Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin 29.03.2018 gün 2015/16072 Esas- 2018/3582 Kararı ile "... Takip dosyası içerisindeki 16.11.2012 ve 07.01.2013 tarihli haciz tutanakları incelendiğinde; haciz yapılmak istenen dorsenin dava konusu dorse olduğu, her iki tutanakta da haczin yapılamadığı anlaşılmış olup takip dosyasında İİK madde 105 anlamında başkaca menkul mal haczi de bulunmamaktadır. Bu haliyle İİK md. 277'e göre tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için ön şart olan aciz vesikasının bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi” gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

    Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Davalılar tarafından süresinde yapılmış işbölümü ve yetki itirazı bulunmamasına, mahkemenin görevli olmasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

      Maddesi ve İİK 277 maddeleri uyarınca iptali ile davalı T4, davalı T3 “ın nam-ı müstearı olarak hareket ettiğinin ve iş ortaklıklarının tespiti ile davalı T4 üzerinde gözüken mal varlığının davalı borçlu ile ortaklığının tespitine ve davalı T4 adına görünen tüm mal arlığı ve 3. Kişilerdeki hak ve alacaklar üzerinde müvekkili bankaya TBK 19. Maddesi ve İİK m.277 vd. uyarınca öncelikle İzmir 13.İcra Müdürlüğü 2019/9361 Esas sayılı takip dosyasına alacak ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür. Dava, T.B.K md. 19 ve İ.İ.K....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2022 NUMARASI : 2021/91 E-2022/186 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25/05/2022 tarihli ve 2021/91 E. 2022/186 K. sayılı dosyasında verilen hükmün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı T3 vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı/borçlu T3 arasında 28.10.2016 ve 01.11.2017 tarihlerinde genel kredi sözleşmeleri akdedildiğini, kredi sözleşmesi Beyoğlu 48. Noterliği’nin 11.06.2019 tarih ve 77018 yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat edildiğini, ihtarnameye rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine, kredi borçluları aleyhine, İzmir 13....

      Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre yapılan satış işleminin muvazaalı olduğunun bedel dışında başka bir delille ispatlanmadığı, satışın takipten önceki bir yıl içerisinde yapılmadığı, tasarrufun iptali halinde iyiniyetli 3.kişinin mağdur olacağı, davalılar arasında yakın arkadaşlık ve akrabalık ilişkisinin mevcudiyetinin de ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; İİK. 227. maddesi gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          binanın %98'nin tamamlamasına rağmen sözleşme gereğince yükleniciye kalması gereken 1,2,3,4 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin arsa sahibi adına tescil edildiğinin belirlendiğini, bu işlemin amacının alacaklılardan mal kaçırma olduğunu ileri sürerek davalılar arasında yapılan tasarrufun İİK'nun 277 ve devamı madde hükümleri uyarınca iptali ile birlikte vekil edenine icra dosyalarındaki alacağını temin amacıyla tasarruf konusu taşınmazlar üzerinde haciz ve satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

          Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaları elinde geçici (İİK.nun 105.md) veya kati (İİk.nun 143.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Aciz belgesinin varlığı dava ön şartı olup mahkemece re'sen bakılmalıdır. Somut olayda aciz belgesinin verilen süre içerisinde sunulmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir....

            Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki belgelerden dava konusu 547 nolu parsel üzerinde fabrika işyeri olduğu, bu fabrikanın borçlunun ortağı olduğu şirketin de işyeri olarak faaliyet adresi olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 280/3.maddesine göre borçlunun ticari işletmesinin veya işyerindeki ticari malların tamamını veya önemli bir kısmının devir veya satın alan üçüncü kişinin borçlunun yakını olmasa bile alacaklılara zarar verme kastını bildiği kabul olunur. Dava konusu 423 nolu parseli satın alan davalı ... borçlu ...'in eşinin dayısı olduğu gibi, söz konusu taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğundan İİK'nun 278/1;2.madde gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Öte yandan, davalı ... ve borçlu aynı meslek birliğinin yönetim kurulu üyeleri olduğu, davalı ...'...

              UYAP Entegrasyonu