Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/36 E. sayılı dosyası kapsamında 10/02/2023 tarihinde verilen ihtiyati tedbirin reddine dair kararın kaldırılması ile, dosyadaki ihtiyati tedbir talebin kabulüne karar verilmesini, istinaf ve tkalep etmiştir. İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; İhtiyati tedbir kararı, ancak dava konusu hakkında verilebilir. (HMK. m. 389/1). Diğer yandan, Gerek 6098 sayılı TBK. M.19' da düzenlenen muvazaa davaları ve gerekse de İİK. m.277 ve devamı hükümlerinde düzenlenen iptal davaları; tasarrufa konu malların ayni ile ilgili olmayıp, alacaklıya, alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikte bir dava türüdür....

277 ve devamı maddelerinin kıyasen uygulanması neticesinde yapılan tasarrufların iptaline, tapu kaydında tashihe mahal olmadan İİK 283/1 madde gereğince, davacı şirkete dava konusu taşınmazların devrine ilişkin satış sözleşmesinden kaynaklanan her türlü hak ve alacak üzerinde Eskişehir 7....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/08/2022 tarihli 2022/291 Esas sayılı ara kararıyla, "...Davanın İİK 277 uyarınca açılmış tasarrufun iptali davası olması ve alacağın para alacağı olması nedeniyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK 281/2 gereğince REDDİNE," karar verilmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/07/2018 NUMARASI : 2016/580 E- 2018/300 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Tire 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/07/2018 tarih ve 2016/580 Esas 2018/300 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı T4 vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan T8 müvekkili bankaya kullanmış olduğu krediler ve kredi kartından dolayı borçlandığını, borçlarını zamanında ödemediği için verilen yasal süre içerisinde de borcunu ödemediğini, hakkında Tire İcra Müdürlüğünün 2016/1566 esas, 2016/1571 esas, 2016/1558 esas ve 201681559 esas sayılı icra takipleri başlatıldığını ve icra takiplerinin kesinleştiğini, icra takip dosyalarında yapılan araştırmalarda borçlu T8 borcu karşılamaya yetecek kadar menkul ve gayrimenkul malının bulunmadığını, icra dosyasında borçlu davalı için yapılan pasif sorguda davalı borçlu...

Bu hali ile, davanın terditli açıldığı, talebin TBK.nun 19 maddesi muvazaa hükümlerine dayandırıldığı açıktır. Dava, TBK 19 maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali ile, İİK 277 maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Somut olayda; davacı vekilinin, davalılar arasında yapılan tasarrufun iptalini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda iptali istenen tasarrufun sözleşmeden önceki bir tarihte gerçekleştiği görülerek davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19 md uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön şartların bulunması halinde İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılır....

Karara karşı davacı vekili, davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, dava dilekçesinde TBK 19. madde ve İİK 277. maddelerine dayanıldığını, muvazaa hukuksal nedenine (TBK m. 19) dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında borcun doğum tarihinin bir önemi bulunmadığını, davaya konu edilen muvazaalı işlem, borcun doğumundan önce veya sonra yapılmış olsa da butlan yaptırımına tabi olduğunu, muvazaa davalarında da borcun doğum tarihinin dikkate alınması gerektiği kabul edilecekse dahi huzurdaki dava bakımından borcun doğum tarihine ilişkin dava şartının gerçekleşmiş olduğunu, ticari borç ilişkilerinde borç ilişkisinin doğum tarihi olarak alacaklı ile ilk temas kurulan tarihin dikkate alınması gerektiğini, temlik eden banka ile davalı/borçlunun müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ilk sözleşmenin 14.02.2013 tarihli olduğunu, dava konusu tasarruf tarihinin ise 22.04.2013 olup ilk kredi sözleşmesinin imza tarihi göz önüne alındığında tasarruf...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) Yargıtaya Geliş Tarihi:12.12.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TBK. 19'a dayalı muvazaadan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......

    Maddesi uyarınca ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm tesisi gerekirken davanın İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca mı yoksa BK nın 19 maddesi uyarınca mı değerlendirilerek hüküm tesis edildiği hususunda gerekçede bir açıklık bulunmamaktadır. Kaldıki İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında kesin ve ya geçici aciz vesikasının bulunması dava şartı olup mahkemece borçlu şirket hakkında İİK'nın 105. maddesi kapsamında geçici aciz vesikası veya kesin aciz vesikası bulunup bulunmadığı hakkında herhangi bir araştırma ve tespitin yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece davanın BK' nın 19....

    UYAP Entegrasyonu