yapılan en son ödemenin Aralık 2014 tarihine ait oldu, ayrıca kredi kartından BHR isimli diğer davalı şirkete ödemeler yapıldığını, üçüncü kişilerin bankaya zarar verme kastını bildikleri ve İİK 280. madde gereği tasarrufun geçersiz sayılması gerektiğini dile getirmişler, İİK 277 ve devamı maddeler ve TBK 19. madde gereğince yapılan tasarruf işleminin iptaline, satılan araçlar üzerinde müvekkiline cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Noterliğinin 24.09.2021 tarih ve 16752 yevmiye nolu sözleşmesi ile T1 A.Ş ye devir ve temlik edildiği, davalı borçlu taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiği, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işlemi muvazaalı olup TBK 19. Maddesi ve İİK.277 ve devamı maddeleri uyarınca iptalinin gerektiği, davalılar arasında yapılan satış işleminin müvekkil şirket yönünden iptalinin gerektiği, İİK.md 281/2 maddesi ve 5411 sayılı yasanın ilgili hükümleri uyarınca müvekkil şirketin bir güven kuruluşu olması sebebiyle teminatsız olarak ihtiyati haciz ve tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, İ.İ.K. 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup davanın taraflarının ve tasarrufa konu halı dokuma makinasının devrinin görev hususunun belirlenmesine doğrudan bir etkisi yoktur....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mirasçı alacaklılarının korunması hakkına dayalı olarak 4721 sayılı Kanun’un 617 nci maddesi uyarınca “mirasın reddinin iptali” istemiyle açılan eldeki davada, davacının dayandığı hukuki sebebi 2004 sayılı Kanun’un 277 ve devamı maddelerinde düzenleme altına alınan “tasarrufun iptali” davası olarak ıslah etmiş olduğu gözetildiğinde somut olayın çözümünde; 4721 sayılı Kanun’un 617 nci maddesinin mi, yoksa 2004 sayılı Kanun’un 277 ve devamı maddelerinde yer alan tasarrufun iptali hükümlerinin mi uygulanması gerektiği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 15. Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili yasal düzenleme ve kavramların açıklanmasında yarar vardır. 16. Bilindiği üzere 4721 sayılı Kanun’un 617 nci maddesi, mirası reddeden mirasçının alacaklılarının korunması için özel bir hüküm içermektedir....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, uyuşmazlığının İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, davanın ticari davalardan olmadığı,davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, süresi içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile tasarrufun iptali ile dava konusu üzerinden davacıya hakkını elde etme yetkisi verilmesine (...sayılı dosyasından davalı ... ile ilgili alacakları yönünden ve alacağı karşılayacak miktar ile sınırlı olmak kaydı ile UYK Mermer Maden Hafriyat Taşımacılık Turizm ithalat ihracat Sanayi ve Ticaref Limited Şirketinin davalı ... a kayıtlı 4000 payı üzerine alacağını alma konusunda haciz ve cebri satış yetkisi verilmesine) karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ..., ..., ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Somut olayda mahkemece davacının isteğinin ne olduğunun açık ve net bir şekilde belirlenmesi için açıklama yapılmasına izin verilmeden, davayı tasarrufun iptali olarak nitelendirerek, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri kapsamında davanın kabulüne karar verilmiştir....
İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davaları, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevine girmektedir. TTK'da tasarrufun iptali ile ilgili bir düzenleme bulunmadığı, uyuşmazlığın İİK 277 ve devamı maddelerine göre çözülecek olması mutlak ve nisbi ticari davalardan olmaması nedeniyle davaya bakmaya HMK 2.maddesi uyarınca genel görevli olan mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur....
edilen dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
ın ticaretle uğraştığı dönemde bankadan ucuz konut kredisi alabilmek amacıyla bu şekilde tasarrufta bulunduğu yönündeki savunması ile uyuştuğu anılan tasarrufun davacı alacaklıyı zarar uğratmak amacıyla yapıldığı iddiası İİK 277 ve devamı maddelerine uygun olarak kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK 280/1 madde gereğince malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemlerin borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda davalı borçlunun 4.10.2007 tarihli borçtan sonra dava konusu taşınmazı 28.11.2007 tarihinde borçlunun durumunu ve amacını bilen davalı ...'...