Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava; İİK'nın 277. ve devamı maddeleri kapsamında nam-ı müstear iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Namı müstear (inançlı işlem) ile gizlenmiş muvazaalı işlemler hakkında iptal davaları açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kararlılık kazanmıştır. (Yargıtay HGK'nin 12.10.2001 gün ve 2001/2- 515 E., 605 K sayılı; 17.Hukuk Dairesinin 20.06.2011 gün ve 2010/11090 E.-2011/6367 K. sayılı kararları). Bu tür işlemlerin İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak iptali istenilerek davacı alacaklının alacağına kavuşması sağlanır. İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir....

Davalı ... vekili, müvekkiline ait işletmenin hak ve borçları ile birlikte...Ltd.Şti. devredildiğini taraf sıfatı kalmadığını, feragat ve kabulün tasarrufun iptali davasının konusu olamayacağını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davadan feragat ve kabul işlemlerinin İİK'nnu 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasının konusu olamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davadan amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

    Mahkemece, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldğı, satışın muvazaalı olduğu ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/5761 Esas 2012/61 Karar sayılı ilamı ile kesinleştiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı borçlu şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır....

      İİK’nin 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Davanın TBK'nın 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın İİK 277 ve devamı maddelerinde yer alan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi ve delillerin bu doğrultuda değerlendirilmesi isabetli görülmemiştir. Kişilerin dava hakkı Anayasanın 36. maddesiyle teminat altına alınmış olup, “hukuki yarar” ile sınırlıdır....

        Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Dava BK 19 ve İİK 277.vd. maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. İİK 277.vd. maddesine göre açılmış tasarrufun iptali davasında, davanın dinlenebilmesi için; 1- Davacının borçludaki alacağının gerçek olması, 2- Borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olması , 3- İptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, 4- Borçlu hakkında kesin veya geçici aciz vesikasının olması gerekir. Bu ön koşulların varlığı halinde İİK 278,275 ve 280 maddesinde yazılı iptali şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. TBK 19 maddesine göre, açılan tasarrufun iptali davalarında ise, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve bu alacağının ödenmesinin önlenmesi amacıyla danışık işlem yapılması gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Mahkemece uyulan ... bozma ilamında özetle; Davanın İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olmasına, bu tür davalarda görevli mahkemenin İİK.nun 281. maddesi uyarınca genel mahkemeler olmasına, eldeki dava 556 sayılı markaların korunması hakkındaki kanun hükmündeki kararnamenin uygulanmasını gerektirir bir dava olmayıp İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptaline yönelik olduğundan uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin görevli olmamasına, bu nedenle mahkemece uyuşmazlığın esası incelenerek, sonucuna göre bir ... verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkeme kararı davalı ... vekiline 17.8.2007 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise davalı vekili tarafından HUMK’nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 12.9.2007 tarihinde verilmiştir. İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan iptal davaları aynı yasanın 281. maddesi hükmü gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğundan HUMK 176/1 maddesi ve bu fıkranın 11. bendi uyarınca bu davalarda adli ara verme söz konusu olmadığı gibi HUMK’nun 177. maddesi hükmü de uygulanmaz....

            İlk derece mahkemesi tarafından yapılan 25/01/2023 tarihli ara karar yargılaması sonucunda; talebin kabulü ile Mersin ili, Tarsus ilçesi, Araplar mah. 101 ada, 100 ve 101 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydına davalılar adına kayıtlı olması halinde açılan davanın nihai kararının kesinleşmesine kadar üçüncü kişilere satış ve devrinin önlenmesi amacıyla İhtiyati tedbir konulmasına, yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK.nın 277 ve Devamı) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptaline ve teminatsız olarak ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir şerhi konulmasına yönelik karar verilmesi talep edilmektedir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi dışında davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkeme kararı hükmü temyiz eden davalı ... vekiline 29.07.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise HUMK’nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 24.08.2011 tarihinde verilmiştir. İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan iptal davaları aynı yasanın 281. maddesi hükmü gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğundan HUMK 176/1 maddesi ve bu fıkranın 11. bendi uyarınca bu davalarda adli ara verme söz konusu olmadığı gibi HUMK’nun 177. maddesi hükmü de uygulanmaz....

              "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi dışında davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkeme kararı hükmü temyiz eden davalılar vekili avukat ...'a 19.08.2011 tarihinde usulüne uygun biçimde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise davalılar vekili tarafından işlem tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 09.09.2011 tarihinde verilmiştir. İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan iptal davaları aynı yasanın 281. maddesi hükmü gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğundan HUMK 176/1 maddesi ve bu fıkranın 11. bendi uyarınca bu davalarda adli ara verme söz konusu olmadığı gibi HUMK’nun 177. maddesi hükmü de uygulanmaz....

                UYAP Entegrasyonu