WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, İİK 277 vd maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali talebine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8, 9 ve 40.Hukuk Dairesine aittir. Bu itibarla, HMK m. 352 uyarınca Dairemizin görevsizliğine, istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın 8, 9 ve 40. Hukuk Dairelerinden birine gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2019 NUMARASI : 2018/55 ESAS - 2019/478 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan T5'ın müvekkilinin eski eşi olup, boşandıklarını ve mal rejimine ilişkin katılma alacağı davasının müvekkili lehine sonuçlandığını ve dava konusu taşınmazın edinilmiş mal kapsamında bulunduğunu, ilama dayalı olarak başlatılan icra takibinde davalı borçlu eski eşin haczi kabil mal varlığının bulunmadığını, borçlunun dava konusu taşınmazı 09/04/2014 tarihinde yeni eşi olan diğer davalıya satışının İİK'nun 277 ve diğer maddeleri uyarınca yakın akrabalık bağı nedeniyle bağış hükmünde olduğunu ve tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı T5 dava dilekçesine cevap vermemiştir. Davalı T3 vekili; müvekkilinin taşınmazı aracını satarak ve ailesinin nakit yardımı ile satın aldığını, satışın gerçek olduğunu ileri sürmüş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

Alacaklının bu soruya vereceği cevaba göre ya BK 19. maddesine dayalı dava ya da İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı dava açar. Muvazaa olmadan da salt alacaklıları zarara uğratmak için devir yapılabilir. Tasarrufun iptali davası, ayni nitelikte olmayıp kişisel bir dava olduğu halde, muvazaa davası ayni nitelikte bir davadır. Taşınmaza ilişkin muvazaa davalarında hâkim tapu kaydının borçlu adına tesciline karar verir. Muvazaa iddiası, zaman aşımına bağlı olmadan ileri sürülebildiği halde iptal davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren en geç hak düşürücü süre olan beş yıl içinde açılması gerekir (İİK m.284). Yukarıda belirtilen ilke ve kurallardan da anlaşılacağı üzere TBK 19. Maddesine dayalı muvazaa davası ile İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası şartları ile hüküm ve sonuçları bakımından birbirinden ayrı davalardır....

    Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur. Mahkemece, davacı ile borçlu arasındaki temel ilişki ve bu temel ilişkiden doğan borcun doğum tarihi araştırılarak BK'nun 18. madde gereğince danışıklı işlemin var olup olmadığı konusunda toplanan ve toplanacak delillere göre karar vermesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Kabule göre de; İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması ve borçlu hakkında düzenlenmiş geçiçi veya kesin aciz belgesinin bulunması dava önkoşuludur....

      Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, davanın hukuksal dayanağının İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, ticari davalardan olmadığı gerekçesiyle, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle HMK'nun 114 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddine, dosyanın istem halinde Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davacı tarafından yargılama aşamalarında davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamıştır. Bu durumda davacının talebi doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılması ve BK'nin 19. maddesine göre yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde davacının İİK'nin 277 vd. maddeleri kapsamında bir dava açtığı kabul edilerek hüküm tesisi isabetli değildir. Kabule göre ise,tasarrufn iptali davasının görülebilmesi için gerekli aciz belgesi olmadığı gibi asıl borçlu Kemal hakkında yapılmış bir hacizde bulunmamamktadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı A.. Ş.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı A.. Ş..'e geri verilmesine 29.09.2015 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın 6183 Sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların dinlenebilmesi için borçlu hakkında yapılmış icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması, gerçek bir alacağın bulunmasının gerektiği, eğer dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış ise bu üç koşula ilaveten borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i (İİk 143.madde) veya geçiçi aciz (İİK 105.madde) belgesinin bulunması da gerektiği, aciz belgesinin varlığının sadece İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları...

            İcra Müdürlüğünün 2014/15635 esas sayılı icra dosyasındaki alacağın tahsili için İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davası olduğunu, bu nedenle 6 aylık hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava İİK’nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kural olarak mirasın reddi bağışlama sayılmaz. Ancak borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddetme işlemi tasarrufun iptali davasına konu olabilmektedir. Mirasın reddine dair işlem ile terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal para vs. değerler karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçeceğinden borçlunun mirasın reddine ilişkin tasarrufu diğer iptal koşullarının oluşması halinde İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardandır. (Yargıtay 17....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ :31/12/2021 ESAS NO :2021/309 KARAR NO :2021/465 DAVANIN KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR TARİHİ :30.12.2022 GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :30.12.2022 Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, İİK'nun 277. maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasıdır. Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın ticari dava ve görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın ticari dava olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda; Dava murise ait şirketin davalıya devri işleminin iptali istemine ilişkindir....

              Maddeleri gereğince borçlu tarafından devredilmiş olan araçlara ilişkin tasarrufun iptaline, tasarrufun iptali ile taraflarına satış yetkisinin verilmesinin mümkün olmaması durumunda da 3.kişi davalıların İİK'nın 283.maddesi uyarınca nakden tazmine mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, T.B.K. Md.19 ve İİK. Md. 277 ve devamı maddeleri gereğince borçlu tarafından devredilmiş olan araçlara ilişkin tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 14....

              UYAP Entegrasyonu