WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(HUMK m.76) Dava dilekçesinde, davacı, açıkça davanın 277 vd maddelerine ilişkin olduğunu belirtmemiş ise de, bir alacağının bulunduğunu, alacağını tahsil için takip başlattığını ve alacağının tahsilini sağlamak için davayı açtığını beyan etmiştir. Açıkça belirtilmese de iddianın ileri sürülüş biçimi ve dayanılan maddi vakıalar karşısında, davacının yazılı isteminin içinde ve özünde, İİK 277 vd maddeleri içeriğinin yer aldığının kabulü gerekir. Bu itibarla dosya içinde açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

    Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır .Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

    Dava, İİK 277. vd.maddeleri uyarınca mümkün olmadığı takdirde Borçlar Kanunu madde 19 gereğince muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Davacı şirket, davalı borçlu T3 dava konusu taşınmazı diğer davalı yakın arkadaşı T5 alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devredildiğini belirterek dava konusu taşınmazın davalılar arasındaki devrine dair tasarrufun iptalini ve dava konusu taşınmaz elden çıkarıldığında icra dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen nakden tazmin talep etmiştir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

    , davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, davalılar arasında ticari iş birliğinin söz konusu olduğunu ileri sürerek, TBK md.19 ve İİK 277 vd....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Adana İmamoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 17.1.2007 gün, 206-221 sayılı, 15.Hukuk Dairesinin 27.9.2007 gün 5786-5806 sayılı 17.Hukuk Dairesinin 9.10.2007 gün 4764-3023 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, İİK'nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 15 .Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 15.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 29.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir." şeklinde karar verilmiştir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/3201 KARAR NO : 2023/2969 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TOKAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/404 ESAS SAYILI DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK M. 19'dan Kaynaklanan Tasarrufun İptali) KARAR : Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/404 esas sayılı derdest dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (TBK M. 19'dan kaynaklanan tasarrufun iptali) talepli davada verilen ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı ile tasfiye halinde olan Asya Katılım Bankası A.Ş....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1616 KARAR NO : 2021/1166 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MERSİN 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2021 NUMARASI : 2021/176 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

        Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Davacı taraf yönünden; mahkemece aciz vesikasının bulunmadığından bahisle açılan dava usulden red edilmiştir. İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan davalarda İİK 105. Madde gereği aciz vesikası bulunması dava şartıdır. Ancak TBK 19 muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası bulunması dava şartı değildir. Davacı dava dilekçesinde İİK 277 yanında TBK 19 muvazaa nedenine dayalı da tasarrufun iptalini istemekle mahkemece davacının TBK 19. Maddesine dayalı hukuki nedenine dayalı davasının esasına girilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu karar tesisi hatalıdır....

        UYAP Entegrasyonu