Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T4 vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için İcra İflas Kanununda tahdidi olarak sayılan hallerden biri ya da birkaçının bulunmasının gerektiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir muaccel ya da müeccel bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin muayyen yerleşim yeri olduğunu, mal kaçırma girişiminde bulunma, hileli işlemlerde bulunma gibi yollara başvurmadığını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için oluşabilecek hiçbir ihtimalin bulunmadığını, davacının haklı olup olmadığı, müvekkilinin zararın ne kadarından sorumlu olup olmayacağının tahkikatın yapılması ve davanın sonlanmasıyla belli olacağını, müvekkilinin muayyen yerleşim yeri bulunması, malları kaçırma, gizleme gibi herhangi bir girişimi olmadığının sabit olması sebebiyle ihtiyati haciz şartlarının hiçbiri bulunmadığından ihtiyati haciz kararının kaldırılması istenilmiştir....

Asliye Ceza Mahkemesi'ne ait 2021/33 Esas sayılı dosyası kapsamında temin edilen 21/05/2021 tarihli bilirkişi raporundaki kusur durumuna ilişkin tespitler dikkate alındığında ihtiyati haciz kararı verilmesine yönelik şartların oluştuğunun açık olması, ihtiyati haciz kararının hem maddi hem de manevi tazminat talebine ilişkin alacakların teminatı olarak verilmiş olması, talep edilen tazminat miktarları, davacı tarafın maddi tazminat alacağının sigorta poliçe limitinin üzerinde çıkma ihtimali bulunması, davanın yeni açılmış olması, yargılamanın başında bulunulması, delillerin tam olarak toplanmamış olması, davacı tarafın talep edebileceği maddi tazminat miktarının ne kadar olabileceğine yönelik henüz bir inceleme yapılmamış olması dikkate alınarak dava dilekçesi ile talep edilen alacak miktarlarının yaklaşık yarısı oranında bir miktar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiş olması dikkate alındığında, davalı ... vekilinin, ihtiyati haciz kararına itirazının yerinde olmadığı" gerekçesiyle...

    Asliye Ceza Mahkemesi'ne ait 2021/33 Esas sayılı dosyası kapsamında temin edilen 21/05/2021 tarihli bilirkişi raporundaki kusur durumuna ilişkin tespitler dikkate alındığında ihtiyati haciz kararı verilmesine yönelik şartların oluştuğunun açık olması, ihtiyati haciz kararının hem maddi hem de manevi tazminat talebine ilişkin alacakların teminatı olarak verilmiş olması, talep edilen tazminat miktarları, davacı tarafın maddi tazminat alacağının sigorta poliçe limitinin üzerinde çıkma ihtimali bulunması, davanın yeni açılmış olması, yargılamanın başında bulunulması, delillerin tam olarak toplanmamış olması, davacı tarafın talep edebileceği maddi tazminat miktarının ne kadar olabileceğine yönelik henüz bir inceleme yapılmamış olması dikkate alınarak dava dilekçesi ile talep edilen alacak miktarlarının yaklaşık yarısı oranında bir miktar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiş olması dikkate alındığında, davalı T6 vekilinin, ihtiyati haciz kararına itirazının yerinde olmadığı" gerekçesiyle...

    SAVUNMA: Davalılara tebligat yapılmadan ihtiyati haciz talebi konusunda karar verilmiştir. İHTİYATİ HACZE İLİŞKİN ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu olan olayda; öncelikle manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştu ise kapsamı ve tayin edilecek miktar tümü ile toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı, dolayısı ile de İİK'nun 257. maddesi uyarınca ''muaccel bir alacak'' bulunmadığı ve ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı anlaşıldığı, yine, maddi tazminat talebi ile ilgili ihtiyati haciz talebinin de dava konusu alacağın varlığı ve miktarının bu aşamada muaccelliyet koşulunu taşımadığının anlaşıldığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, manevi tazminat yükümlülüğünün toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve bu hali ile ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamadığından, ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    Kaldırılan ihtiyati haciz kararında davalı da hasım gösterilmiş olmakla davanın tarafı olmaya ehil ise de, haciz kararı sadece borçlulardan ..... Marine Inc. aleyhine uygulanmıştır. Davalının malvarlığı aleyhine uygulanmış bir haciz yoktur. Haksız ihtiyati haciz sebebiyle bir alacak mevcutsa, bu tazminat alacağının talibi ancak geminin sahibi olan şirket olabilir. Ortaklardan birinin kendi adına tazminat talep etmesi kabul edilemez....

      Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmaz. Somut olayda; talep konusu yapılan tazminatın tutar itibariyle yargılamayı gerektirmesi karşısında İİK'nun 258 maddesi anlamında alacağın varlığına kanaat getirecek yeterlilikte delillerin dosyada bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi yerine ihtiyati haciz talebinin kabulüne, akabinde ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir....

      Her iki dosyanın incelenmesinde; davalar arasında tarafları, konusu ve sebebi yönünden bağlantı bulunduğu, davaların aynı taraflar arasında, aynı sözleşmeden ve aynı hukuki ilişkiden kaynaklandığı, eldeki davada satış bedelini son taksitine tekabül eden faiz ve cezai şartın tahsili istendiği halde, birleştirmeye konu davada sözleşmeye konu bağımsız bölümlerin ayıplı olduğu iddia edilerek sözleşmenin satış bedeline ilişkin kısmının uyarlanması, ödenecek son taksitin eksik ve ayıplı imalattan kaynaklanan alacağa mahsup edilmesinin istendiği, bir dava hakkında verilecek hükmün diğer davayı etkiler nitelikte olduğu davalar arasında sıkı bir bağlantı bulunduğu, usul ekonomisi bakımından delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, bunda tarafların hukuki yararı bulunduğu anlaşılmakla, resen davaların birleştirilmesine, davacı vekilinin ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin birleşen davayı gören Mahkemece karara bağlanmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

        ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulünün gerektiği sonucuna varılmıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat talebine ilişkindir. Talep ise, tazminat davasında ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına yapılan itirazın reddine dair karara ilişkin davalılar vekili tarafından yapılan istinaf talebine ilişkindir. Davacılar vekili tarafından sunulan 04.11.2022 tarihli yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesi istemini içerir dilekçesinde; tensiple birlikte ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verildiğini, ancak sehven ihtiyati hacizin uygulamasını icra dairesi yerine mahkemeden istemiş olduklarından dolayı yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettikleri anlaşılmakla; İlk Derece Mahkemesi'nin 14.11.2022 tarihli ara kararı ile Mahkemece, davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin 10.000,00- TL teminat karşılığında kabulüne, HMK 389/1....

        UYAP Entegrasyonu