Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Baki Kuru, 2001, s.3541-3542) Somut olayda, davalı tarafça davayı ihbar etmeyen davacının kusuru ileri sürülüp ispatlanmamasına ve rücuya konu davanın taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4. maddesi kapsamında kalmasına ve anılan sözleşmenin 7.2 maddesinin uygulama yeri bulunmamasına göre, davanın ihbar edilmemesi nedeniyle icra harç masrafları ve faiz yönünden rücu alacağından indirim yapılması doğru olmamıştır. Yine, rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup, davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de yerinde görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir....

    Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacaktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dava, tacirler arasında düzenlenen işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 3.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ın özelleştirme kapsamına alması ve 20 ayrı dağıtım şirketine ayrılması kapsamında müvekkili ile davalı şirket arasında 24.07.2006 tarihinde "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi" akdedildiğini, 07.03.2013 tarih ve 2013/20 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla ...'ın hisselerinin %100'ü 28.05.2013 tarihli hisse satış sözleşmesiyle dava dışı ... Enerji Dağıtım ve Perakende Hizmetleri Anonim Şirketlerine satıldığını, işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4. maddesine göre dağıtım faaliyetlerinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetlerin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun ...'a ait olduğunun açıkça düzenlendiğini, bu kapsamda davalının işletme hakkı devir sözleşmesinden önce gerçekleştirdiği kamulaştırmasız el koyma nedeniyle ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/707 Esas 2012/132 karar sayılı dosyada el atma bedelinin tahsiline yönelik verilen kararın ... 4....

        Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava ... Genel Müdürlüğü aleyhine açılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....

          Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava ... Genel Müdürlüğü aleyhine açılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....

            Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava TEDAŞ Genel Müdürlüğü aleyhine açılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....

            nin işlettiği "....ANKARA" adresinde bulunan "..." isimli bar/restauranta ilişkin kira sözleşmesi olduğu, davalı ile davacı arasında imzalanan 18.04.2014 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinden önce, davalıya karşı açılan Ankara ... Hukuk Mahkemesinin 11.10.2012 tarih ve ... K. sayılı kararından; ... Derneği ile ... Eğlence Kafeterya Turizm İnşaat Pazarlama ve Ticaret Ltd. Şti. arasında, "...ANKARA" adresindeki taşınmaz yönünden kira ilişkisinin bulunduğu ve borçlunun temerrütü nedeniyle tahliye kararı verildiği, konusunda çekişme bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki 18.04.2014 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin Söz.m.1'de; "...tüm borç ve alacakları ile birlikte işletme hakkının tamamı ...devredilmiştir...", Söz.m.2'de; "...400.000 TL ödenecektir...18.04.2014 'de 50.000 TL, bakiye kalan 350.000 TL ...taksitli borç senetleri ile ödenecektir..." Söz.m.3'de; "...Devir konusu şirket ile bağlı bulunduğu işletmenin, alacakları,kira borçları......'...

              Genel Müdürlüğü adına yapılan incelemeler ve soruşturmalar sonucunda hazırlanan müfettiş raporlarında yer alan ve Borçlar Kanunu hükümlerine göre sebepsiz zenginleşme ve haksız fiil tanımlaması taşıyan tazminat taleplerine ilişkin olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; ... tarafından işletme hakkı devir sözleşmesinden önceki hakka dayanarak açılmış bir dava nedeniyle ödenen tazminat, mahkeme masrafları ve icra masraflarının, rücuan tahsili için dava açtığı, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4. Maddesinin "... faaliyetlerinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu ...'...

                Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik savunmalarına Dairemizce itibar edilmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu