Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtisas Kurulu' nun 18/09/2019 günlü Kararı ile; Fevzi oğlu 01.07.1990 doğumlu T1 çocukluğundan beri şeker hastası olduğu, kronik böbrek hastalığının şeker hastalığı nedeni ile geliştiği bu nedenle gelişen kronik böbrek yetmezliğinin mesleki hastalık olarak kabul edilemeyeceği, meslek hastalığı olmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı oy birliği ile mütalaa olunmuştur. Kurumun Meslek Hastalıkları Hastanesi tanısı ile ATK 3. İhtisas Dairesinin mütalaası aynı yöndedir. Davacının hastalığının meslek hastalığı olmadığı tespit edildiğine göre davacının meslek hastalığı nedenli tazminat talep hakkı bulunmamaktadır....

Mahkemece, % 60 sürekli işgöremezlik oranına göre manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 42.000,00 TL manevi tazminatın 11/08/2005 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Meslek hastalığının, zamanla iyileşme göstermediği ve mevcut hastalık nedeniyle meslekte kazanma güç kayıp oranının zaman içinde artış gösterdiği fakat azalmadığı bilinen bilimsel bir gerçektir.Öte yandan, meslek hastalığının tesbit tarihinin, giderek malüliyet oranının belirlenme tarihi, faiz ile tazminatın miktarını doğrudan etkilediği ise söz götürmez. Hal böyle olunca, sürekli işgöremezlik oranının arttığı durumlarda ilk belirlenen işgöremezlik oranı ve artış oranları üzerinden ayrı ayrı manevi tazminat miktarının saptanması, faizin yürüteleceği tarihin de işgöremezliğin ve artış oranının belirlendiği tarihler olduğu gözönünde tutulmalıdır....

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesinde yer alan, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” hükmü karşısında; basit rücu hakkına dayanan tazminat davasında, ilk peşin sermaye değerli gelirin Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunlu olup; meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalının, muhtemel aktif yaşam sonu olarak öngörülen 60 yaşını aşmış olduğu ve pasif dönem güvencesini oluşturan yaşlılık aylığından...

      İhtisas Dairesinden alınan 27.2.2009 tarihli raporda davacının %26.2 oranında sürekli iş göremez duruma geldiğinin bildirildiği, davacı tarafından meslek hastalığı nedeniyle manevi tazminat istemi ile açılan Zonguldak 2.İş Mahkemesinin 14/04/2009 gün ve 2007/378 Esas, 2009/136 Karar sayılı ilamı ile Adli Tıp 3.İhtisas Kurulunun 27/02/2009 günlü kararı doğrultusunda davacının % 26;2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği kabul edilerek manevi tazminata hükmedildiği ve Dairemizin 19/01/2010 günlü kararı ile onanarak kesinleştigi, bu davada SGK tarafından YSK’nun 5.8.2008 tarihli raporu esas alınarak davacının meslek hastalığı sonucu %20 oranında sürekli işgöremez duruma geldiğinin kabulüyle 28.9.1972 yılında geçirdiği iş kazası sonucu %4,2 oranında sürekli işgöremez duruma geldiği de gözetilerek iki oran Balthazar formülüne göre birleştirilerek sürekli iş göremezlik oranı %23.36 olarak belirlenip gelir bağlandığı ve SGK’ca davacının %23.36 sürekli işgöremezlik oranı içinde meslek hastalığının...

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesinde yer alan, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” hükmü karşısında; basit rücu hakkına dayanan tazminat davasında, ilk peşin sermaye değerli gelirin Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunlu olup; meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalının, muhtemel aktif yaşam sonu olarak öngörülen 60 yaşını aşmış olduğu ve pasif dönem güvencesini oluşturan yaşlılık aylığından...

          Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesinde yer alan, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” hükmü karşısında; basit rücu hakkına dayanan tazminat davasında, ilk peşin sermaye değerli gelirin Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunlu olup; meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalının, muhtemel aktif yaşam sonu olarak öngörülen 60 yaşını aşmış olduğu ve pasif dönem güvencesini oluşturan yaşlılık aylığından...

            Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesinde yer alan, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” hükmü karşısında; basit rücu hakkına dayanan tazminat davasında, ilk peşin sermaye değerli gelirin Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunlu olup; meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalının, muhtemel aktif yaşam sonu olarak öngörülen 60 yaşını aşmış olduğu ve pasif dönem güvencesini oluşturan yaşlılık aylığından...

              Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesinde yer alan, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” hükmü karşısında; basit rücu hakkına dayanan tazminat davasında, ilk peşin sermaye değerli gelirin Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunlu olup; meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalının, muhtemel aktif yaşam sonu olarak öngörülen 60 yaşını aşmış olduğu ve pasif dönem güvencesini oluşturan yaşlılık aylığından...

                Davacı kurum tarafından,sigortalı Sabri Araç'ın davalıya ait iş yerinde çalışmaları nedeni ile yakalanmış olduğu meslek hastalığı sonucu % 20,00 oranında malul kaldığını, sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalı işverenin kusurlu olduğunu ve sigortalının malul kalması nedeni ile davacı kurumca sigortalıya yapıaln ilk peşin sermaye değerli gelirin onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir. Sigortalı Sabri Araç'ın davalı TTK 'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının 2002 yılında %0, 31/01/2019 tarihi itibari ile artma sonucu % 20 olduğu ve meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya 17/02/2019 tarihinden itibaren davalı SGK tarafından gelir bağlandığı hususlarında davacı taraf ile davalı taraf arasında anlaşmazlık bulunmadığı sabittir....

                KARŞI OY Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik nedenine dayalı maddi tazminat davasıdır. Çoğunluk görüşü geçici işgöremezlik ödeneğinin tümünün zarardan indirilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dairemiz; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra süregelen davaları da kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle geçici işgöremezlik ödeneği ve borçlunun gelirlerinin rücu edilebilen kısmının indirilebileceğini 55. Madde gereğince kabul etmiştir. Bu yönü ile geçici işgöremezlik ödeneğinin tamamının zarardan indirilmesi yönündeki bozma gerekçesi isabetsizdir. Diğer yönüyle; iş kazası sonucu işgöremez duruma düşen davacının zararı geçici işgöremezlik ve sürekli işgöremezlik durumu için ayrı ayrı hesaplanmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıya geçici işgöremezlik dönemi için ödenen ödenek salt bu dönem için ödendiğinden bu dönem için hesaplanan zarardan indirilmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu