"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı ... vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu aracın parasını kendi vererek davalı oğlu adına tescil ettirmesine ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ...’in davaya konu aracı alabilecek ekonomik gücünün olduğu ve davacının aciz belgesi de sunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Bu nedenle mahkemenin, icra takibinin sonuçsuz kalması üzerine açılan bu tür davalarda uyuşmazlığı İ.İ.Y 277 ve devamı maddeleri kapsamında nitelendirmesi ve buna göre inceleme yapması isabetlidir. Somut olayda takibe konu ve ciro edilen çek 20.6.2005 tarihinde tanzim edilmiş olup iptali istenen tasarruf ise 28.12.2004 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda borç tasarruftan sonra doğmuştur. Kural olarak tasrrufun iptali davalarında takibe konu alacağın tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerekir. Davacı alacaklı temel ilişkinin (borcun doğumunun) iptali istenen tasarruftan önce olduğunu ileri sürüp kanıtlamış değildir. Bu nedenle ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, ve aşağıda dökümü yazılı 0.90 YTL kalan onama harcın temyiz edenden alınmasına 8.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava İİK’nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptâli istemine ilişkindir....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, uyuşmazlığının İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, davanın ticari davalardan olmadığı,davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, süresi içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borçlu kooperatifin borcu karşılayacak mal bulunmadığını ileri sürerek borçlu hakkında yapılan muvazaalı takibe ilişkin tasarrufun İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak iptalini talep etmiştir. Mahkemece, tensiple birlikte davanın ticari dava niteliğinde olduğu ve davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev yönünden reddine karar verilerek dosyanın talep halinde Ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş hüküm davalı ......
Celsede alınan beyanında ilgili taşınmazın muvazaalı bir şekilde kendisinin aldığını ikrar etmesini de dikkate alarak davanın TBK 19 maddesi gereği açılan muvazaaya dayalı iptali davası olarak nitelendirilip İİK 277. ve devamı maddeleri gereği açılan tasarrufun iptali davasında istenen aciz vesikası sunulması ara kararından vazgeçerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Eldeki davacı tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve dosyada usulune uygun ıslah dilekçesi ile talebin TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak davanın görülmesi talebinin bulunmaması nedeniyle davaya tasarrufun iptali davası olarak bakılması gerekir. İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olmasından dolayı bu tür davaları, elinde geçici (İİK.m.105) veya kat'i (İİK.m.143) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilmektedir....
Kabule göre de mahkemece dosyaya ibraz edilen haciz tutanaklarının aciz vesikası hükmünde olmadığı kabul edilerek, davanın aciz vesikası yokluğundan usulden reddine ve davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurularak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Kabule göre; mahkemece asıl kredi borçlusu olan şirket hakkında verilen iflas erteleme kararı gereğince de en başta İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açılamayacağı belirtilmişse de davalı borçlu ...’in iflas erteleme davasının tarafı olmaması, davalı ... aleyhine takip yapılamayacağına dair tedbir kararının bulunmamış olmasına göre mahkemenin İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açılamayacağı yönündeki gerekçesi de doğru görülmemiştir....
Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ve kanun metninde öngörülen şartların dava konusu açısından gerçekleştiğini, öncelikle taraflar arasında yapılan tasarrufun iptaline, bu iddiaların kabul olmaması durumunda ise terditli olarak satış işleminin muvazaalı olduğunun tespiti ile muvazaalı işlemin iptaline, davanın kabulüne tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. GEREKÇE: Dava İİK m. 277 ve devamı gereğince açılan Tasarrufun İptali davasıdır....
İİK’nin 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Davanın TBK'nın 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın İİK 277 ve devamı maddelerinde yer alan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi ve delillerin bu doğrultuda değerlendirilmesi isabetli görülmemiştir. Kişilerin dava hakkı Anayasanın 36. maddesiyle teminat altına alınmış olup, “hukuki yarar” ile sınırlıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 11/04/2019 NUMARASI: 2012/84 Esas - 2019/406 Karar DAVANIN KONUSU: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR TARİHİ: 04/10/2022 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava ve uyuşmazlık; İİK'nın 277. ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.İlk Derece Mahkemesince; "...Dava konusu İstanbul İli, Beykoz İlçesi, ... Mahallesi ... Mevkii, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel arsa nitelikli taşınmazda; (...) Davalı borçlu ...'nın tasarrufunun İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ......