Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk ve Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu yerin Büyükçekmece İlçe Belediyesine katılan Muratbey sınırları içerisinde kaldığı ve dava konusu uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptaline ilişkin olduğunu ve taşınmazın aynıyla ilgisi bulunmadığını bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, HUMK'nun 9 ve devamı maddelerinde düzenlenen yetki kuralları uygulanmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Nezahat vekili, davalı borçlu Volkan aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı kız kardeşi ...’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kesin aciz belgesinin sunulmadığı ve haciz tutanaklarının da aciz belgesi niteliğinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre; iptali istenen tasarrufun, takip konusu borçtan önce yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali isteminine ilişkindir. İİK'nun 282.maddesine göre ise tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bu kişiler zorunlu dava arkadaşıdır. Somut olayda, mevcut tapu akit tablosundan dava konusu taşınmazın 08.07.2009 tarihinde dava dışı ... Mühendislik Yapı Malzemeleri ...Ltd.Şti'ne onun tarafından da 25.01.2010 tarihinde davalı ...’a o da 04.01.2011 tarihinde davalı ...’e satılmıştır. Buna göre, borçlu tarafından satış yapılan ......

        İstinaf nedenleri; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın dayanağının İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası değil, davalılar arasında yapılan taşınmaz devirlerinin muvazalı olduğu iddiasına dayanan BK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, yerel mahkemece davanın hukuki nitelendirilmesinin hatalı yapıldığını, icra takibi ve aciz vesikasına gerek olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre, davacı tarafça davanın ilk olarak T5 Anadolu 24. İş Mahkemesi'nin 2016/489 Esas sırasında işçilik alacaklarının tahsili ile muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali ve tüzel kişilik perdesinin aralanması istemiyle açıldığı, akabinde 15.03.2017 tarihli celsede verilen ara karar ile tasarrufun iptalinin istendiği davalılar ( devir yapılan 3. kişiler) T11 Kaya Müteahhitlik...AŞ, T14 Sağlığı...Tic....

        İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön şartların bulunması halinde İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılır. Somut olayda dava ön şartlarının tümünün mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Davalıların birlikte hareket ettiklerini, borçlunun durumunun ve kastının taşınmazı satın alan diğer davalı tarafından bilindiğini/bilinmesi gerektiğini gösteren herhangi bir delil bulunmadığı gibi tasarrufun iptalini gerektiren kanunda sayılı diğer iptal sebepleri de somut olayda bulunmamaktadır. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

        Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK 280/1 maddesi,” Malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun, alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir. Şu kadar ki,işlemin gerçekleştiği tarihten itibaran beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflas yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır.”şeklindedir. Somut olayda; dava konusu tasarruf, aciz halinde olduğu anlaşılan borçlu tarafından takip konusu borcun doğumundan sonra diğer davalı kardeşi ...'...

          Şöyleki, 1-İİK'nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulları taşımayan hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali davalarında dairemizin sayın çoğunluğunun yasal dayanak olarak kabul ettiği B.K nun 18. maddesi, tüm muvazaalı işlemlerde uygulanan genel ve işlemlerin yorumlanması ile ilgili bir madde olup, tek başına bu davaların yasal dayanağını oluşturmaz. Yargıtay ...Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir....

            Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu; uyuşmazlığının İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,davanın ticari davalardan olmadığı gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve süresi içinde talep halinde dosyanın görevli ...Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece taşınmazların düşük bedelle ve muvazaalı satılmaları nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkeme kararı hükmü temyiz eden davalılardan ... vekili Avukat ... ile diğer davalılar ... ve ... vekili Avukat ... ’a 03.08.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise adı geçen davalılar vekili tarafından HUMK’nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 09.09.2011 tarihinde verilmiştir. İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan iptal davaları aynı yasanın 281. maddesi hükmü gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğundan HUMK 176/1 maddesi ve bu fıkranın 11. bendi uyarınca bu davalarda adli ara verme söz konusu olmadığı gibi HUMK’nun 177. maddesi hükmü de uygulanmaz....

                Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu; uyuşmazlığının İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,davanın ticari davalardan olmadığı gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve süresi içinde talep halinde dosyanın görevli ...Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ...,...,... vekili ile ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu