alınarak uyuşmazlık çözümlenmelidir....
Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş,hüküm,davalı tarafından temyiz edilmiştir 1-Somut olayda davacının ayıplı maldan kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açtığı,mahkemece, taraflar arasındaki ihtilafın 2. el araç alım-satımına ilişkin olduğu ve 4077 sayılı Yasa kapsamında kalmadığından bahis ile dosyanın görevli ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine şekilde karar verilmiş isede, daha önce ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/440 E 2011/77 K sayılı kararıyla Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan bahisle verdiği kararın Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 20/12/2011 tarihli 2011/18263 E 2011/20467 K sayılı ilamıyla onanmış olduğu böylece görev hususunun kesinleşmiş olduğu halde mahkemece bu husus dikkate aılnmayarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....
sorumlu davalı --- olduğunu, Dava dışı ----- konusu ürünü olduğunu, dava dışı tüketici üründe oluşan problem sonucu müvekkili şirket aleyhinde, ------başvuruda bulunduğunu ----- yapılan tahkikat neticesinde tüketicinin haklı olduğuna fatura bedelinin şikâyetçi tüketiciye geri ödenmesine karar verildiğini, hakem heyeti kararı uyarınca dava dışı----kapsamında yapılan yargılama gideri için --- yaptıklarını, bu ayıplı ürün sebebiyle müvekkili şirketin toplam ---- zarara uğradığını, müvekkili şirket in üretim aşamasıyla hiçbir ilgisinin olmadığını, cihazdaki üretim kaynaklı bir ayıp için haksız yere sorumlu tutulduğunu, satış konusu malın ayıplı olması halinde tüketicinin kullanabileceği seçimlik haklar ---- ve bu hakların muhatabı olarak satıcı, üretici ve ithalatçı gösterildiğini, dış ilişki kapsamında üretici ve ithalatçı firmaların ayıplı maldan ve tüketicinin söz konusu seçimlik haklarından müteselsilen sorumlu tutulduklarını beyan ederek, davanın kabulü ile müvekkili şirketin uğramış...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalıdan satın aldığı kaynak makinasının ayıplı olduğunu, bu makinayla yapılan kaynakların kullanılamaz durumda olduğunu, davacı tarafça yapılan bildirim üzerine davalı tarafından gönderilen teknik servisin arızayı gideremediğini, davacının başka bir kaynak makinası almak zorunda kaldığını, ayıplı kaynak makinası bedeli olan 30.000 euronun 24.000 euroluk kısmının davacı tarafından davalıya ödendiğini ileri sürerek ayıplı mal nedeniyle satımın feshi talebinin kabulüne, davalıya ödenen 24.000 euro satış bedelinin ihtar tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının cayma hakkını süresi içinde ve yasalara uygun biçimde kullanmadığını, makinaların sorunsuz bir şekilde davalıya teslim edildiğini, cihazdan kaynaklı bir sorun olmadığını, sorunun kullanıcı kaynaklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. III....
Dava dilekçesinde, ayıplı araçtan kaynaklı sözleşmenin feshi, bedelin iadesi, verilen senetlerin iptali, ödenen ekspertiz bedelinin iadesi ve ayıptan kaynaklı duyulan manevi üzüntü nedeniyle manevi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece kurulan hükümde sözleşme sebebiyle kısmen yapılan ödemenin iadesine karar verildiği, fazlaya ilişkin istemin ise reddedildiği belirtilmesine rağmen dava dilekçesinde talep edilen sözleşmenin feshi ve senetlere yönelik herhangi bir hüküm ve gerekçe tesis edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle de davanın ret ve kabul oranlarının belirlenmesi ve denetlenmesinin mümkün olmadığı görülmüştür. Mahkemece yapılmasına gereken, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, dava dilekçesindeki tüm taleplerin davacı tarafa açıkça sorulması ve açıklatılan talepler hakkında dosyadaki tüm delillerin değerlendirilip gerekçelendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir....
Davalı iade faturası içeriğince, ayıplı mallar nedeniyle uğradığı sair zarar için (---- iade faturası düzenlediği, bilirkişilerce bu fatura içeriğindeki zararlar hakkında yapılan incelemede, zararın ayıplı mallardan kaynaklandığı, zararın bedelinin 46.626,55 TL olduğunu belirtmişlerdir. Buna göre; davacının 8 adet fatura bedelinden kaynaklı, ---- davacının ayıplı maldan kaynaklı 46.626,55 TL zararı bulunduğu, ayıplı mal sattığı için davacının ayıplı mal satışından doğan zararlardan mesul olması nedeniyle, davalının bu zararının dava değerinden mahsup edebileceği, bundan dolayı 78.587,16 TL'den ayıptan kaynaklı 46.626,55 TL'lik zararın mahsubuyla, 3.999,17 TL daha davalının borçlu olduğu saptanmakla, icra takibine itirazın bu miktar yönünden iptaline karar verilmiştir....