Bilirkişi kurulu 04/04/2022 tarihli raporu ile özetle; Huzurdaki davanın; sözleşme kapsamında ayıplı olarak teslim edildiği iddia olunan ürün nedeni ile sözleşmeden dönme ve buna ilişkin ödenen bedelin, kazanç kaybı ve zararı ile ayıplı teslimden kaynaklı trafik cezası bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu, raporun içeriğinden izlenip denetlenebileceği üzere; Ayıp ihbarı defilerinin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;Kurulumuz makine mühendisi tarafından yapılan teknik tespitlerde davaya konu doörsenin ayıplı olmadığının değerlendirilmiş olduğu bildirilmiştir. GEREKÇE : Dava, ayıplı olduğu iddia edilen dorseden kaynaklı sözleşmeden dönme ve buna ilişkin ödenen bedelin kazanç kaybı ve zararının , ayıplı teslimden kaynaklı trafik cezası bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'nun 9. maddesi gereğince satıcı ayıplı maldan sorumludur. Malın ayıplı olması halinde tüketici aynı kanunun 11. maddesinde yer alan seçimlik haklardan birini aynı kanunun 12. Maddesinde düzenlenen iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde kullanabilir....
nden satın aldığını belirttiğini, davalının yapmayı üstlendiği edimi gereği gibi özenle ifa etmediğini, ayıplı bir eser meydana getirerek kusuru ile zarara sebebiyet verdiğini, davalının meydana getirdiği eserdeki ayıbın "gizli ayıp" olduğunu, davalının, TBK'nın yüklenicinin "Malzeme Bakımından" borçlarını düzenleyen 472. maddesinin "Malzeme yüklenici tarafından sağlanmışsa yüklenici, bu malzemenin ayıplı olması yüzünden işsahibine karşı, satıcı gibi sorumludur." hükmü gereği sorumlu olduğunu, sözleşmeden dönen alıcı (sigortalı ...) ve zararı tazmin etmek suretiyle halefi olan müvekkili şirketin TBK m. 229/I-3 göre dönme üzerine, ayıplı maldan doğan doğrudan doğruya zararın tazmin edilmesini isteyebileceğini, burada kusura dayanmayan bir sebep sorumluluğunun sözkonusu olduğunu, davalının kusursuz da olsa ayıplı olduğu çekişmesiz olan ve kendisi tarafından tedarik edilen ... marka ısıtıcı ile kontrol panelinin ayıplı olması sebebiyle meydana gelen yangın nedeniyle oluşan doğrudan zararları...
Dava, yanlar arasındaki araç alım satım sözleşmesine konu olan araçtaki gizli ayıp iddialarına dayalı olarak açılan ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi; araç nedeniyle ödenmek zorunda kalınan vergi, sigorta vb ödemelerin iadesi ve aracın kullanılmaması nedenine dayalı tazminat isteklerine ilişkindir....
-TL belirtildiği mahkememizce bu hususun gizli ayıplı olduğu değerlendirildiği, mahkememizce alınan raporun tespit dosyasına sunulan rapor ile uyumlu olduğu ve aracın perte ayrıldığının anlaşıldığı, davacı tarafından 600 TL araçtan yoksun kaldığına ilişkin zararın olup olmadığı, araçtan ne kadarlık süre yoksun kalındığına ilişkin davacı tarafından belgelendirilmediğinden iddia olunan araç yokluk/kira bedelinin davacı tarafından ispatlanamadığı gözetilerek, 6502 sayılı TKHK'nın ayıplı maldan ithalatçıyı da sorumlu tutan 11.maddesi gereği...." davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür....
Dava ayıplı maldan dolayı uğranılan zararın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir Mahkemece alınan 2. bilirkişi raporunda arızanın kullanım hatasından kaynaklandığının belirtilmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de dava açılmadan önce tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda, dava konusu makinanın gizli ayıplı ve arızanın süreklilik oluşturduğu, mahkemece alınan 1. bilirkişi raporunda da yine makinedeki arızanın üretici firmanın üretim hatasından kaynaklandığı belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece bilirkişi raporlarındaki çelişki giderilmeksizin ikinci bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili, alınan bilirkişi raporuna göre aracın gizli ayıplı olduğunun tespit edildiğini, mahkemenin km oynama işleminin kimin tarafından yapıldığının tesit edilemediğinden bahisle vermiş olduğu ret kararının yerinde olmadığını, ekonomik bir ayıbın söz konusu olduğunu beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE :Dava, ayıplı maldan kaynaklı sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine yönelik alacak davasıdır. Taraflar arasında araç alım satımından kaynaklı akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, araçta varlığı ileri sürülen km ile oynama yönündeki ayıbın kimin tarafından yapıldığı, davalı satıcının km düşürülmesinden kaynaklı ayıptan sorumlu olup olmayacağı, sözleşmeyi feshederek ödenen bedelin iadesinin talep edilip edilemeyeceği hususundadır....
ve yürütülmesinden yetkili servis istasyonları ile birlikte müteselsilen sorumludur." şeklinde de belirtildiği üzere ayıplı olan maldan uğranılan zararlardan yetkili servis ile ithalatçı konumunda olan firma müteselsilen sorumlu olduğunu, tüketicinin uğradığı zarardan dolayı sorumlu tutulan müvekkil şirket, tüketicinin ayıplı maldan dolayı uğradığı zararı karşıladığını, Borçlar Kanunu'na göre müvekkil şirket, -----temin ettiği malın ayıplı çıkmasından dolayı ödemek zorunda kaldığı bedelleri ----göre ithalatçı firma olan garantör şirket -----rücu edebilir....
böylece dava konusu aracın üretimden kaynaklı olarak gizli ayıplı olduğunun sabit olduğu, davalılardan ......
Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 6502 sayılı yasanın zaman aşımı başlıklı 12.maddesinde; "(1) Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıldır. (2) Bu Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası saklı olmak üzere ikinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamaz.(3) Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz." düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda; dava konusu aracın hem satıcısı hem ithalatçısı olan davalı tarafından 24/11/2010 tarihinde dava dışı Makro Tarım İnş. Tic. Ve San....