Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/193 Esas KARAR NO: 2021/222 DAVA: Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 28/12/2020 KARAR TARİHİ: 16/12/2021 Mahkememizin ---- sayılı davasından tefrik edilen ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM / Davacı vekili Mahkememizin----- sayılı davasında marka haklarına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talepleriyle birlikte açtığı haksız ihtiyati tedbir nedeniyle manevi tazminatın dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı --- tarafından müvekkili aleyhine---- ve marka hükümsüzlüğü için açılan dava sonucunda ------ davasında haksız olduğu, markalarının tanınmış olmadığı, davacının markasının hukuken geçerli olduğu, davacının marka tescilinde kötü niyetli olmadığı yönünde hükmün kesinleştiğini, ancak ----- markasının karar kesinleşinceye kadar devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ---- yılına...

    Mahkemece 08/12/2021 Tarihli tensip zaptının 18 nolu ara kararı gereği " Davacı vekilince ihtiyati tedbir talep edilmiş ise de ihtiyati tedbir ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecek olup; dava konusu olmayan şey üstüne ihtiyati tedbir konulamayacağından ihtiyati tedbir talebinin HMK 389 vd. maddeleri uyarınca yasal şartları bulunmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine," karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/636 E. dosyasının 08.12.2021 tarihli tensip zaptının 18 nolu ara kararı gereği ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verildiğini, Gaziantep 17....

    Bu durumda davacı tarafın talebinin dava dilekçesinde açıkça ihtiyati tedbir olup, ihtiyati haciz talebinin bulunmaması, HMK. 24, 25 ve 26. maddeleri hükmü uyarınca taraflarca getirilme ve taleple bağlılık ilkeleri uyarınca mahkemece sadece ihtiyati tedbir yönünden karar verilmesi gerekirken ihtiyati haciz yönünden de karar verilmiş olması doğru değil ise de sonuç itibariyle doğru bir şekilde ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmakla ihtiyati tedbir talep eden (davacı) vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Somut uyuşmazlıkta karşı tarafın ihtiyati tedbir isteyen aleyhine yanlış veya yanıltıcı yayınlar yaptığı ileri sürüldüğüne ve bu hususta bir kısım deliller ibraz edildiğine göre mahkemece HMK’nın 389. vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken yargılamayı gerektirmenin ve sonradan tazminat talep edebilecek olmanın ihtiyati tedbir talebinin reddine gerekçe olamayacağı, yargılamayı gerektirir hallerde ihtiyati tedbir istenebilecek olması hususu gözden kaçırılarak yerinde bulunmayan gerekçelerle talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle ihtiyati tedbir isteyen yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın ihtiyati tedbir isteyen yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, ....02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuk Muhakemeleri Kanunu 389. maddesinin ilk fıkrasında; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” biçiminde düzenleme getirilmiş, aynı Kanunun 341/1- b. maddesinde ise "İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." hakkında istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Yukarıdaki açıklamalar gözetildiğinde; uyuşmazlık konusu şey hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği anlaşılmaktadır....

        İstinaf eden davacı vekili; davalıların malik olduğu mallarını elden çıkarmaya çalıştığını, davacı müvekkillerin haklarını elde etmelerinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve tamamen imkansız hale geleceğini, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek 22/06/2022 tarihli tensip tutanağının 12.nolu ara kararının kaldırılarak, teminatsız şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Talep, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemli davada ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik karara ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK'nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür....

          oluşmadığı anlaşılmış olmakla davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Somut olayda, davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu ve kardeşi olan yayanın vefatı nedeniyle destek tazminatı ve manevi tazminat istemli açtığı davada davalı sürücü ve işletene ait araç ve mallar üzerine tedbir konulmasını talep etmiştir. Tazminat istemine ilişkin davada davalı tarafın araç ve malları uyuşmazlık konusu olmayıp ihtiyati tedbir şartları bulunmamaktadır. Mahkemece davacılar vekilinin talebi ihtiyati haciz olarak nitelendirilerek değerlendirildiği için Dairemizce de bu yönde değerlendirme yapılmıştır. Davalı sürücünün kusuru, tazminat şartları ve miktarı yargılamaya muhtaç olup ihtiyati haciz için yaklaşık ispat koşulu bulunmadığından ihtiyati haciz talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            dava konusunun trafik kazasından kaynakla tazminat istemi olduğu, davalının taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir uygulanmasının talep edildiği ancak ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, ihtiyati tedbire konu talebin davaya konu uyuşmazlığı içermediği diğer yandan para alacağına ilişkin davalarda ihtiyati tedbir uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir koşullarının mevcut olmaması karşısında talebin reddine şeklinde karar verildiği ayrıca davacı vekilinin dava dilekçesinden ayrı olarak ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine yönelik talebinin de ayrı bir ara kararla değerlendirilerek"davacı vekili her ne kadar ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ise de HMK'da böyle bir ibare bulunmadığı gibi koşullar oluşsada oluşmasada mahkemenin bu ibare ile ara karar tesis etmesinin mümkün olmadığı ancak davacı vekilinin talebinin ihtiyati haciz olarak...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin ara karar ile değerlendirilmesinde; somut uyuşmazlıkta davanın para alacağına ilişkin olduğu, kaydına ihtiyati tedbir konulması talep edilen aracın mülkiyetinin davanın konusu olmadığından HMK’nın 389. madde şartları oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, ara karar ihtiyati tedbir talep eden (davacı) vekili tarafından istinaf edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu