Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti.nin son sicil kaydının istenmesi, adı geçen davalı şirketin faaliyette olup olmadığının, sicilden terkin edilip edilmediğinin sorularak yazı cevabı eklendikten, a) Ticaret Sicil Memurluğunca davalı şirketin sicilden terkin edilmediğinin bildirilmesi halinde, gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin gerekçeli temyiz dilekçesinin davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edildikten, b) Davalı limited şirketinin tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın ve davacı vekilinin gerekçeli temyiz dilekçesinin tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edildikten, c) Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile limited şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı şirketin ihyasının sağlanması ve tasfiye memurunun atanması için davacıya uygun süre verilerek ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın ve...

    -------sicil numarasına kayıtlı bulunup 06.05.2022 tarihinde 6102 Sayılı TTK'nın 547. maddesi gereğince sicilden terkin edilen TASFİYE HALİNDE------ 6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince------- Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında derdest olan takibin sonuçlanması ve infazı bakımından sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA,-------yeniden TESCİLİNE, 2-Tasfiye Memuru olarak en son tasfiye memuru olan------ atanmasına, ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru tarafından yürütülmesine, ek tasfiye işlemleri bitinceye kadar tasfiye memurunun görevine devam etmesine, 3-Kararın------ ilan edilmesine, 4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken maktu harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 51,25 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 212,65‬ TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru------tahsiliyle davacıya...

      Anılan Cumhurbaşkanlığı Kararı uyarınca sürenin uzatılmış olması ve uzatılan süre içerisinde yenileme dilekçesinin verilmiş olmasına rağmen, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı şirket tasfiye memurunun sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı şirket tasfiye memurunun temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı şirket tasfiye memurunun sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı şirket tasfiye memuruna iadesine, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        in atandığı, 05/09/2014 tarihinde tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilinden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine açılan Kocaeli 5. İş Mahkemesi 2021/294 Esas sayılı dosyasında alacak davasının derdest olduğu; bu hale göre, davacının anılan mahkemede açtığı derdest dava nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmakla; davalı tasfiye memurunun şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik istinaf isteminin incelenmesinde; dava ek tasfiye için şirketin ihyası davası olup tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket tasfiye memurunda olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderinden davalı şirket tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerekir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/674 Esas sayılı dosyasında, davalının tasfiye memurluğunu yaptığı sırada şirket ile ilgisi olmayan bazı harcamaları şirket hesabından yaptığını, şirket hesabına girmesi gereken tahsil edilen bir kısım paranın şirket hesabına girmediğini ileri sürerek, 7.552,06 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı şirket vekili birleşen ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/87 Esas sayılı dosyasında, tasfiye memuru olan davalının yedinde bulunan stokları şirkete teslim etmediğini, bu stok mallarının değeri üzerinden başlatılan icra takibine yapılan itirazın yersiz olduğunu, tasfiye memurunun basiretli davranmadığı gibi kötü niyetli hareketleri ile şirkete zarar verdiğini ileri sürerek, ... 20. İcra Müdürlüğü'nün 2007/710 Esas sayılı dosyasında davalının itirazlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, açılan asıl ve birleşen davaların zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini savunmuştur....

            CEVAP: Davalı Tasfiye Memuru T3 vekili dilekçesinde özetle; haksız davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece davacı şirket tarafından ihyası istenilen şirket aleyhine 17/02/2012 tarihinde menfi tespit istemli dava açıldığı, anılan şirketin dava devam ederken ticaret sicilinden 02/03/2012 tarihinde tasfiye sonucu terkin edilmiş olduğu, söz konusu davanın görülebilmesi için anılan bu şirketin, derdest dava dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olarak ihyasına, edelmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere T5ine yeniden tesciline, ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru olan davalı T3 tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine, kararın T5 tescil ve ilanına karar verilmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/108 Esas KARAR NO : 2021/388 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/02/2021 KARAR TARİHİ : 20/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE : Davacı vekili, müvekkilinin 30/07/2013 tarihinde kurulan --------- -------olduğunu, davalıların ise bu şirketin yöneticileri olduğunu belirterek; davalı yöneticilerin şirketi zarara uğrattıklarını iddia etmiş, nasıl uğrattığını dilekçesinde açıklamış olup; mahkemece şirketin zararının tespit edilip, davalılardan müteselsilen tahsili ile şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir. İş bu davanın dilekçesi, ------ Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben yazılmıştır. Ancak her nasılsa yanlışlıkla uyap üzerinden açılırken------ Ticaret mahkemesinde açılmıştır....

              < Davacı anonim şirketin 1989 takvim yılına ilişkin beyannamesini vermemesi üzerine takdir komisyonu kararına dayanılarak davacı şirket adına kurumlar vergisi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. ...Vergi Mahkemesi … günlü ve … sayılı kararıyla; davacı şirket adına yapılan tarhiyata karşı şirket temsilcisi tarafından dava açıldığı, ancak şirketin 5.5.1988 tarihinde tasfiyeye girdiği, bu tarihden sonra idare ve temsil yetkisinin tasfiye memurlarına ait olduğu bu nedenle davanın temsil yetkisine haiz tasfiye memuru veya tasfiye memurunun tayin edeceği vekil tarafından açılması gerekirken şirketin eski temsilcisi tarafından açılmasında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....

                Açıklanan durum karşısında kararın bozulması gerekirken, onandığı anlaşıldığından, davalı şirket tasfiye memurunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin ........2012 gün ve 2012/4476-6837 E.K. sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün bozulması gerektiği anlaşılmıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı şirket tasfiye memurunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin ........2012 gün ve 2012/4476-6837 E.K. sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 04.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  vekili; dava konusu şirketin tasfiye işlemlerinin yürütüleceği merkezi değiştirme yetkisinin, tasfiye kararını veren mahkemeye ait olduğunu, davacının bu yöndeki talebini tasfiye kararını veren mahkemeye yöneltmesi gerektiğini, çünkü, ek tasfiye kararında tescil edilecek hususlar arasında, şirket tasfiye işlemlerinin yürütüleceği adresin de bulunduğunu, davacı tasfiye memurunun şirket tasfiye işlemlerinin yürütüleceği adresi, ihya kararını veren mahkemeden farklı şekilde değiştirmesinin, mevzuat gereğince mümkün olmadığını, bu bakımdan müvekkillinin mevzuata uygun işlem yaptığını, ayrıca yargı gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava; ticaret sicil memurluğu kararının iptali istemine ilişkindir. Davacı şirketin tasfiye memuru ...'...

                    UYAP Entegrasyonu