Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklının bu soruya vereceği cevaba göre ya BK 19. maddesine dayalı dava ya da İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı dava açar. Muvazaa olmadan da salt alacaklıları zarara uğratmak için devir yapılabilir. Tasarrufun iptali davası, ayni nitelikte olmayıp kişisel bir dava olduğu halde, muvazaa davası ayni nitelikte bir davadır. Taşınmaza ilişkin muvazaa davalarında hâkim tapu kaydının borçlu adına tesciline karar verir. Muvazaa iddiası, zaman aşımına bağlı olmadan ileri sürülebildiği halde iptal davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren en geç hak düşürücü süre olan beş yıl içinde açılması gerekir (İİK m.284). Yukarıda belirtilen ilke ve kurallardan da anlaşılacağı üzere TBK 19. Maddesine dayalı muvazaa davası ile İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası şartları ile hüküm ve sonuçları bakımından birbirinden ayrı davalardır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ :31/12/2021 ESAS NO :2021/309 KARAR NO :2021/465 DAVANIN KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR TARİHİ :30.12.2022 GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :30.12.2022 Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, İİK'nun 277. maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasıdır. Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın ticari dava ve görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın ticari dava olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda; Dava murise ait şirketin davalıya devri işleminin iptali istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın 6183 Sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların dinlenebilmesi için borçlu hakkında yapılmış icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması, gerçek bir alacağın bulunmasının gerektiği, eğer dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış ise bu üç koşula ilaveten borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i (İİk 143.madde) veya geçiçi aciz (İİK 105.madde) belgesinin bulunması da gerektiği, aciz belgesinin varlığının sadece İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları...

        İcra Müdürlüğünün 2014/15635 esas sayılı icra dosyasındaki alacağın tahsili için İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davası olduğunu, bu nedenle 6 aylık hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava İİK’nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kural olarak mirasın reddi bağışlama sayılmaz. Ancak borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddetme işlemi tasarrufun iptali davasına konu olabilmektedir. Mirasın reddine dair işlem ile terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal para vs. değerler karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçeceğinden borçlunun mirasın reddine ilişkin tasarrufu diğer iptal koşullarının oluşması halinde İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardandır. (Yargıtay 17....

        Maddeleri gereğince borçlu tarafından devredilmiş olan araçlara ilişkin tasarrufun iptaline, tasarrufun iptali ile taraflarına satış yetkisinin verilmesinin mümkün olmaması durumunda da 3.kişi davalıların İİK'nın 283.maddesi uyarınca nakden tazmine mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, T.B.K. Md.19 ve İİK. Md. 277 ve devamı maddeleri gereğince borçlu tarafından devredilmiş olan araçlara ilişkin tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 14....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı dava dilekçesiyle, davalı borçlu ...'ın alacaklısından mal kaçırmak amacıyla Çatalca Karacaköy 537 parselde kayıtlı taşınmazını 30.6.2004 tarihinde davalı ...'a sattığını belirterek tasarrufun iptalini dava ve talep etmiştir. Davalı ... borcun tasarruftan sonra doğduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davacının davasını ıspatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          Dava İİK'nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. (İİK 105-143. madde) Aciz belgesi hükümden sonra ibraz edilebileceği gibi, Yargıtay temyiz incelemesi sırasında ve karar düzeltme aşamasında dahi sunulabilir. Somut olayda davacı tarafından dosyaya kesin ya da geçici aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Mahkemece, borçlular aleyhine alınmış bir aciz belgesi bulunmadığı gerekçesi ile dava açma şartının gerçekleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de karar sonrası kesin aciz belgesi-nin dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca hasıl olan yeni duruma göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, İİk 277 vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 17.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 17.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              a temlikine dair tasarrufun İİK 277 ve devamı maddeleri iptaline, davacıya Ezine İcra müdürlüğünün 2007/1326 nolu takip dosyasındaki alacağını tahsil etmek amacıyla Çanakkale 2.icra müdürlüğünün 2007/1387 sayılı takip dosyasındaki bu alacak üzerinde icra takibi yapma yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar yasanın 277.maddesi uyarınca elinde geçici veya kat'i aciz belgesi belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Aciz belgesinin varlığı davanın görülebilirlik koşulu olduğundan mahkeme tarafından res'en araştırılmalıdır. Somut olayda davacının alacaklı olduğu 2007/1325 sayılı takip dosyası yönünden dava dışı borçlu ...'ın aciz halinin ispatlanamaması nedeniyle bu takip yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Oysa davacı aynı takip dosyasının borçlusu olan ...'in davalı ...'...

                Davacı dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davasının; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu belirtmiş, terditli olarak TBK 19. maddesine dayalı iptal talep ettiğini belirtmemiş ve bununla alakalı dosya kapsamında yapılan bir tam ıslah da bulunmamış olmakla, mahkemece tensip tutanağının da İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının yargılama usulü olan basit yargılama usulüne göre hazırlanıp, bu usulün yargılama boyunca uygulandığı, gerekçe içeriğinde de davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen, ön koşulların incelenmesinde TBK 19. Maddeye dayalı iptal davalarına özgü koşulların incelendiği, neticeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu