Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin ..........değişik iş dosyası üzerinden yapılan bilirkişi incelemesinde, 16/11/2015 tarihli rapor ve 04/01/2015 tarihli rapor ile aracın motorundaki hasarın imalattan kaynaklandığının belirlendiğinden davacı tarafça ayıplı malın bedeli ile ikame araç bedeline dayalı alacak talep edilmiş davalı ise zamanaşımı defi ile araçtaki hasarın imalattan kaynaklanmadığı kullanıcı hatası olduğu gerekçeleri ile davanın reddini talep etmiştir. Taraflar tacir olup, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle olaya 6098 sayılı TBK. ve 6102 sayılı TTK. hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; alım-satıma konu aracın satım işlemi sırasında gizli ayıplı olup olmadığı, davacı lehine seçimlik haklarını kullanma şartlarının oluşup oluşmadığı, noktalarında toplanmaktadır. Ticari satış ve mal değişimi başlıklı 6102 sayılı TTK. 23/1 maddesinde; özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde TBK....

    İlk derece mahkemesince "...Dava konusu 34 XX 807 plakalı aracın ayıplı olduğunun tespiti ile ...Davanın kabulü ile; Dava konusu 34 XX 807 plakalı aracın ayıplı olduğunun tespiti ile ayıplı aracın davacı tarafından davalıya teslimine, davalının ayıplı aracın ayıpsız bir mislini davalıya teslim etmesine, edimlerin aynı anda ifasına.." yönelik karar tesis edilmiştir. Karar süresinde davalı vekilince istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu aracın ayıplı olmadığını, boya ile ilgili sorunun aracın boyanmasıyla giderilebileceğini, yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere bu durumun misliyle değiştirmeyi gerektirmediğini, hakkaniyet gereği bedel indirimine imkan varken misliyle değişme yönünde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 26.12.2018 NUMARASI: 2014/291 Esas - 2018/1284 Karar DAVA: Ayıplı Mal Satışı Nedeniyle Bedelin İadesi ya da Misli ile Değiştirilmesi ve Tazminat İstemli Taraflar arasındaki ayıplı satım nedeniyle, satılanın iadesi, misli ile değiştirilmesi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

      Mahkemece, davacının ticari sayılan bir iş yürütmekte olduğu ve dava konusu ticari aracı bu işte kullandığı, buna göre tüketici sıfatının bulunmadığı, dava konusu araçta üretimden kaynaklı açık veya gizli ayıp bulunmadığı, aracın onarım için servise tesliminden sonra makul süre içinde tamirin tamamlanmadığı, ayıplı hizmetin bulunduğu ve bundan davalı ... ... AŞ 'nin sorumlu tutulamayacağı, davacının onarım süresi içinde ticari faaliyetini sürdürmesi için başka bir araç kullanmak zorunda kaldığı, kiralama nedeniyle maddi zararının oluştuğu, dava konusu ayıplı hizmetin davacının kişilik haklarına zarar verici nitelikte olmadığı, manevi tazminat talebinin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ilişkin talebin reddine, tamir süresinin uzadığı iddiasına dayalı talep yönünden ... AŞ hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, 2.000 TL maddi tazminatın davalı ... ......

        Tüketici Mahkemesine vermiş olduğu 10/10/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ...marka aracı 31/12/2013 tarihinde 47000TL'ye satın aldığını, müvekkilinin motor arıza lambasının yanması nedeniyle 10 defa servise götürdüğünü, araçtan gerekli verimi alamadığını, bu durumun Tüketici Kanununa göre ayıplı mal sayıldığını, 19/11/2015 tarihli ihtarname çekilerek ayıplı mal nedeniyle aracın bedelinin iadesi istenildiğini belirterek ayıplı mal nedeni ile sözleşmeden dönerek müvekkilin davalı şirkete aracı almak için ödediği 47000 TL ninin araç alım tarihi olan 31/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca en yüksek mevduat faiz oranı ile tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun yapılan tebligata rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı, katıldığı duruşmalarda davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İhbar olunan vekili Konya ....

          ayıplı olduğu ve bu ayıbın giderimi için 5.000 TL harcanması gerektiği, araçtaki sunroof arızasının nitelik ve niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan yada tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren ayıplı mal olarak tespit edildiği kanaatine varılarak, araçtaki diğer kusurların ise üretim hatasından kaynaklanmadığı ve kullanıma bağlı olarak oluştuğu görülmekle, davaya konu edilen araçtaki sunroof arızasından kaynaklı maddi zarar bedeli olan 5.000 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, fazlaya ilişkin istemlerin ise reddine karar verilmiştir....

            Somut uyuşmazlıkta; davacıya ayıplı mal verilmesi söz konusu değildir, ancak; davacının aracına davalı T8 çalışanı tarafından yanlış yakıt konulması şeklinde gerçekleşen olayda, davalı T8.nin diğer davalı BP Petrolleri A.Ş'nin bayisi olarak satış yaptığı ve hizmet verdiği hususunda bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır.Buna göre olayda sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarda tespit edilen yararlanma amacı bakımından tüketicinin beklediği faydaları ortadan kaldıran maddi eksiklikler içeren hizmet ve dolayısıyla anılan kanunun ‘Ayıplı Hizmet’ başlıklı 13. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ayıplı hizmet sözkonusudur. 6502 sayılı yasanın ‘Ayıplı Hizmetten Sorumluluk’ başlıklı 14.maddesi gereğince sağlayıcı, hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür....

            Mahkemece toplanan delillere göre, asıl davada, ayıplı olduğu gerekçesiyle çiftçiler tarafından iadesi yapılıp davacının deposunda bulunan mal bedeli toplamının 1.376,40 TL olduğu, davacının, dava açılmasından önce davacı tarafça davalıya iade edilen mallar nedeniyle toplam 2.355,75 TL, yine davacının deposunda bulunan ve iadesi gereken ayıplı mallar nedeniyle 538,00 TL kar kaybına uğradığı, davacının manevi tazminat talebinin ise haklı görülmediği, davacının dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün 3 nolu bendinde, davacıya gönderilen ve henüz satışı yapılmayan ayıplı ürünlerin davalı tarafından geri alınarak bedelinin davacıya iadesinin talep edildiği, ancak dava dilekçesinde bu talep yönünden belirtilmiş bir rakam olmadığı gibi usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir dava da bulunmadığı, birleşen itirazın iptali davası yönünden ise, mal satışları ve ödemeler dikkate alındığında, davacı şirketin 5.231,36 TL alacaklı olduğu, işlemiş faiz talebinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle...

              Tüketici ise “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Öte yandan 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinin 3. fıkrasında da, “İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.” Hükmü bulunmaktadır....

                Bilirkişi ek raporunda; Kök raporda belirtilen davacının davalıdan dava tarihi itibariyle herhangi bir tazminat alacağı bulunmadığı, şeklinde raporunu sunmuştur. Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Asıl davada davacı taraf, dava konusu karıştırıcı ve alt boşaltım oluğu makinesinin ve elektrik panosunun ayıplı ve eksik teslim edildiği iddiasına dayalı olarak ayıplı mal dolayısıyla yapılan masrafların, yeniden kazan alımı için oluşan masrafların ve malın eksik teslimi dolayısıyla aradaki farkın tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf ise ayıplı ya da eksik mal teslimi olmadığının, davacının bu kapsamda zarar talebinde bulunamayacağını savunmuştur. Alınan bilirkişi raporundaki değerlendirme ve tespitler yerinde bulunmakla Mahkemece de benimsenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu