M.. tarafından kamulaştırıldığı ve davacıların 18.02.2002 günü bedel artırım davası açtıkları, Sultanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19.07.2002 Tarih 2002/172 – 666 sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin arttırılmasına hükmedildiği, kararın Dairemizce onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 14. maddesi uyarınca bedel artırım davası açıldıktan sonra davacı tarafın her türlü dava hakkı düşeceğinden, açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının reddi yerine kabulüne karar verildiği, kararın bu gerekçeyle bozulması gerekirken onandığı, bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla, Davalı K.. M.. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 09.02.2015 gün ve 2014/18175-2015/1284 sayılı kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın davalı idare tarafından 1997 yılında kamulaştırıldığı, taşınmazın mülkiyetinin çekişmeli olması nedeniyle Kamulaştırma Kanununun 18. maddesi gereğince işlem yapılarak çekişmesiz kamulaştırma bedelinin bankaya depo edildiği, kamulaştırma evrakının 25.06.1997 tarihli yazıyla notere gönderildiği, mülkiyet ihtilafının çözümlenmesi üzerine taşınmazda pay sahibi olduğu tespit edilen davacılar tarafından süresi içerisinde bedel artırım davasının açıldığı anlaşıldığına göre dava bedel artırım davası olup, Kamulaştırma Yasasının 14. maddesinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malın sahibinin yapılan tebligat gününden veya tebliğ yerine geçen ferağ tarihinden itibaren 30 gün içinde, takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı adli yargıda dava açılabileceği hükmüne yer verilmiş olup, bedele ilişkin olarak açılacak dava yönünden yasada öngörülen, hak düşürücü nitelikteki bu süre geçtikten sonra malikin artık bedel konusunda...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/03/2019 NUMARASI : 2016/157 Esas - 2019/110 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Sancaktepe İlçesi, Yenidoğan Köyü eski 1534 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, bedele dönüşen 722,49 m2 lik kısım için belirtilen 2.956,65 TL nin 373.666,00 TL ye çıkarılmasına, arttırılan 370.709,36 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak, davacı tarafa ödenmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
yönünden değerlendirilmesi dikkate alınarak istinaf kanun yoluna başvuran davalının payına isabet eden bedel göz önüne alınarak) olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Encümenince 25.01.2012 tarihinde alınan şuyulandırma kararının hangi aşamada olduğu sorularak buna ilişkin belgeler ve oluşmuş ise tapu kayıtları ... ile ilgili Tapu Müdürlüğünden alındıktan, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
kadar bedel artırım yapabileceğini, kanunun herhangi bir sayı sınırı getirmediğini ve davacının hak arama özgürlüğünü kısıtlanmadığını, kanunun lafzında dava değerinin tam ve belirli olduğu andan itibaren bir defa bedel artırım hakkı tanındığını, dava değerinin tam ve belirli olduğu kabul edilip ikinci bedel artırım dilekçesi reddedilecekse dosyanın ikinci defa bilirkişiye gönderilip güncel dava değeri tespiti yaptırılmasının gereksiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir....
kadar bedel artırım yapabileceğini, kanunun herhangi bir sayı sınırı getirmediğini ve davacının hak arama özgürlüğünü kısıtlanmadığını, kanunun lafzında dava değerinin tam ve belirli olduğu andan itibaren bir defa bedel artırım hakkı tanındığını, dava değerinin tam ve belirli olduğu kabul edilip ikinci bedel artırım dilekçesi reddedilecekse dosyanın ikinci defa bilirkişiye gönderilip güncel dava değeri tespiti yaptırılmasının gereksiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/596 Esas sayılı dosyası ile 921 parsel sayılı taşınmaz yönünden, 1996/566 Esas sayılı dosya ile de 1419 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılmış bedel arttırım davaları bulunduğu, dava konusunun bu taşınmazlardan ifrazen oluşan taşınmazlar olduğu, tapu kütüklerinin bir kısmında parsel numarasının okunamadığı, bir kısmında kök parsellerle bağlantının kurulamadığı, davalı tarafça dava konusu taşınmazla ilgili olarak bedel artırım davalarının açıldığının ileri sürüldüğü anlaşıldığından Mahkemece 920, 921, 922 parsel sayılı taşınmazların ifrazına ilişkin tüm kayıtlar Tapu Müdürlüğünden getirtildikten sonra,kamulaştırılan taşınmazlara ilişkin olarak, bedel artırım davası açılmakla tebligat işlemleri tamamlanmış ve kamulaştırma kesinleşmiş sayılacağından, kamulaştırılan bölümlerin taşınmazların hangi kısmına ilişkin olduğunun tespiti gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2018 NUMARASI : 2014/406 Esas - 2018/369 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, Mahmutbey Mahallesi, 597 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürüldüğünü, takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; şuyulandırma bedelinin 19.033,87- TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
Davalı, davacının talebinin şuyulandırma işleminin iptaline ilişkin olduğunu, şuyulandırma işlemlerinin encümen kararına dayanmakta olup idari nitelikte bulunduğunu ve davada idare mahkemesinin görevli olduğunu ifade ederek görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, çekişmenin idari yargının görev alanında kaldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....