No:38/2 Kocasinan/KAYSERİ DAVA KONUSU :Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR TARİHİ :08/12/2020 KARARIN YAZILDIĞI TARİH :15/12/2020 Davalı vekili tarafından yapılan başvuru, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı taraf, dava dilekçesinde özetle; davalı T6 aleyhine Kayseri 3.İcra Müdürlüğünün 2010/2485 E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibinin konusunun davacı tarafından davalı aleyhine açılmış ve sonuçlanmış tazminat davası olduğunu, davalının davacıdan mal kaçırmak kastı ile tüm menkul ve gayrimenkulleri başka şahıslar üzerine devrettiğini ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı bulunan Melikgazi İlçesi, 854 ada 1686 parsel 2 bağımsız bölüm sayılı taşınmaz ile Melikgazi İlçesi, 273 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerine tedbir konulmasına, tasarrufların iptaline, taraflarına cebri icra yolu ile satış yetkisi tanınmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine...
Davacı vekilinin istinaf nedenleri; görülmekte olan dava bakımından, İİK'nın 277 ve devamı madde hükümleri ve hatta TBK'nın 19.maddesi uyarınca tasarrufun iptali şartları oluştuğu halde, hatalı bir takım değerlendirmeler sonucunda davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kabule göre de dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiği halde vekil edeni banka aleyhine maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücreti takdir edilmiş olmasının da isabetsiz olduğuna yöneliktir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava; davalılar arasında yapılan taşınmaz devrine ilişkin tasarrufların iptali isteğine ilişkin olup; dava dilekçesinde hem TBK'nun 19. maddesine, hem de İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine dayanıldığı açıklanmıştır. Yüzeysel bakıldığında İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK 19....
İcra Müdürlüğü’nün 2013/7341 E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, alacağın T1 A.Ş.’ye devir ve temlik edildiğini, alacağın tahsil imkanı bulunmadığını, borçlunun alacağı karşılayacak menkul ve gayrimenkul malı bulunamadığını, borcun doğumundan sonra icra takibi başlatılmadan önce 28.5.2015 tarihinde taşınmazını (Çanakkale ili Çan ilçesi İstiklal mah. 84 ada 40 parsel 1.kat mesken nitelikli 1 nolu bağımsız bölüm) diğer davalı T3 devrettiğinin tespit edildiğini, borcun doğum tarihinin kredi sözleşmesinin düzenlendiği tarih olduğunu, taşınmazın davalı borçlu tarafından kötü niyetli şekilde devredildiğini, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işleminin muvazaalı olduğunu, İİK.277 ve devamı maddeleri uyarınca iptali gerektiğini, taşınmazın gerçek değerinin çok altında bir bedelle satıldığını, davalı Erol’un bu satışı alacaklılarına zarar vermek kastıyla gerçekleştirdiğini belirterek tasarrufun İİK 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptaline...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2019 NUMARASI : 2018/55 ESAS - 2019/478 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan T5'ın müvekkilinin eski eşi olup, boşandıklarını ve mal rejimine ilişkin katılma alacağı davasının müvekkili lehine sonuçlandığını ve dava konusu taşınmazın edinilmiş mal kapsamında bulunduğunu, ilama dayalı olarak başlatılan icra takibinde davalı borçlu eski eşin haczi kabil mal varlığının bulunmadığını, borçlunun dava konusu taşınmazı 09/04/2014 tarihinde yeni eşi olan diğer davalıya satışının İİK'nun 277 ve diğer maddeleri uyarınca yakın akrabalık bağı nedeniyle bağış hükmünde olduğunu ve tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı T5 dava dilekçesine cevap vermemiştir. Davalı T3 vekili; müvekkilinin taşınmazı aracını satarak ve ailesinin nakit yardımı ile satın aldığını, satışın gerçek olduğunu ileri sürmüş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu olan ... ili ... ilçesi ... köyünde kain 161 ada 15 parsel nolu taşınmaza ilişkin davalılar arasında yapılan satış işlemlerinin butlanına, İİK 283/1.madde gereği davacıya, dava konusu taşınmaz üzerinde cebri icra yolu ile haciz ve satışını isteyerek icra dosyasındaki alacak miktarınca hakkını alma yetkisi verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-)Dava, İİK nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur....
İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların gerçekleşmesine kadar, kötü niyetli borçlu ile 3. kişi ve diğer 3. kişiler arasında iptale konu mal veya hakkın el değiştirmesi ve son hak sahibinin iyi niyetli kabul edilmesi halinde alacaklının alacağını elde edememe gibi bir tehlike ile karşı karşıya kalabileceği iddiası ve bu yönde açılan davalarda davacının hukuki yararı vardır şeklindeki gerekçede kanaatimizce doğru değildir. Zira, bu iddia ve gerekçeler yasal dayanağı olmayan davayı kabul edilebilir hale getirmediği gibi, açılacak alacak ve tazminat davaları ile birlikte İİK nun 264/1 maddesine göre istenecek ve mahkemece kabul edilecek ihtiyati haciz kararı ile yukarda ileri sürülen muhtemel tehlikede ortadan kaldırılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Banka vekili, davalı borçlular ...,... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını ileri sürerek borçluların, dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara satışlarına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir. Mahkemece, uyuşmazlığın bankacılık hizmetleri ve kredi sözleşmelerinden kaynaklandığı gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece, iddia, savunma toplanan delilleri göre, borçlu şirket yönünden alınmış aciz belgesi bulunmadığı, icra dosyasında haczedilen malların bulunduğu, haczedilen malların paraya çevrilmediği, davacı alacaklı tarafından öncelikle mahcuz malların paraya çevrilmesi sonucu alacağını tahsil etme yoluna gitmesi gerektiği, mahcuzların satışı sonucu alacak miktarı karşılanmadığı takdirde aciz belgesi alındıktan sonra tasarrufun iptali davasının açılmasının mümkün olduğu bu bağlamda İİK 105 ve 277 maddeleri gereğince sübut bulmayan davanın davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilme koşullarından biri mahkemece de kabul edildiği gibi borçlu hakkında düzenlenmiş geçici (İİK 105)veya kati aciz belgesinin(İİK 143) bulunmasıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/36 E. sayılı dosyası kapsamında 10/02/2023 tarihinde verilen ihtiyati tedbirin reddine dair kararın kaldırılması ile, dosyadaki ihtiyati tedbir talebin kabulüne karar verilmesini, istinaf ve tkalep etmiştir. İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; İhtiyati tedbir kararı, ancak dava konusu hakkında verilebilir. (HMK. m. 389/1). Diğer yandan, Gerek 6098 sayılı TBK. M.19' da düzenlenen muvazaa davaları ve gerekse de İİK. m.277 ve devamı hükümlerinde düzenlenen iptal davaları; tasarrufa konu malların ayni ile ilgili olmayıp, alacaklıya, alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikte bir dava türüdür....
Davalı T4 vekilinin istinaf sebepleri; Müvekkili hakkında aciz durumunun gerçekleşmediği, müvekkili adına araç kaydı bulunduğu, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, icra takip tarihi ile satış tarihi dikkate alındığında muvazaa hususunun söz konusu olmadığı, bilirkişi raporunun hükme esas alınacak nitelikte olmadığı hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme sonunda; Elde ki dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri ile BK'nın 19.maddesine dayanan muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davasından maksat İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Bu davanın ön koşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunmasıdır....