Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277-280,maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1.Dosyadaki bilgi ve belgelerden ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.03.2009 gün ve E 2008/543 K 2009/99 sayılı kararı ile borçlunun iflasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından İİK'nun 193/2 maddesi uyarınca takip düşmüş ve hacizler kalkmıştır....
Mahkemece, dava konusu taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek satış değerinin bilirkişi raporu uyarınca 652.000 TL olduğu, davalı tarafça bu taşınmazın 240.000 TL'ye alındığının beyan edildiği, bu durumda ivazlar arasında bir katı aşkın fark olduğu, borcun doğum tarihinin sözleşmenin tanzim tarihi olan 13/10/2006 tarihi olduğu, uyuşmazlık konus taşınmazın davalı kooperatif adına kayıtlı iken ferdileştirme işlemi ile 2013 tarihinde devredildiği, borçlu kooperatifin haczi kabil mallarının bulunmadığına dair 24/03/2017 tarihli haciz tutanağının İİK 105 uyarınca geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu, bilirkişi raporundaki rayiç değer ile davalının ödediğini belirttiği değer arasında İİK 278/2 maddesi kapsamında bir katı aşkın fark bulunduğu, sunulan raporlar uyarınca davalı ...'ın diğer borçlu Yapı Kooperatifinin ortağı olduğu, tasarrufun borçlu davalı kooperatif tarafından ferdileştirme nedeniyle diğer davalı ...'...
dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/33 Esas, 2020/456 Karar sayılı kararında: Davalılardan T12 doğrudan borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişi değil, tasarrufun iptali istenen taşınırı (34 XX 214 plaka numaralı aracı) davalı üçüncü kişi davalı T8 satın alan dördüncü kişidir. Bu davalı hakkındaki davanın kabul edilebilmesi, dolayısıyla kendisine yapılan tasarrufun iptali, ancak kötü niyetli olduğunun kanıtlanması durumunda mümkündür (2004 Sayılı İİK md. 282- c.2,3)....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu tasarruf tarihi ile aciz belgesinin düzenlendiği tarihler arasında 2 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle İİK 278/3. maddenin uygulanamayacağı, davacı tarafından davalı 3.kişinin İİK 280.madde kapsamında kötüniyetli olduğunun ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı Yasanın 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir....
süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olmayacağı hususunun sabit olduğunu, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davaları dahil, tüm tasarrufun iptali davaları hakkında Yargıtay kararlarında davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması halinde ve İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi durumlarda T.B.K 19 . maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açmasının da mümkün olduğunu belirttiğini" öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Tasarrufun iptali davasının Asliye Hukuk Mahkemesi görevi kapsamında kalması ve mahkememizin görevsiz olması sebebiyle sehven gönderildiği değerlendirilen dava dosyasının Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesine iadesine ve gönderilmesine karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. G.D.: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanmak üzere; 1-Tasarrufun iptali davasının Asliye Hukuk Mahkemesi görevi kapsamında kalması ve mahkememizin görevsiz olması sebebiyle sehven gönderildiği değerlendirilen dava dosyasının Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesine iadesine ve gönderilmesine, Esasın bu şekilde gönderme ile kapatılmasına, 2-Yargılama giderleri ve harçların görevli mahkemece değerlendirilmesine, Dair dosya üzerinden tarafların yokluğunda, Kesin olmak üzere karar verildi. 09/02/2022 Katip ... e-imzalı Başkan ... e-imzalı...
, söz konusu tasarrufun anne-oğul arasında gerçekleştirilmiş olduğunu ve bu nedenle İİK m.278/3- 1 gereği bağışlama hükmünde kabul edilmesi gerektiğini, ayrıca tasarrufun bedelinin gerçek değerinin çok altında olduğunu ve bu nedenle İİK m.278/3- 2 uyarınca iptale tabi olduğunu, İİK m.280 uyarınca davalının borca batık olduğunu diğer davalı T4 bileceğinin kabul edilmesi gerektiğini, tüm bu sebepler nedeniyle davalı T4 adına kayıtlı "Çanakkale İli, Gelibolu İlçesi, Yazıcızade Mah., İncirli Mevkii, 177 Ada, 2 Parsel 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/622 KARAR NO : 2023/849 Kararın Kaldı T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/370 ESAS, 2022/386 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Çorum 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/370 esas, 2022/386 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu T7 ile temlik eden QNB Finansbank arasındaki kredi sözleşmeleri kapsamında, borçlunun dava dışı bankaya borcu bulunduğunu, iş bu alacağın müvekkili T1 Ş. tarafından temlik alındığını, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan işbu borçların ödenmemesi sebebiyle; borçlu hakkında alacağın tahsili...
Mahkemece, dava konusu tasarrufun 03.12.2008 tarihinde yapıldığı, davanın ise 23.01.2015 tarihinde açıldığı, 6183 sayıl Yasa’nın 26.maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden tasarrufun iptali davasının koşulları oluşmadığı, tapunun iptali ve tescil isteminin ise, bu davanın amacının kamu alacağını ödemeyen ve mali durumu bulunmayan borçlunun kamu alacağının tahsiline imkan vermemek amacı ile yapılan işlemin iptali ile alacaklıya alacak ve eklentileri ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisini sağlamak olduğu,dava konusu taşınmaz üçüncü kişi üzerine kayıtlı olduğundan taşınmaz üzerinden haciz ve satış istemi yetkisi verilmesi yoksa tapu kaydının ile borçlu adına tesciline karar verilemeyeceği, tapu iptali istemi yönünde hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....