İstinaf nedenleri; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın dayanağının İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası değil, davalılar arasında yapılan taşınmaz devirlerinin muvazalı olduğu iddiasına dayanan BK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, yerel mahkemece davanın hukuki nitelendirilmesinin hatalı yapıldığını, icra takibi ve aciz vesikasına gerek olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre, davacı tarafça davanın ilk olarak T5 Anadolu 24. İş Mahkemesi'nin 2016/489 Esas sırasında işçilik alacaklarının tahsili ile muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali ve tüzel kişilik perdesinin aralanması istemiyle açıldığı, akabinde 15.03.2017 tarihli celsede verilen ara karar ile tasarrufun iptalinin istendiği davalılar ( devir yapılan 3. kişiler) T11 Kaya Müteahhitlik...AŞ, T14 Sağlığı...Tic....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; " ... dava , İİK 277 vd. Maddeleri uyarınca tasarrufun iptali, olmadığı takdirde TBK 19 gereği muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Somut olayda; davacı vekilinin, davalılar arasında yapılan tasarrufun iptalini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda iptali istenen tasarrufun sözleşmeden önceki bir tarihte gerçekleştiği görülerek davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 21/01/2021 NUMARASI: 2020/208 2021/34 DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesince, "......
Maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresinin uygulanmadığı ve İİK'nın 277 vd. Maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesinin muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmadığı açıktır. Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....
Dairemizin 12.1.2016 gün, 2014/6936 Esas ve 2016/178 sayılı Kararı ile dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı tarafından BK'nun 19.maddesine dayalı olarak her zaman dava açma hakkı bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiş; süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2020/163 ESAS 2021/214 KARAR DAVA KONUSU : TBK'nın 19. Maddesine Dayalı Tasarrufun İptali KARAR : İzmir 3....
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde hem TBK'nun 19. maddesi uyarınca hem de İİK'nun 277 ve davamı maddeleri uyarınca davalılar arasındaki devir işleminin/tasarrufun iptale talebi olduğu belirtilmiş ise de dava dilekçesinin konu bölümünde davanın konusu "Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptaline ilişkindir....
Dava dilekçesinde alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, olmadığı takdirde TBK. 19.maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve taşınmaz elden çıkarılmakla bu haliyle elden çıkan değer nispetinde tazminata taalluk ettiğini, müvekkili bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm fer’ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesi talep edilmekle, talep terditli olarak öncelikle İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali talep edilmektedir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....