Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye (protokol) aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 96 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 112. maddesi) ve devamı maddeleri olduğundan, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir. Uygulamada gerek Dairemiz ve gerekse konu ile ilgili 13. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurulu Kararları bu yöndedir. Açıklanan sebeplerle, taraflar arasındaki davaya genel mahkemelerde bakılması gerektiği gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı ve davalı ........

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık nedeni ile kiralananın tahliyesine ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosya kapsamına toplanan delillere, delillerin mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davacının tazminat istemine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Akde aykırılık nedeni ile tahliye istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Borçlar Kanununun 256.maddesi hükmü uyarınca, kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır....

      vermiş olduğu hizmet kaliteleri, söz konusu dükkanların etrafında olan büyük marketlerin indirim uygulamaları gibi hususların da davacının gelirlerini etkileyeceği, bundan dolayı davacının zararının bilirkişi tarafından her ne kadar 26.912,06 TL olarak belirlenmiş ise de, söz konusu belirlemenin haksız rekabete göre yapıldığı, yukarıda belirtilen sebepler göz önüne alındığında, davacının zararının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sözleşmeye aykırılıktan dolayı 10.000,00 TL olacağı yönünde kanaatin oluştuğu, yine davacı tarafından manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de mevcut olayda sözleşmeye aykırılığın bulunduğu, davacının kişilik haklarına yönelik herhangi bir saldırının olmadığından manevi tazminat talebinin reddinin gerektiği gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine karar verilmiştir....

        Davalı-karşı davacılar vekili, sözleşmeye aykırı davrananın müvekkilleri değil davacı olduğunu, davacının sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu, 125.000,00 TL sözleşme bedelini talep etme hakkının bulunmadığını, davacı muvazaalı olarak aynı alanda faaliyet gösteren bir işyeri açtığı için kar kaybı da istemeyeceğini belirterek, davanın reddi ile karşı dava yolu ile sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan toplam 45.000 USD cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Uyuşmazlık taşınmazın aynından değil, tapu devri verilse idi kullanım süresine ilişkin olarak ayni hak sağlayacak olan sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Bu nedenle olayda kesin yetki kurallarının uygulanması mümkün değildir. Açıklanan nedenle mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile kesin yetki nedeni ile yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 05/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki bankanın özen yükümlülüğüne aykırılıktan kaynaklanan manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 23/10/2018 gün ve 2016/3044-2018/6471 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 370,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine 27/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              katılandan herhangi bir haksız menfaat elde etmediği, dolayısıyla bu belgenin verilmesinin katılan ile sanık arasında yapılan sözleşmeye ve ödemelere herhangi bir katkısının bulunmadığının anlaşılması karşısında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan hukuki ihtilaf mahiyetinde anlaşmazlık olduğu dikkate alınmadan, sanığın beraatı yerine unsurları itibariyle oluşmayan nitelikli dolandırıcılık suçundan yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                a ait bireysel abonelik sözleşmeli şifre çözücü cihazı ticari amaçla işyerinde kullanarak maç yayını yapmaktan ibaret eyleminin, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı hukuki ihtilaf niteliğinde bulunduğu gözetilerek, beraati yerine kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 20.11.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"Beyoğlu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi KARAR Dava, davalının sahip olduğu, “bilgi ve markanın“ bölge ortağı davacı tarafından kullanılmasının şekil ve şartlarını belirleyen sözleşmeye aykırılıktan doğan cezai şart alacağına ilişkin olup, tarafların sıfatı ve uyuşmazlığın niteliğine göre, kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’ne aittir. Ne var ki, aynı dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay 1. Başkanlığa gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlere, dosyanın görev uyuşmazlığının giderilmesi için Yargıtay Yüksek 1.Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 18.6.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dava konusu uyuşmazlık; ..... ile eczane sahibi arasımdaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanmakta olup genel mahkemece verilen kararın temyiz incelemesinin 13. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girmesi nedeniyle dosyanın adı geçen Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27/09/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu