Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasarrufun iptali davasının esastan reddi halinde iptali istenen tasarrufun değeri ile takip konusu alacak miktarından hangisi az ise o miktar üzerinden nispi vekâlet ücreti takdiri gerektiğini, mahkemece alınan kök ve ek bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, İstanbul Anadolu 3'üncü İcra Ceza Mahkemesinin 2017/325 (E) sayılı dosyası ile davalıların alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek ve şirketin iflasını istememek suçlarından yargılandığını, davalı T4'un hemşerilik ilişkisinden dolayı diğer davalı şirketin izrar kastını bilecek veya bilebilecek durumda olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, İİK'nin 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16.03.2023 (Ara Karar) NUMARASI : 2023/51 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı ile TBK 19. Maddeye Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması esnasında ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine dair ara kararına karşı davalı T10 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın TBK 18 ve devamı hükümleri uyarınca açıldığını ve bu yasa çerçevesinde talepte bulunulduğunu, dava dilekçesinde yerel mahkemenin gerekçesine konu ettiği gibi İİK 279 ve devamı hükümleri uyarınca tespit ve talepte bulunulmadığını, cevaba cevap dilekçesinde davanın TBK 18 ve devamı uyarınca açıldığı, taleplerin bu yasa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava dilekçesinde İİK 279 ve devamı uyarınca talepte bulunulduğu değerlendirilse dahi HMK 141 uyarınca cevaba cevap dilekçesinde talebini iddia ve savunmanın değiştirilmesi veyahut genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davalının muvafakatine bağlı kalınmaksızın değiştirme hakkına sahip bulunduğunu, ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir....

Dava; ileri sürülüş biçimine göre İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayalı tasarrufun iptali, olmadığı taktirde de TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. (Terditli Dava) Yüzeysel bakıldığında İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesinin kararı ile; "Davanın hukuki nitelendirmesi mahkemeye ait olup her ne kadar davacı dava dilekçesinde davalı borçlunun murisinin mirasını reddine dair işlemin İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası olarak nitelendirip , davalı borçlunun mirasın reddine dair tasarrufun iptalini ve haciz ve satış yetkisi tanınmasını talep etmişse de; murisin mirasın reddine dair kararın iptali davası MK 617 maddesinde düzenlenmiş olup, İİK 277 e devamı maddelerindeki tasarrufun iptali davasıyla ilgisinin ve koşulların olmadığından davanın hukuki nitelendirmesi mirasın reddi kararının iptali davası olarak nitelendirmeyi gerektirmiştir. (Benzer nitelikte Y.14.HD'nin 2019/2816 E.-2020/4371 K. Sayılı ilamı) M.K'nun 617....

İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı, davalı ... aleyhine açılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/111 Esas sayılı alacak davası sonucu hükmedilmesi muhtemel alacağının tahsiline yönelik açtığı, yargılama aşamasında söz konusu davanın alacaklı davacı lehine sonuçlandığı ve Yargıtay aşamalarından geçerek 10.09.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, dosyasında mevcut delillerin TBK'nun 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkeme kabulü ile dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçelerle red kararı isabetli görülmemiştir....

    Harici analaşmaya istinaden senedin vadesinin dolmasından 5 gün sonra 26/05/2021 tarihinde adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazı o dönemki emsal emlak fiyatlarına uygun olarak 400.000,00 TL karşılığında satmış ve tapuda diğer davalı adına devrettiğini, tapuda yapılan işlem ardından da müvekkil, diğer davalıda olan senedini iptal ettirerek geri aldığını, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Merzifon 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/15 esas, 2022/345 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talebinin kabulüne karşı, davalı T3 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir....

    Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla, alacağın tahsilini sağlamaktır. ../... -2- 2012/7576 2012/11312 İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Somut olayda davacı tarafından dosyaya kesin aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Davacı vekilince 03.03.2010 tarihli geçici aciz belgesi sunulmuş ise de, bu belge İİK.'nun 143. maddesi anlamında kati aciz belgesi yerine geçmeyeceği gibi, icra müdürlüğünün de geçici aciz belgesi düzenleme yetkisi bulunmamaktadır....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/518 esas, 2022/422 karar sayılı kararında:" Davacı taraf dava dilekçesinde İİK m.277 vd hükümlerine dayandığını belirtmiş iken, hukuki nedenler kısmında TBK m.19 hükmünü de belirtmiş ise de, son olarak davacı vekilince 08.09.2022 tarihli duruşmada davanın İİK m.277 ye dayandığı bildirildiğinden, Mahkememizce de bu yönde inceleme yapılmıştır. ( Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/1444 E. 2022/1723 K. ; Mahkemece davanın hangi hukuki nedene dayalı olarak açıldığı nitelendirilerek o yönde inceleme ve değerlendirme yapılmalıdır. Çünkü İİK 277 ve TBK 19 dayalı davaların yargılama usülleri farklıdır. Her iki sebebe dayanılarak terditli talepte de bulunulamaz. Bu nedenle yargılama usulleri farklı olan bir davayı hem İİK 277 ve devamı md. göre hemde BK 19. md. dayalı olarak değerlendirilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Dava, İİK.'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 17.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu