Davalı, davacının aracı 2.5.2005 tarihinde satın aldığını,2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu savunmuş, mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/4.maddesinde; "... ayıplı maldan sorumluluk ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık 2010/12419-2011/2274 zamanaşımına tabidir. Ancak satılan malın ayıbı tüketiciden, satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmiş ise, zamanaşımı süresinden yararlanılmaz." hükmü getirilmiştir. Buna göre araçtaki gizli ayıp iki yıllık ... süresinden sonra ortaya çıkmış olsa bile, satıcının ağır kusuru ve ayıbın hile ile gizlenmesi unsurlarının bulunduğu hallerde zamanaşımı süresi işlemez. Mahkemece dava konusu araçta gizli ayıp bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır....
Dava, ayıplı maldan kaynaklanan hasar ve zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde davalı firmadan aldığı ürünlerin ayıplı olması nedeniyle ürünlerin kullanıldığı depoların özelliğini kaybedip kullanılamaz hale geldiğini ve bu nedenle maddi manevi zararının oluştuğunu iddia etmiş ise de; davalı firmanın mallara ilişkin faturalara dayalı olarak davacı aleyhine yaptığı icra takibine davacının itirazı üzerine Gaziantep 2....
den almış olduğu 2017 model ...Marka aracın teslim tarihinden sonra bir hafta geçmeden 13.06.2017 tarihinde motor soğukken araç rölantide ve seyir halinde titreme şikayeti ile aracı servise verdiğini, yazılım güncellemesi yapılmış olmasına rağmen 03.07.2017 tarihinde arıza sebebi ile aracın tekrar servise verildiğini, yine yazılım güncellemesi yapıldığını, fakat 12.07.2017 tekrar aracı servise götürüldüğünü, birden fazla servise götürülmüş olan araçta her defasında elektronik düzenin kontrol edilmesi amcı ile yazılım güncellemesi yapıldığını, araçta üretim hatası bulunuduğunun aşikar olduğunu, aracın hala serviste bulunduğunu, müvekkilinin dava konusu aracı ticari faaliyetinde kullanmak için aldığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile, ödemiş olduğu satış bedelinin faiziyle birlikte geri verilmesi, satılanın tamamen zaptında olduğu gibi yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesine, ayıplı maldan doğan doğrudan zararın giderilmesine...
Limited Şirketinden almış olduğu 2014 model Nissan marka aracın gizli ayıplı olduğunu, durumun ihtarname ile yasal süresinde davalılara bildirildiğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile aracın davalılara iadesi ve araç bedelinin davalılardan tahsiline, ayrıca 5.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, araçta üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, araç satış sözleşmesinin feshine, ayıplı aracın davalılara iadesi ile araç bedeli olan 61.563,26 TL nin aracın iade tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı araç satışı nedeni ile sözleşmenin feshi ile araç bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
Mallarının ayıplı teslim edilmesi ve ayıplı malların geri alınıp tekrar ayıplı olarak teslim edilmesi durumları nedeniyle sözleşme konusu malların ayıpsız olarak teslim edilmesi gecikmiştir. Davalının sözleşme konusu malları bu şekilde ayıplı ve gecikmeli teslim etmesi nedeniyle davacı maddi zarara uğramıştır. Davacının uğramış olduğu maddi zararların tutarı bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup 76.535,00-TL olarak hesaplanmıştır. Asıl dava bakımından, davacının davalıdan 76.535,00-TL tutarında tazminat alacağının bulunduğu; davacının davasını 10.000,00-TL üzerinden kısmi açtığı, bu alacağın talep gibi, dava tarihi 20/10/2015'ten itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi gerekmiştir....
makinanın iadesini istediğini, davacının maddi tazminat talebine ilişkin herhangi bir delilinin mevcut olmadığını, farazi olarak tazminat talebinin hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
CEVAP: Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, aracın ayıplı olmadığını, davacıya karşı hiç bir yükümlülükleri bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava konusu uyuşmazlığın; dava konusu araç üzerinde meydana gelen ayıp nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğu, dava, ticari satışta satıcının ayıplı mal satışından dolayı sorumluluğu hukuksal nedenine dayanmaktadır. Satıcının ayıplı maldan doğan sorumluluğunu düzenleyen TBK 231. Madde hükmü uyarınca; "satıcı daha uzun bir süre üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar"....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ayıplı maldan kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne dair verilen kararın Dairemizin 27.01.2021 tarihli 2020/7928 Esas ve 2021/5400 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmesi üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın davacı ve davalı vekillerince süresinde temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul...
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ayıplı maldan kaynaklanan ayıpsız misliyle değişim davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, bölge adliye mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, davacı taraf harçtan muaf olduğundan peşin alınan 80,70 TL temyiz harcının...
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ayıplı maldan kaynaklanan ayıpsız misliyle değişim davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, bölge adliye mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, davacı taraf harçtan muaf olduğundan peşin alınan 80,70 TL temyiz harcının...