Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Uyuşmazlık; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin görevsizlik ilamı ile Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 07.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Baki Kuru, 2001, s.3541-3542) Somut olayda, davalı tarafça davayı ihbar etmeyen davacının kusuru ileri sürülüp ispatlanmamasına, rücuya konu davanın taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4. maddesi kapsamında kalmasına ve anılan sözleşmenin 7.2 maddesinin uygulama yeri bulunmamasına göre, davanın ihbar edilmemesi nedeniyle icra harç masrafları ve faiz yönünden davalının icra fer'ileri ile karar tarihinden sonraki fer'ilerinden sorumlu tutulamayacağından bahisle rücu alacağından indirim yapılması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3- Ayrıca, rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup, davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulmasına karar verilmiştir....

      Baki Kuru, 2001, s.3541-3542) Somut olayda, davalı tarafça davayı ihbar etmeyen davacının kusuru ileri sürülüp ispatlanmamasına ve rücuya konu davanın taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4. maddesi kapsamında kalmasına ve anılan sözleşmenin 7.2 maddesinin uygulama yeri bulunmamasına göre, davanın ihbar edilmemesi nedeniyle icra harç masrafları, faiz ve temyiz harç ve masrafları yönünden rücu alacağından indirim yapılması doğru olmamıştır. Yine, rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup, davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de yerinde görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir....

        Baki Kuru, 2001, s.3541-3542) Somut olayda, davalı tarafça davayı ihbar etmeyen davacının kusuru ileri sürülüp ispatlanmamasına ve rücuya konu davanın taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4. maddesi kapsamında kalmasına ve anılan sözleşmenin 7.2 maddesinin uygulama yeri bulunmamasına göre, davanın ihbar edilmemesi nedeniyle icra harç masrafları, faiz ve temyiz harç ve masrafları yönünden rücu alacağından indirim yapılması doğru olmamıştır. Yine, rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup, davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de yerinde görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir....

          Baki Kuru, 2001, s.3541-3542) Somut olayda, davalı tarafça davayı ihbar etmeyen davacının kusuru ileri sürülüp ispatlanmamasına ve rücuya konu davanın taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4. maddesi kapsamında kalmasına ve anılan sözleşmenin 7.2 maddesinin uygulama yeri bulunmamasına göre, davanın ihbar edilmemesi nedeniyle icra harç masrafları ve faiz yönünden rücu alacağından indirim yapılması doğru olmamıştır. Yine, rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup, davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de yerinde görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir....

            Baki Kuru, 2001, s.3541-3542) Somut olayda, davalı tarafça davayı ihbar etmeyen davacının kusuru ileri sürülüp ispatlanmamasına ve rücuya konu davanın taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4. maddesi kapsamında kalmasına ve anılan sözleşmenin 7.2 maddesinin uygulama yeri bulunmamasına göre, davanın ihbar edilmemesi nedeniyle icra harç masrafları ve faiz yönünden rücu alacağından indirim yapılması doğru olmamıştır. Yine, rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup, davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de yerinde görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir....

              Mahkemece noterde düzenlenen sözleşme içeriğinden satıma konu işletmeye ait devir bedelinin davalı yanca ödendiğinin kanıtlandığı, buna karşılık davacı yanın ise bu sözleşmeye rağmen ödeme yapılmadığı yönündeki iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın ve koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin katılmalı temyiz itirazları yönünden ise ; taraflar arasında noterde düzenlenen 15.9.2008 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinde devir bedelinin tamamen ödendiğini yazılı olmasına rağmen, davacının takibe girişmesinde kötüniyetli olduğu gözetilmeden somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle davalı tarafın tazminat isteminin reddinde isabet görülmemiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 24.07.2007 tarihinde 'İşletme hakkı Devir Sözleşmesi' imzalandığı, anılan sözleşmenin 7.1. maddesi hükmüne göre, işletme hakkı davalı tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesinin, çözüme kavuşturulmasının ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun davalıya ait olacağının belirlendiği, 7.4. maddesinde de dağıtım faaliyetlerinin davalı tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin tüm sorumluluğunun davalıya ait olacağının etraflıca hükme bağlandığı, dava dışı firma hakkında davalının aboneliğini yaptığı dönemde kaçak elektrik tutanağı nedeniyle işlem yapıldığı, ceza verildiği, cezayı ödemek zorunda kalan bu firmanın sonradan istirdat istemiyle dava açtığı, davayı kısmen kazandığı, davacının ödeme yaptığı, anılan davanın işletme hakkı devir sözleşmesinden önce davalı aleyhine açıldığı...

                  Taraflar arasında, davacı hakkında işletme hakkı devir sözleşmesi öncesi dönemde meydana gelen olaya ilişkin olarak üçüncü kişi tarafından açılan dava ile ilgili yapılan yargılama neticesinde hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin olarak davacı tarafından dava dışı üçüncü kişiye ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında imzalanan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesi "işletme hakkı... tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluk...'a aittir" hükmünü, 7.4 maddesi "dağıtım faaliyetinin... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu...'...

                    Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncelikle uygulanacaktır....

                    UYAP Entegrasyonu