Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak davacılar tarafından davalı ... aleyhine maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açılmış ise de, davacılar vekili tarafından sunulan 18/04/2018 tarihli dilekçe ile davalı ... yönünden maddi ve manevi tazminat taleplerinin neticelendirildiği, yine davacı asile ... tarafından da davalı ...'dan ödeme alındığı beyan edilmiş olmakla, bu davalı yönünden açılan maddi ve manevi tazminatlara yönelik davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ..." karar verilmesinde ve maddi tazminat açısından vekalet ücreti takdirinde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; manevi tazminata ilişkin ödemeler dava tarihinden sonra yapıldığından ve davadaki haklılık durumuna göre, davacılar manevi tazminat davası açmakta haklı olduğundan, manevi tazminat açısından davalı ... Ltd. Şti lehine vekalet ücreti verilmesi doğru olmamıştır. Bu hususa ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür....

    Davacı, davalı sürücünün kusuruyla meydana gelen trafik kazası sonucu yaralandığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, manevi tazminata mahsuben davacıya 5.000,00 TL ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece; kusur durumu, oluşan elem ve ıstırabın derecesi, tarafların sosyal ve mali durumları nazara alınarak 5.000,00 TL manevi tazminat takdir edilerek manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu olay nedeniyle uğranılan manevi tazminat miktarı mahkemece; kazanın oluşu ve dosya kapsamı değerlendirilerek 5.000,00 TL takdir edilmiştir. Davacı vekili 07/02/2012 tarihli duruşmada davalı ...'den manevi tazminata mahsuben 5.000,00 TL alındığını belirtmiştir....

      terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler sonucu uğranılan maddi zararların tazminini öngörmesi, manevi zararların tazminini kapsamaması karşısında, uyuşmazlıkta 5233 sayılı Kanun uyarınca manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir....

        Hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri gerekir. 3-Davacı vekili dava dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat olarak ayrı ayrı isteminde bulunmuş, mahkemece de taleplerin kısmen kabulüne karar verildiğine göre, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına göre ayrı ayrı AAÜT hükümleri uyarınca avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken aksi düşünce ile tek avukatlık ücretine hükmedilmesi isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 6.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Maddesinde, manevi tazminat davalarında avukatlık ücretinin, hüküm altına alınan miktar üzerinden nispi olarak hesaplanacağı, davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına nispi vekalet ücretinin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği, manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda ise; manevi tazminat açısından vekalet ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda, davacıların reddedilen manevi tazminat talepleri üzerinden hesaplanan red vekalet ücretinin davacılar lehine hüküm altına tutarı geçmeyecek şekilde 9.650,00 TL olarak belirlenmesi gerekirken hükmün C-12 bendinde 6.950,00 TL olarak belirlenmesi hatalı olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı ....'ın bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir....

            KARAR 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyizin kapsamı ve temyiz nedenlerine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava 17.07.2009 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 21,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemenin maddi tazminat isteminin kabulü ile manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kararı isabetlidir. Ancak manevi tazminat isteminin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücretinin tayininde hataya düşüldüğü görülmektedir....

              un vefat ettiğini, davalıların tam kusurlu olduklarını belirterek davacılar için ayrı ayrı 5.000,00'ar TL.maddi, 40.000.00'ar TL. manevi tazminat olmak üzere toplam 135.000.00 TL. tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle davacı ... için maddi tazminat talebini 43.825,71 TL.ye yükseltmiştir. Davalılar vekili, kazanın meydana gelmesinde davalıların kusuru bulunmadığını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... şirketi vekili, ... plakalı aracın müvekkili şirkete zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında kaldığını, sigorta şirketinin temerrüde düşürülmediğini savunmuştur. Mahkemece, davacı ...'...

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 3.407.90 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, ''Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat'' yerine, ''Maddi ve Manevi Tazminat'' ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir....

                  İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Somut olayda, dava konusu iş kazasına ilişkin 01.07.2011 tarihli kusur bilirkişi heyet raporundaki kusur oranları ile, 25.04.2012 tarihli kusura ilişkin bilirkişi heyet raporunda belirtilen kusur oranları arasında açık çelişki vardır....

                    a verilmesine; fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş, hüküm taraflarça temyiz edilmiştir. 1- Davalıların temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacıların temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Dava, doktor kusuru nedeniyle oluşan zarardan dolayı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece manevi tazminat yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmişse de; 22.6.1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, manevi tazminat tutarını etkileyen özel hal ve şartlar belirtilmiş olup, manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, amacı, mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanması da değildir....

                      UYAP Entegrasyonu