Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dava konusu aracın davalı şirket tarafından borcun doğumundan sonra davalıya satıldığı, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali gerektiği belirtilerek davanın kabulüne ... plakalı araçla ilgili tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... Ltd.Şti, ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan madde de bu davaların amacı borçlunun 278, 279 ve 280.maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmetmek olarak açıklanmıştır. Somut olayda tasarrufa konu araç borçlu ... Tekstil San. ve Dış Ticaret Ltd. Şti.'ne aittir. Borçlu şirket ortakları davalı ... ve ... tasarrufun tarafı olmadığından haklarındaki davada husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. 2-T.C....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2022 NUMARASI : 2021/59 E- 2022/254 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 12.Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/09/2022 tarih ve 2021/59 Esas 2022/254 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılardan T6 arasında 18/10/2010 tarihli Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşmeye istinaden davalıya kredi kartları verildiğini, kullanılan ürünlerin geri ödemesinin yapılmaması üzerine davalıya ihtarname ve ihbarnamelerin gönderildiğini, gönderilen ihtar ve ihbarnamelere rağmen davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine İzmir 21.icra müdürlüğünün 2016/6225 sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, icra takibi sırasında davalı T6'nin tapunun İzmir ili, Bayraklı ilçesi, Mansuroğlu mahallesi...
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile tasarrufun iptali ile dava konusu üzerinden davacıya hakkını elde etme yetkisi verilmesine (...sayılı dosyasından davalı ... ile ilgili alacakları yönünden ve alacağı karşılayacak miktar ile sınırlı olmak kaydı ile UYK Mermer Maden Hafriyat Taşımacılık Turizm ithalat ihracat Sanayi ve Ticaref Limited Şirketinin davalı ... a kayıtlı 4000 payı üzerine alacağını alma konusunda haciz ve cebri satış yetkisi verilmesine) karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ..., ..., ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı Yasanın 281/1.maddesi iptal davalarının basit yargılama usulü ile görülüp hükme bağlanacağını ve bu davalara ilişkin itilafların hal ve şartlar gözönünde tutularak serbestçe takdir ve halledileceğini, 2 fıkra ise, hakimin iptale tabi tasarrufun konusunu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebileceğini, teminatın lüzum ve miktarının mahkemece takdir ve tayin olunacağını, ancak davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini hüküm altına almıştır. Somut olayda, davacı vekili dava konusu taşınmazların dördüncü kişi ... tarafından dava dışı şahsa satıldığından İİK 283/2 madde gereğince nakten tazminata dönüştürmüş ve alacak miktarı ile sınırlı olarak davalıların malları üzerine ihtiyaten haczini talep etmiş davacının ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir....
Bu anlamda dairemizin sayın çoğunlunun görüş ve düşüncesine göre açılan, İİK’ nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulları taşımamasına rağmen sadece B.K nun muvazaayı düzenleyen 18. maddesine göre kabul edilen, borçlu olduğu iddia edilen kişi ile 3. kişi arasındaki mal kaçırmaya ilişkin hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarında davaların yasal dayanağı, davacının dava açmakta hukuki yararı ve verilen kararın uygulanma (infaz) kabiliyeti yoktur. Şöyleki, 1- İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulları taşımayan hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali davalarında dairemizin sayın çoğunluğunun yasal dayanak olarak kabul ettiği B.K nun 18. maddesi, tüm muvazaalı işlemlerde uygulanan genel ve işlemlerin yorumlanması ile ilgili bir madde olup, tek başına bu davaların yasal dayanağını oluşturmaz. Yargıtay 4....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2021 NUMARASI : 2020/485 ESAS, 2021/119 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı) KARAR : Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 02/03/2021 tarih, 2020/485 esas 2021/119 karar sayılı kararına karşı, davalılardan T10 T6 ve T7 vekili Av....
Dava, ileri sürülüş biçimine göre, İİK'nun 277 ve devamı, olmadığı takdirde BK 19. Madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali isteğine ilişkin olup, davalı borçlu T7 tarafından 27.10.2017 tarihinde iptali istenen İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi, Halkalı Mahallesi, 851 Ada 4parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 39 numaralı bağımsız bölümün davalı T3 devredildiği, tarafların kabulünde olduğu üzere T3 tarafından da 13.11.2017 tarihinde davalı T5'a devredildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları, tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağının temini imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, ihtiyati haciz İİK'nın 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. Bu gibi davalarda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanması beklenemez....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/951 Esas sayılı dosyasında davanın TBK'nın 19.maddesine dayanan tasarrufun iptali talebi olduğu, eldeki davanın ise İİK 277 ve devamı maddesi gereğince açılan tasarrufun iptali davası olduğu, bu durumda davanın konusunun aynı olduğundan bahsedilemeyeceğinden derdestlik dava şartının bulunmadığı anlaşıldığına göre İlk Derece Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile derdest dava bulunduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- a/4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacının, iptali istenen son tasarruftan itibaren 2 yıl içerisinde takip yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1 )....
Mahkemece iptali istenen işlemin bir haciz muamelesi olduğu, tasarruf işlemi olmadığı, bu tür dava yolu ile haciz işlemlerinin muvazaalı olduğunun tespiti ve haciz işleminin tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasının istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....