Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin 7.4 maddesi uyarınca davacının yaptığı ödemeden davalının sorumlu olduğu, Hisse Devir Sözleşmesi'nin 9.4 maddesinde hisselerin devralındığı döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ndeki hükümlerin saklı tutulduğu, sözleşmeden önce istenilen tüketim bedeli ile ilgili dava dışı tüketici tarafından açılan alacak davasınnı kabul ile sonuçlandığı, ilamda istenen alacağın yargılama gideriyle birlikte 5.139,03 TL olarak davacı tarafından ödendiği, davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 5.139,03 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir. .../......
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava ... Genel Müdürlüğü aleyhine açılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....
a izafe edilemeyeceğinin belirtildiği, -İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi akdedildiğinde de davacı şirketin %100 hissesinin davalı ...'...
Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncelikle uygulanacaktır....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 24/07/2006 tarihli işletme devir sözleşmesinden önce doğan ve davacı tarafça ödenen bedelden işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümleri gereğince davalının sorumlu olduğu, ...'a rücu edilebileceği davacı ... ...'ın yargılamayı ...'a ihbar etmediği ve İHDS'nin 7.2. maddesindeki yükümlülüklerini yerine getirmediği, karar tarihinden sonra ortaya çıkan alacaktan ...'ın sorumlu tutulamayacağı, yapılan hesaplamada karar tarihi itibariyle toplam rücu edilebilecek miktarın 2.798,04 TL olduğu gerekçesiyle talebe konu olan ve ödenen miktar 2.511,75 TL üzerinden davanın kabulüne, alacağa davanın niteliği nazara alınarak ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, rücuya konu ......
İlk Derece Mahkemesince, iş kazasının işletme hakkı devri sözleşmesinden önce gerçekleştiği, tazminat davasının da anılan sözleşmeden önce TEDAŞ aleyhine açıldığı, anılan dava neticesinde davacı tarafça 3. Kişilere 05.05.2011 tarihinde 172.526,82 TL ödeme yapıldığı, işletme hakkı devri sözleşmesi uyarınca davacının ödediği bedeli davalıdan talep edebileceği gerekçesi ile172.526,82 TL'nin ödeme tarihi olan 05.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılamaya göre, davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İlk Derece Mahkemesince, haksız fiilin işletme hakkı devri sözleşmesinden önce gerçekleştiği, tazminat davasının da anılan sözleşmeden önce TEDAŞ aleyhine açıldığı, anılan dava neticesinde davacı tarafça 3. kişilere 02.12.2010 tarihinde 225.910,25 TL ödeme yapıldığı, işletme hakkı devri sözleşmesi uyarınca davacının ödediği bedeli davalıdan talep edebileceği gerekçesi ile 225.910,25 TL 02.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi ile aynı gerekçe ile davalı velilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
DELİLLER: İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi, ... Mahkemesi'nin ... Sayılı dosyası, ... Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dava vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafça dava dışı ..., ..., ... ve ... tarafından ... Mahkemesi'nin ... Sayılı dosyasında verilen karara istinaden ... Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyasında başlatılan icra takibi dolayısıyla yapılan ödemenin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne istinaden rücuen davalı taraftan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili ise özetle; Tazminata konu olan olayın İHDS'nin imzalandığı 24/07/2006 tarihinden sonra (20/06/2007 tarihinde) meydana geldiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Taraflarca ileri sürülen deliller ve tüm dosya tevdi edilerek, hesap bilirkişisi....'...
Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, İHDS'nin imzalanmasından önceki dönemde meydana gelen kamulaştırmasız el atma nedeniyle davacı tarafından ödenen tazminat ve icra masraflarından İHDS’nin 7/2 maddesi gereğince davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 2.804,94 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir....
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığına göre işbu sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sy. BK'nın 125. (TBK'nın 146. maddesindeki) maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin davacının ödeme yaptığı 27.04.2011 tarihi itibarıyla dolmadığı anlaşılmış olmakla davalı vekilinin zamanaşımı define itibar edilmemiştir. Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....