Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/113 ve 2014/115 esaslarında açılan davaların zamanaşımı yönünden reddedildiğini, davacı tarafin, özelleştirilme öncesinde hazırlanan devre esas bilançolardan bahsetmediğini, sadece İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin davaya dayanak ettiğini, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin tek basma davada esas alınmasının mümkün olmadığı, TEDAŞ ve dağıtım şirketleri arasında 24.07.2006 tarihinde İşletme Hakki Devir Sözleşmesi imzalanmadan önceki ve sonraki sürecin özelleştirmeyi düzenleyen yasal çerçeve içinde özelleştirme İdaresi Başkanlığının talimatları doğrultusunda gerçekleştirildiğini, dolayısıyla özelleştirmeye ilişkin iş ve işlemleri yerine getirmekle yükümlü olan TEDAŞ'm 24.07.2006 tarihinde Şirketlerle imzalamış olduğu İşletme Hakkı Sözleşmesi, İhale Şartnamesi, Hisse Devir Sözleşmesi ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncesi dönemin bütünlük arz ettiğini, her üç doküman hükümlerinin birlikte yorumlanması gerektiğini, dağıtım şirketlerinin özelleştirilmelerine...

Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşılmaktadır....

    Aleyhine 23.09.2011 tarihinde rücuan tazminat davası açılmıştır. Davacı Aras Elektrik A.Ş. ile davalı TEDAŞ arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesi 24/07/2006 tarihinde imzalanmıştır. Bu durumda rücu talebine dayanak dava konusu olay 27.08.2002 olup işlem işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanmasından önceki tarihlidir. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından yapılan ödeme işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan Erzincan 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki (İş Mahkemesi Sıfatıyla) davanın davacısı da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS'nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının icra takibi nedeniyle ödediği miktarı davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır....

    Dava, özel hukuk sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi dayalı olarak davanın açıldığı dikkate alındığında (818 sayılı Borçlar Kanununun 125. Maddesi, 6098 sayılı yeni Borçlar Kanununun 146. Maddesi) gereği zamanaşımı süresi 10 yıl olduğundan, itirazının reddi gerektiği anlaşılmıştır. Toplanan delillere göre; 4628 sayılı kanunun 14. Maddesine 5496 sayılı kanunun 4. Maddesi ile eklenen ...'ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme ve varlıklar üzerinde, mülkiyet hakkı saklı kalmak kaydıyla, ... ile belirlenen dağıtım bölgelerinde faaliyet göstermek üzere kurulan elektrik dağıtım şirketleri arasında işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlenebilir hükmüne istinaden ... ile %100 kamu hissesine sahip olan ... ... arasında işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlendiği, bilahare ... ...'ın blok halinde hisselerinin davacıya satılarak devredildiği anlaşılmıştır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2020 NUMARASI : 2017/371 Esas 2020/673 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI VEKİLLERİ : DAVA : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/05/2017 KARAR TARİHİ : 10/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2023 Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava TEDAŞ Genel Müdürlüğü aleyhine açılmadığından ve takip doğrudan TEDAŞ Genel Müdürlüğü aleyhine başlatılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....

        Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava ... Genel Müdürlüğü aleyhine açılmadığından ve takip doğrudan ... Genel Müdürlüğü aleyhine başlatılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....

          Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava ... Genel Müdürlüğü aleyhine açılmadığından ve takip doğrudan ... Genel Müdürlüğü aleyhine başlatılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....

            ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme varlıkları üzerinde, mülkiyet hakkı saklı kalmak kaydı ile işletme hakkının devri suretiyle özelleştirmenin yapıldığı, bu bağlamda, öncelikle, davalı ... ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imzalandığı, 4628 sayılı Kanun'un 14.maddesine 5496 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile eklenen “...'...

              ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme varlıkları üzerinde, mülkiyet hakkı saklı kalmak kaydı ile işletme hakkının devri suretiyle özelleştirmenin yapıldığı, bu bağlamda, öncelikle, davalı ... ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imzalandığı, 4628 sayılı Kanun'un 14.maddesine 5496 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile eklenen “...'...

                UYAP Entegrasyonu