Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aliye Hukuk Mahkemesinin 2013/163 Esas 2015/95 Karar sayılı dosyasında davanın tasarrufun iptali olarak değerlendirildiği ve Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/12025 Esas 2018/1166 Karar sayılı ilamı ile de bu kararın onandığı anlaşılmakla TBK 19.maddesi uyarınca muvazayaa dayalı dava olmadığı davanın ve iddianın ileri sürülüş biçimi olarak davanın İİK 277 ve devam eden maddelerince belirilen tasarrufun iptali olduğu bu davalar batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer hükmü gereği davacının sözkonusu davayı beş yıl geçtikten sonra açtığı anlaşılmakla hak düşürücü sürenin dolması sebebiyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....

Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur. Mahkemece, davacı ile borçlu arasındaki temel ilişki ve bu temel ilişkiden doğan borcun doğum tarihi araştırılarak BK'nun 18. madde gereğince danışıklı işlemin var olup olmadığı konusunda toplanan ve toplanacak delillere göre karar vermesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Kabule göre de; İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması ve borçlu hakkında düzenlenmiş geçiçi veya kesin aciz belgesinin bulunması dava önkoşuludur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, İİK 277. maddesine dayalı açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf itirazları ve HMK'nın 355. maddesi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2023 NUMARASI : 2022/118 ESAS, 2023/97 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) olmadı TBK.'nun 19. Maddesi Gereğince Muvazaa Hukuksal Nedenine Dayalı Tapu İptali ve Tescil KARAR : Samsun 1....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/309 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava TBK m.19 ve İİK 277 vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davasıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, Kadirtepe Mevki., Hadımköy Mah., 260 ada, 3 parsel sayılı taşınmaz tapu kayıtları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmesi üzerine mahkemece 06/09/2022 tarihli tensibin 19 numaralı ara kararı ile talebin teminat mukabilinde kabulüne karar verilmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/726 ESAS, 2023/3 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Silifke 1....

    Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ve kanun metninde öngörülen şartların dava konusu açısından gerçekleştiğini, öncelikle taraflar arasında yapılan tasarrufun iptaline, bu iddiaların kabul olmaması durumunda ise terditli olarak satış işleminin muvazaalı olduğunun tespiti ile muvazaalı işlemin iptaline, davanın kabulüne tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. GEREKÇE: Dava İİK m. 277 ve devamı gereğince açılan Tasarrufun İptali davasıdır....

      Söz konusu dosya kapsamında davacı vekili tarafından icra dosyası ile bağlantılı satış yetkisi talebi bulunmamaktadır. Bu durumda Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/951 Esas sayılı dosyasında davanın TBK'nın 19.maddesine dayanan tasarrufun iptali talebi olduğu, eldeki davanın ise İİK 277 ve devamı maddesi gereğince açılan tasarrufun iptali davası olduğu, bu durumda davanın konusunun aynı olduğundan bahsedilemeyeceğinden derdestlik dava şartının bulunmadığı anlaşıldığına göre İlk Derece Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile derdest dava bulunduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- a/4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda; ASIL DAVADA; Davacıların davasının KABULÜ İLE, dava konusu yapılan İzmir ili Tire ilçesi Yeni mah 1265 ada 5 parselde kayıtlı 8.326,35 m2 yüzölçümlü prefabrik sergileme salonu ve Atölye Binası ve arsası vasıflı taşınmazın davalılar arasında yapılan satımına ilişkin tasarrufun İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 18 maddesi gereğince iptaline, davacı tarafa söz konusu taşınmaz üzerinde dava değeri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yapabilme yetkisi verilmesine, BİRLEŞEN DAVADA; Davacının davasının KABULÜ İLE, İzmir ili Tire ilçesi Yeni Mah 1265 ada 5 parselde kayıtlı 8.326,35 m2 yüzölçümlü prefabrik sergileme salonu ve Atölye Binası ve arsası vasıflı taşınmazın davalılar arasında yapılan satımına ilişkin tasarrufun İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 18 maddesi gereğince iptaline, davacı tarafa söz konusu taşınmaz üzerinde dava değeri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yapabilme yetkisi verilmesine...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2019 NUMARASI : 2018/55 ESAS - 2019/478 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan T5'ın müvekkilinin eski eşi olup, boşandıklarını ve mal rejimine ilişkin katılma alacağı davasının müvekkili lehine sonuçlandığını ve dava konusu taşınmazın edinilmiş mal kapsamında bulunduğunu, ilama dayalı olarak başlatılan icra takibinde davalı borçlu eski eşin haczi kabil mal varlığının bulunmadığını, borçlunun dava konusu taşınmazı 09/04/2014 tarihinde yeni eşi olan diğer davalıya satışının İİK'nun 277 ve diğer maddeleri uyarınca yakın akrabalık bağı nedeniyle bağış hükmünde olduğunu ve tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı T5 dava dilekçesine cevap vermemiştir. Davalı T3 vekili; müvekkilinin taşınmazı aracını satarak ve ailesinin nakit yardımı ile satın aldığını, satışın gerçek olduğunu ileri sürmüş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      UYAP Entegrasyonu