WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kalemi olan tazminat alacağı için uygulanabileceğini, yargılama gideri, nispi harç ve vekalet ücretinin asıl alacak olan tazminat alacağı kaleminden ayrı bir işleme tabi tutulması ve her durumda yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Bu hükme göre, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabilecektir. Dava açılmakla, belirsiz alacak davasında, alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesilmekte iken, kısmi davada, talep edilmeyen kısım için zamanaşımı süresi işlemeye devam eder. Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde; vekil edeninin vücudundaki kalıcı hasara ilişkin rapor alınması ve aktüer hesaplaması yapılarak uğradığı zarar miktarının belirlenmesini talep etmiş ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00-TL maddi tazminat isteğinde bulunmuştur. Her ne kadar dava dilekçesinde davanın HMK.107.maddesi kapsamında açılmış belirsiz alacak davası olduğu yolunda açık bir bildirimde bulunulmamış ise de dava dilekçesindeki anlatım şekli ve davanın niteliği gözetildiğinde, davanın HMK 107.maddesi gereğince açılmış belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu belirgindir....

    Bu hükme göre, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabilecektir. Dava açılmakla, belirsiz alacak davasında, alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesilmekte iken, kısmi davada, talep edilmeyen kısım için zamanaşımı süresi işlemeye devam eder. Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde; vekil edeninin vücudundaki kalıcı hasara ilişkin rapor alınması ve aktüer hesaplaması yapılarak uğradığı zarar miktarının belirlenmesini talep etmiş ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00- TL maddi tazminat isteğinde bulunmuştur. Her ne kadar dava dilekçesinde davanın HMK.107.maddesi kapsamında açılmış belirsiz alacak davası olduğu yolunda açık bir bildirimde bulunulmamış ise de dava dilekçesindeki anlatım şekli ve davanın niteliği gözetildiğinde, davanın HMK 107.maddesi gereğince açılmış belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu belirgindir....

    Kanun metninin kaleme alınış şekli itibarı ile anlatım ve ifade yerleşiminin tam olmadığı görülse de “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” dava açılmadan önce denilmek sureti ile kriter olarak alacak ve tazminat talebi öngörülmüştür. Kanun alacak ve tazminat davası ibaresini bilinçli olarak tercih etmemiş bu tür taleplere ait dava türü ayırt etmeksizin arabuluculuğa başvurmayı dava şartı olarak düzenlemiştir. Gerekçeden ve metinden sadece alacak ve tazminat istemli davaların dava şartı arabuluculuk dava şartına bağlandığı sonuç çıkmamakta, alacak ve tazminat istemleri hakkındaki açılacak tüm davaların arabulucuk dava şartına bağlı olduğunun hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Eda davası veya tespit davası ayrımı arabulucuğa ilişkin anılan düzenlemede yer almamaktadır. İİK.'na tabi menfi tespit davasının anılan düzenlemeden ayrı tutulduğuna dair gerek TTK’da gerekse İİK’da bir hüküm de bulunmamaktadır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi, T11 T3 ve T4 işlem, eylem ve ihmalleriyle birlikte sorumlu olduklarını, ortaya çıkan bu durum karşısında müvekkilinin zararının tespiti ve tahsili sonucu "belirsiz alacak davası" yoluyla sağlanacağından davayı tamamen ıslah etme zaruretlerinin hasıl olduğunu belirtip 55.000,00 TL harca tabi dava değeri ile açtıkları davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesine, belirsiz alacak davası olarak ıslah edilen bu davada, davalıların kusur oranlarına göre, davacı zararını karşılayacak tazminat alacağının davalılardan tahsiline, hükmedilecek tazminat alacağı için, karara esas alınacak bilirkişi raporunda belirlenen tazminat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizyle bu belirsiz alacak davasında davacıya ödenmesine karar verilmesi talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; TMK nun 862....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 02/01/2023 NUMARASI: 2022/1062 2023/1 DAVANIN KONUSU: Tazminat Taraflar arasındaki davada İstanbul 16. Aile Mahkemesi, İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul 10. İş Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince karşılıklı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tazminat istemine ilişkindir. İstanbul 16. Aile Mahkemesince, "... Davacı tarafın dava dilekçesi ile davalı eşe yöneltilen maddi tazminat taleplerinin bir kısmının boşanmanın ferisi niteliğinde olmadığı, kadının maddi tazminat talebinin davalıya ait iş yerinde çalışması nedeniyle alacak talebine ilişkin olduğu,...taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri uyarınca çözüme ulaştırılması gerektiği" denilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 10....

        nın tam ve asli kusurlu bulunduğu, davacının sürekli olan % 51 oranındaki maluliyet oranına göre iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 ay olduğu ve bu süre içerisinde % 100 malul sayılması gerektiği, davacının araç sahibi ve sürücüsünden 36.002,24 TL asıl alacak ve dava tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.369,34 TL tazminat talep edebileceği, davalı ... şirketinin azami limiti dikkate alınarak 36.002,24 TL tazminat bedeli için temerrüt tarihine göre 88,77 TL faizi ile 36.091,01 TL'den sorumlu olduğu, tazminat ve hastane giderlerinden davalı ... şirketinin de sorumlu tutulması gerektiği, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 36.002,24 TL asıl alacak ve kaza tarihinden dava tarihine kadar toplam 1.367,... TL faiz olmak üzere 37.369,34 TL iş göremezlik alacağının davalılar ... ve ...'...

          Ltd.Şti.nin ... ...Ş.deki alacak miktarının bildirildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; 1- ... Ltd.Şti. ile ... ...Ş. defter ve kayıtları üzerinde yeniden bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak, 13.5.2005 tarihi itibariyle alacak miktarının net olarak belirlenmesi, 2- İnceleme sırasında satıcı ... Ltd.Şti. ile alıcı ... ...Ş. arasında düzenlenen mal alımına ilişkin sözleşmenin 4.6 ıncı maddesi de gözetilmek suretiyle, 1.5.2005-13.5.2005 tarihleri arasında satıcıya ürün iadesi yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa iade edilen ürünün toplam bedeli de düşüldükten sonra ... Ltd.Şti.nin 13.5.2005 tarihi itibariyle (varsa) alacak miktarının saptanması, Bu işlemlerin tamamlanmasını takiben tazminat verilmesi gerekip gerekmediği tartışılmadan, ceza verilmediği gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

            davası olarak açılmasında da davacının hukuki yararı bulunmadığını, dava konusu tazminat talebi gerçekte belirlenebilir nitelikte olup bu talebin belirsiz alacak davasına konu edilmesi de mümkün olmadığını, davacının zararı ve tazminat yükümlüsünü en geç 17/06/2014 tarihinde öğrenmiş olduğunun ancak 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde dava açmayarak tazminat isteminin zamanaşımına uğradını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

            Zaman zaman, 6100 sayılı Kanun ile birlikte kabul edilen belirsiz alacak davası ile kısmi davaya ilişkin yeni düzenlemedeki sınırın tam olarak tespit edilemediği, birinin diğeri yerine kullanıldığı görülmektedir. Oysa bu iki davanın amacı ve niteliği ayrıdır. Alacak, belirli veya belirlenebilir ise, belirsiz alacak davası açılamaz; ancak şartları varsa kısmi dava açılması mümkündür. Kanunun kısmi dava açma imkanını sınırlamakla birlikte tamamen ortadan kaldırmadığı da gözetildiğinde, belirli alacaklar için, belirsiz alacak davası açılamasa da, şartları oluştuğunda ve hukuki yarar bulunduğunda kısmi dava açılması mümkündür. Aksi halde, sadece ya belirsiz alacak davası açma veya belirli tam alacak davası açma şeklinde iki imkandan söz edilebilir ki, o zaman da kısmi davaya ilişkin 6100 sayılı Kanunun 109. maddesindeki hükmün fiilen uygulanması söz konusu olamayacaktır....

              UYAP Entegrasyonu