Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. aleyhine 10/12/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ... Hay. Mad. Akar İnş. ve Malz. Gıda Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden reddine, diğer davalı ... Gayrimenkul Yatırım San. ve Tic. A.Ş. yönünden kısmen kabulüne dair verilen 09/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... Gayrimenkul Yatırım San. ve Tic....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/05/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelinde haksız eylem bulunmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı bakımında ise, 2918 sayılı ...'nun 99/.... maddesi ile ... Genel Şartları'nın B..... maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren ... iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir....

        Hukuk Dairesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/02/2017 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 21/03/2019 günlü karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun kabulü ile maddi tazminat isteminin kısmen, manevi tazminat isteminin kabulüne dair verilen 10/07/2019 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak da davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355....

          EVLİLİK DIŞI BİRLİKTELİKHAKSIZ EYLEM NEDENİYLE TAZMİNAT"İçtihat Metni" Davacı Hülya vekili tarafından, davalı Dursun aleyhine 07.07.2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.04.2011 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Dosya kapsamından; tarafların uzun süre birlikte yaşadıkları ve üç çocuklarının olduğu; davalının birlikte yaşama son verdiği ve bir başkası ile resmi nikah yaptığı anlaşılmaktadır....

            Ecrimisil gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı karşılığı zarardır. Hak sahibi, kötü niyetli zilyetten haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklindeki (olumlu) zararını, kullanmadan doğan (olumlu) zararını ve yoksun kaldığı faydayı (olumsuz) zararını isteyebilir....

              Davacı, davalıların haksız eylemi ile yaralanan dava dışı kamu görevlilerine 2330 sayılı Kanun gereğince ödediği tazminatın rücuen ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlarlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalıların nakdi tazminat ödemesini gerektiren haksız eylem 28/12/2003 gününde gerçekleşmiş, davacı idare ise 04/10/2005 günlü Nakdi Tazminat Komisyonu kararı ile 2330 sayılı Kanun gereğince yaralanan dava dışı görevlilere 25/11/2005 ,02/12/2005 ,06/12/2005, 07/12/2005, 09/12/2005, 27/12/2005 ve 02/01/2006 tarihlerinde nakdi tazminat ödemiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/01/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı bakanlık vekili ile davacı taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

                  KARŞI OY YAZISI Davacı taraf davalının kişisel kusuruna dayanarak tazminat talebinde bulunmuştur. Kamu görevlileri, görev sırasında salt kişisel kusurlarına dayanan eylemlerde kişisel olarak sorumludur. Anayasa'nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalılarının kendilerine rücu kaydıyla idare aleyhine açılabileceğine ilişkin düzenlemeler, haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı doğrudan tazminat davası açmaya engel değildir. Zarar görenlerin haksız eylem failine karşı doğrudan dava açamayacaklarını savunmak, temel haklardan olan ve Anayasa'nın 36 ve AİHS'nin 13. maddesinde güvence altına alınan "hak arama özgürlüğüne" aykırı olacaktır....

                    Anayasa'nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının kendilerine rücu kaydıyla idare aleyhine açılabileceğine ilişkin düzenlemeler, haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı doğrudan tazminat davası açmaya engel değildir. Zarar görenlerin haksız eylem failine karşı doğrudan dava açamayacaklarını savunmak, temel haklardan olan ve Anayasa'nın 36 ve AİHS'nin 13. maddesinde güvence altına alınan ''hak arama özgürlüğüne'' aykırı olacaktır. Bu nedenle zarar görenler isterse, doğrudan kişisel kusurlarından dolayı haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı tazminat davası açılabilecekleri gibi, isterlerse Devlete karşı da dava açabilirler....

                      UYAP Entegrasyonu