Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı mal davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 17.03.2015 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, kullanılmaya başlanılan aracın farklı arızalar nedeniyle servise götürülmek zorunda kalındığını, bu haliyle aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpsız msili ile değişimine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ilk derece yargılama makamına sunmuş oldukları yanıt dilekçeleri ile dava konusu aracın üretimden kaynaklı ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıdan satın alıp, bedelini ödediği mobilyaların imalat kaynaklı ayıplı olup, malların bu haliyle kullanılmasının olanaksız olduğunu iddia ederek ayıplı malların davalıya iadesi ile ödenen 9.690,00 TL mal bedelinin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında tarafların 20.08.2011 tarihinde mobilya alım-satımı konusunda anlaştıklarını, davacının siparişine istinaden üretilen mobilyaların 15.10.2011 tarihinde davacıya eksiksiz olarak teslim edildiğini, mobilyalarda ayıp bulunmadığını, süresinde bir ayıp ihbarının da olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

      Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, Hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesinden kaynaklı, ayıplı mal nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. 15/05/2023 tarihli ticari defterlerin incelenmesi ihtarlı ön inceleme duruşma tutanağı taraflara tebliğ edilmiştir. Dosya konusunda uzman Mali Müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır....

        İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, eksik ve ayıplı ifadan kaynaklanan tespit ve tazminat davasıdır. Davacı, davalıdan satın aldığı konutta eksik ve ayıplı işler bulunduğundan tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece eksik ve ayıplı işler için yasal sürede sözle veya yazılı ihbarda bulunmadığı için davanın reddi kararı verilmiştir. Dosya kapsamındaki tapu kayıtlarından taşınmazın davalı tarafından davacıya 14.03.2012 tarihinde satıldığı anlaşılmıştır....

        Mahkemesinin 2016/215 Esas sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası açıldığı ve davacının davalının bu davasının karşısında ayıplı mal teslimi savunmasında bulunduğu buna karşı mahkemenin süresinde ihbar etmediğinden davalının bu savunmasına itibar etmeyerek alım satım bedelinin ödenmesine hükmedildiği akabinde bu kararın Gaziantep BAM 11. Hukuk Dairisinin 2018/917 Esas 2019/621 Karar sayılı dosyası ile davacının istinaf talebinin mevcut dava dosyamızın davacısının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından bahisle istinaf talebini esastan redettiği anlaşılmıştır. Bu karar sonrası davacı aynı dava konusuna ilişkin olarak mahkememizde ayıplı mal tesliminden kaynaklı uğramış olduğu maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Gaziantep BAM 11. HD'nin 2018/917 Esas 2019/621 Karar sayılı kararından da anlaşılacağı üzere davacının süresinde ihbarda bulunmadığı sabittir bu nedenle mahkememizce davacının açmış olduğu davasının reddine" karar verilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinde müvekkili tarafından davacı aleyhine açılan davada müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunun tespit edildiğini, mahkemece dinlenen tanık beyanlarında müvekkilinin mal kaçırdığına ilişkin beyanları bulunmadığını, gerçeğe aykırı ve yanıltıcı beyanlara istinaden ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, ihtiyati haciz kararı nedeniyle müvekkilinin yaklaşık 100.000,00 TL'lik mal varlığı üzerine haciz konulduğunu, daha önce ihtiyati haciz talebinin reddedildiğini, şartlarda değişen bir durumun söz konusu olmadığını, ihtiyati haciz kararının reddine ilişkin 30/11/2020 tarihli kararın davacı tarafından istinaf edilmediğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava: ayıplı araç satışı iddiasından kaynaklı değer kaybı ve tazminat istemlidir....

          alım satım sözleşmesine konu malda ağır kusurdan kaynaklı gizli ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi ile ayıplı malların iadesi ile bugüne kadar ödenmiş olan bedellerin davalıdan tahsile ilişkin olup davacı tarafın teknik servis alınmamasından kaynaklı makilerin atıl kalmasından dolayı zarar talebinde bulunmadığı, taşınır mal alım satım sözleşmesine konu malda ağır kusurdan kaynaklı gizli ayıba dayanmış olup taleple bağlılık ilkesi gereği davacının dayanmadığı bir hususta değerlendirme yapılamayacağı mevcut talebine göre bilirkişi heyeti tarafından da belirtildiği üzere dava konusu 3 adet ... ... 180 dijital baskı makinelerinin üretimden kaynaklı gizli ayıplı olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek yerinde görülmüştür....

            Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalıdan almış olduğu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıbın gizli ayıp olup olmadığı, ayıplı ise davacının seçimlik haklarını kullanıp kullanamayacağı, aracın misli ile değişiminin mümkün olup olmadığı, aracın misli ile değişimi mümkün olmaz ise aracın satış bedelinin iadesinin mümkün olup olmadığı, bu da mümkün değil ise araçtaki, ayıptan dolayı değer kaybı tazminat talebinin mümkün olup olmadığı, aracın serviste kaldığı süre boyunca tazminat talep edip edemeyeceği ve tazminat miktarı hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.Bilindiği üzere Türk Ticaret Kanunu 23’üncü maddesinde; “Ticari satış ve mal değişimi” düzenlenmiş, tacirler arasında yapılan ticari satışlarda esas itibariyle Türk Borçlar Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra bu tür satışlar hakkında özel bazı hükümlere yer verilmiştir. Bu hükümlerin uygulanabilmesi için somut olayda ticari satışın mevcut olması gerekir....

              - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasında yapılan 31.10.2011 tarihli İthal Kömür Satış Sözleşmesi uyarınca müvekkilinin 150 ton kömür satın almak için davalıya toplam 55.000-TL'lik çekleri verdiğini, ancak davalının henüz 86.70 ton kömür teslimi yaptığını ve teslim edilen kömürlerin ayıplı olması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek, ayıplı malın davalı tarafça ayıpsız misli ile değiştirilmesini, davalının ayıplı malı değiştirmeyip sözleşmeyi feshetmesi halinde ise ödenmiş olan 40.000-TL'lik çek bedelinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline, davalıya verilmiş ve henüz ödenmemiş 15.000-TL' lik çekin iptaline ve ayıplı mal satışı nedeniyle müvekkilinin uğradığı 5.000-TL manevi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülmekte olan ayıplı mal satışından kaynaklı alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin süre yönünden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp,düşünüldü. - KARAR - Dava ayıplı mal satışı nedeniyle oluşan zararın davalılardan müştereken tazmini istemine yöneliktir. Davalı ... Soya ve Tekstil Sanayi A.Ş. vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... İç ve Dış Ticaret Paz.Ltd.Şti vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın her iki davalı yönünden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu